Fikri Demirtaş
[email protected]

HEKİMHAN'DA 'TORLAKÇILAR' EKMEKLERİNİ ATEŞ VE KÜLDEN ÇIKARIYOR

09 Eylul 2023 09:16

Eylül 07, 2023

Alın terine kömür karası karışan "torlukçular"ın zorlu mesaisi...

MALATYA Hekimhan'a bağlı Ballıkaya köyü Mırolar mezrasında meşe ormanlarında devletten kiraladıkları alanlarda odun kömürü üreten Torlakçılar ile görüştüm. Onların yaşadıkları zorlu hayatı fotoğrafladım.

Eğitimci gazeteci-yazar Süleyman Özerol’u ziyaret için 2 Eylül 2023'de  Hekimhan Ballıkaya'ya gidiyoruz. Yol arkadaşım yıllar önce Ballıkaya’da sağlık memurluğu yapan, Kültür Turizm Bakanlığından eğitimci, şube müdürü olarak emekli Adil Aktaş.

               Ballıkaya köyü

Yol arkadaşım Adil Aktaş ile Arguvan - Hekimhan yolundayız .

Yazıhan yol ayrımından Arguvan yoluna sapıyoruz. Kuruçay'ı geçtikten sonra buğdaylar, arpalar biçilmiş göz alabildiğine hozan tarlası Arguvan'a kadar sarı denizde yol aldık. Hekimhan yol ayrımından köy yollarını takip ederek döne döne dağlara tırmanırken, sadece sağında ve solunda değil, altında ve üstünde uzanan manzaralara bakınca yolda gidiyormuş değil de uçuyormuş gibi bir his geliyor.

Ballıkaya, Türkmen Alevi  Mırolar mezrasında ağaçlarının arasında yolun sağında etrafta ağaç yığınları; kesilmiş, istiflenmiş, bir köşeye yığılmış. Odundan tepeler görünüyor. Kiminin etrafı siyah toprakla kapatılmış, kiminin tepesinden gökyüzüne doğru bir duman yükseliyor. Toprağın mis kokusu, giderek yerini is kokusuna bırakıyor. Ve elleri, yüzleri isten simsiyah olmuş insanların ekmeklerini kazandıkları mekânla karşılıyoruz.

Alın terine kömür karası karışan ve "torlukçular" olarak da bilinen mangal kömürü üreticileri, sabahın ilk ışıklarından gece geç saatlere kadar yoğun emek ve zorluklarla dolu mesai yapıyor. Torlukçular, mektepli değil, alaylılar. Bu işin okulunu okumamışlar. Hayatı, okuyarak değil, yaşayarak öğrenmişler. 

Orman İşletme Müdürlüğü’nce uygun görülen bölgelerde meşe ağaçlarını budayarak, mangal kömürüne dönüştüren emekçiler zorlu çalışma koşullarına rağmen gece gündüz demeden mesai yapıyor.

Ateş kül ve duman içinde yaşayan Torlakçılar…

Şimdi biraz da torlukçuluktan bahsedelim.

Odun kömürü yapılmak için açılan kuyulara ocak, torluk gibi isimler veriliyor. Ormana yakın yerler tercih ediliyor ki, hammaddeye de yakın olunabilsin. Öte yandan ormanın zarar görmemesi için azami dikkati göstermek torlukçular için olmazsa olmaz bir iş düsturu. 

Meşe odunlarından çakılan torluk kubbelerinin etrafına balçık gibi sıvanacaklar.

Kuyuların orta yerine daha sonra yukarıdan çekilecek bir ana direk yerleştirilir. Direğin etrafına kolay tutuşabilecek otlar, gazel dalları, pülürler, sap saman sıkıca yığılıyor. Bu bölüm tutuşmanın gerçekleşeceği ve torluk kubbesinin en dip en ortasında yer alacak bölümü oluşturuyor. Böylece aşağıdan başlayan yanma, yukarıya doğru ilerledikçe torluk yavaş yavaş çökmeye başlayacak.

Tutuşmayı sağlayacak bu yığının etrafına 60-100 cm uzunluğunda, kalın düz ve sık dokulu meşe dalları dizilmeye başlanır. En alttaki sırayı oluşturan meşe dalları en uzunlardan seçilir. Hafif bir eğim verilerek, yanma merkezi etrafından itibaren torluk çakılmaya başlanır. Dallar sıkı bir şekilde muntazamca dizilip yükseldikçe, bazen 3 metreyi bulan huni şeklinde bir kubbe görünümüne kavuşur. Son sıralar dizilirken, artık merdivene ihtiyaç duyulmaya başlanır.

Torluğun meşe dallarından kısımları çatılınca, üzeri sap saman balyaları, gazel dalları vb ile örtülür. Bir parça ıslatılan bu örtü, ayrıca ıslatılmış cüruf ve küllerle iyice sıvanır. Torluğun dışarıdan hava almasına böylece müsaade edilmez.

Torluğun ortasına diklemesine çatılan ana direk alınarak, burada oluşan boşluktan aşağıya, benzine bulanmış bir bez tutuşturularak en aşağıya sarkıtılır. En altta ve odun kütlelerinin orta yerindeki yanıcı tabakanın ateş alması sağlanır.

Kuyunun istenen kıvamda tutuşum yanması çok önemlidir. Aksi halde hızlı bir yanma veya kuyuda oluşabilecek bir patlama ile tüm emeklerin bir anda ateş, kül ve dumana dönmesi işten bile değil.

Arada üst kısımlarda açılan boşluklarla istenen yanma kıvamı yakalanmaya çalışılır. Ateş hızlanacak olursa bu açıklıkların hemen kapatılması gerekir. İstenen içli yanma kıvamına 3-5 gün gibi bir sürede erişilebilir. Bundan sonra tüm gün ve geceler boyunca sürecek torluk nöbetleri başlayacaktır. Torluğun patlamaması için, çökmeler sonucu oluşan açıklıklar hızla kapatılır. İçten içe yanan torluk günden güne çökmeye başlar. Torluğun söküleceği zamanı ise kömür işçileri senelerin tecrübesiyle anlarlar. Bu mevsim şartlarına göre (yağış, rüzgar vs…) 10-15 günü bile bulabilmektedir. Bu süre boyunca birkaç saatte bir kurulacak alarmlar, sizi uyandıracak ve o ocaklar işlem bitene kadar sürekli kontrol altında tutulacaktır.

Yanmasını tamamlayan ocaklar bir iki gün soğumaya bırakılır. Üstteki cüruflar gelberi ile bir kenara toplanır. Ola ki, bunlar bir başka ocak kurulurken yeniden kullanılsın. Odun kömürleri çok fazla ufalanmadan kırıklanarak çuvallara doldurulur. Bu arada çok dikkatli olmak gereklidir. Açıldıkça oksijenle buluşan alttaki parçaların yeniden tutuşma riski vardır. Bunlara hemen müdahale edilerek söndürülür. Daha ince parçacıklar kum eleğinden geçirilerek üstte kalanlar çuvallara alınır. Aşağı düşen küller ise bir başka ocağın sıvanmasında kullanılmak üzere bir kenara toplanır. 6-7 ton meşe odunundan yaklaşık bir ton odun kömürü elde edilir. Hatta, rüzgârlı havalarda veya çabuk müdahale edilmeyen hızlı yanmalarda bu oran 10 ton meşe odununda bir tona kadar düşebilir bile. Yapılan bunca zahmetli işin sonunda elde edilen paraysa yok bahası. Bu zahmetli iş sonunda evlerimize kadar ulaşan odun kömürleriyse artık kahkaha dolu pikniklerin, mangal sofralarının aksesuarı oluverir.

İşte böylesi bir sabır ve özveri dolu, alın teriyle taçlandırılmış bir iş kolu, bir gelenek torlukçuluk.

Meşe Ormanları İçinde

Dumanıyla, eli yüzü boyayan karasıyla, uykusuz geceleriyle odunkömürü üretimi, insanla meşe arasında geçen eski bir öykü. 

Kömür işçisi olarak çalışan 35 yaşındaki Diyarbakırlı Ömer'de üretim sürecini anlatarak, "Ormana gidiyoruz, ağaçları buduyoruz. Traktörle getirip birbirine çatıyoruz. Topraklayıp ateşliyoruz. Sonra mangal kömürü yapıyoruz." diye konuştu.

Ateş karşısında, duman ve is kokusuna aldırış etmeden meşe kömürü ürettiklerini söyledi.

İçinden duman ve yanık odun kokusu çıkan simsiyah tepeciğin üzerine çıkmış, ayaklarıyla yeri yokluyor Diyarbakırlı Ömer. “Bak” diyor, “buraları yanmış, şimdi de şuraları yanacak, ondan sonra ateş yavaş yavaş alttaki odunlara inecek. Bütün odunun yanması bir haftayla on, on beş gün arası sürüyor." Ömer bu süre zarfında tepeyi birkaç saatte bir kontrol etmek, ateşin altlara ilerleyişini adım adım izlemek zorunda. “Gece üç saat uyudum sadece” diyor, ama gençliğinin etkisiyle olsa gerek, çok da yorgun görünmüyor.

 Koku, duman ve sıcaklık bir yerden sonra yorucu gelmeye başlıyor, biz de tepeciğe dayalı merdivenden geri iniyoruz. İçindeki odunları ağır ağır yakan, burada “ocak” adı verilen siyah yığını arkamızda bırakıyoruz. 

 Meşe odunları buralarda toplanıyor ve ardından hummalı bir çalışma başlıyor. 

İşleri genelde erkekler yapsa da ailenin geri kalanı, kadınlar ve çocuklar da ocakların hazırlanmasından bitmiş odun kömürlerinin toplanmasına dek her aşamaya yardımcı oluyor.

Odun kömürü üretimi gerçekten zorlu, emek isteyen bir iş. 

Ülkemizde ve Malatya’da birçok yerde üretiliyor ve yöreden yöreye değişen torakçılık, torlukçuluk gibi isimlerle biliniyor. Üretimde farklı ağaç türleri kullanılabiliyor, ama en uygunu meşe. 

Meşe odun kömürü, yüksek ısı üretme kapasitesi ve uzun yanma süresi nedeniyle özellikle barbekü ve ızgara pişirme için tercih edilen bir yakıttır. Ayrıca, bu kömür türünün duman ve kokusuz olması da bir avantajdır.

Ailelerimizle ve çocuklarımızla çadırlarda kalarak bu zorluğu çekiyoruz

Ailesiyle birlikte yıllardır torlakçılık yaptığını belirten Diyarbakırlı Ömer, "Mangal kömürü üretimi yapıyoruz. Torlakçılık, zahmetli bir meslektir. Ailelerimiz ve çocuklarımızla bu zorluğu çekiyoruz. Ağacın kesiminden yanmasına kadar olan bölüme kadar birçok süreç var. "

Hayatlarının büyük bir bölümünü göçebe olarak ormanlık alanlara yakın bölgelerde geçiren üreticilerin çocukları ise küllerin içerisinde oyunlar oynuyor.

 Meşe ağaçlarını arasında onlarca çadır kurulmuş.

Bebeklere meşe ağacına bağlanmış derme çatma beşik yapılmış. Okul çağındaki ablası kardeşine bakıyordu. Onlarca tavuk meşelerin arasında börtü böcek yiyerek geziniyordu. Dağın yamacında bulunan su kaynağından 800 metre hortumla parmak kalınlığında su getirmişler.

Ömer anlatmaya devam ediyor.

"Orman İşletme Müdürlüğü'nden aldığımız envanteri mangal kömürüne çeviriyoruz. Bu meşe ağacından yapılıyor yani pelit. Biz Malatya Hekimhan'a nisan, mayıs aylarında geliyoruz. İlk olarak burada Orman İşletme Müdürlüğünden aldığımız ürünleri kömüre çevirmek için aşamalara başlıyoruz. Temmuz ayından başlıyoruz Kasım ayına kadar. Biz bu mesleği edindik bu nedenle zorlukları da göze alıyoruz. Biz burada çadırda yaşıyoruz, günü geliyor yağmur altında kaldığımız oluyor. Dağda elektriğimiz olmuyor, suyumuz olmuyor bazı zamanlar. Bu hayatı mecburiyetten seçtik. Bu ilkel bir hayat, makineler yok, sadece testere var traktör var geri kalan her şey ilkel. Yapmak zorundayız ekmek davası."

Ömer'in eşi 

" Dört çocuğum var. Burada bizimle diğer çadırlarda kalan ailelerin kadınlarıyla sabahın 5'inde kalkıyoruz, çocuklarımız kalkmışsa onları giydiriyoruz yoksa kömürde çalışanlara kahvaltı hazırlıyoruz. İşçiler kahvaltısını yaptıktan sonra çocukları giydiriyoruz. Çadırları temizliyoruz, bulaşıkları yıkıyoruz. Diğer işçilerle birlikte çalışmaya başlıyoruz. Nasıl zor olmasın ki hem çocuk hem ev hem iş hem yemek hem gelen giden. Yani zorluklar çok oluyor."

Asıl kazancı aracıların elde ettiğini vurgulayan Torlakçılar, "Yuttuğumuz dumana siz şahit oldunuz. Bu zahmetin karşılığını ne yazık ki alamıyoruz. Ama kimseye el açmamak için, bu çileye katlanıyoruz" diyorlar.

Ateş, duman ve küller içinde ekmek mücadelesi veren Torlakçılar, 'çok zorlu şartlarda çalışıp, az kazanmaktan' yakınıyorlar.

Fotoğraf çekmek için torlukların (odun kömürü elde etmek için hazırlanan tepecikler) yanına yanaştığınızda sizi kesif bir duman ve haliyle onun geniz yakan kokusu karşılıyor.

Yaklaşık yarım saatlik çekim sonrasında nefes almakta zorlanıyorsunuz.

Acaba çalışanların ciğerleri nasıl etkilenmiştir

Torlakçılar ve odun kömürü üreticileri genellikle şu sorunlarla karşılaşabilirler:

1. Çevresel Sorunlar: Odun kömürü üretimi, çevreye zarar verebilecek odun kesimi ve kömür üretimi süreçleri nedeniyle çevresel endişelere yol açabilir.

2. İş Sağlığı ve Güvenliği: Kömür üretimi sırasında işçiler, yangın riski, zehirli gazlar ve diğer tehlikelerle karşı karşıya kalabilirler. Bu nedenle iş sağlığı ve güvenliği sorunları önemlidir.

3. Piyasa Faktörleri: Odun kömürü piyasası dalgalıdır ve fiyatlar değişkenlik gösterebilir. Üreticiler, talep ve arz dengesizlikleri nedeniyle ekonomik zorluklarla karşılaşabilirler.

4. Eğitim ve Sağlık: Orman işçilerinin aileleri, uzak bölgelerde yaşadıkları için çocukların eğitimi ve sağlık hizmetlerine erişim konusunda zorluklar yaşayabilirler.

Odun kömürü üreticilerinin iş güvenliği ve barınma sorunlarını çözmek için aşağıdaki önerilere dikkat edebilirler:

İş Güvenliği için Öneriler:

1. Eğitim: İşçilere iş güvenliği konularında eğitim verilmelidir. Bu, potansiyel tehlikeleri tanıma, koruyucu ekipmanların nasıl kullanılacağı ve acil durumlarla başa çıkma konularını içermelidir.

2. Koruyucu Ekipmanlar: İşçilere uygun koruyucu ekipman sağlanmalıdır. Bu, işçilerin göz, kulak ve solunum yollarını korumak için maske, gözlük, kulak koruyucuları gibi ekipmanları içerebilir.

3. İşyeri Düzenlemeleri: İş yerinde güvenlik önlemleri alınmalıdır. Örneğin, yangın söndürme ekipmanları bulundurulmalı ve yangın tehlikesine karşı önlemler alınmalıdır.

4. İş Sağlığı Denetimi: İşçilerin düzenli sağlık taramaları yapılmalı ve iş sağlığı açısından risk altındaysalar gerekli tedbirler alınmalıdır.

5. İşçi Katılımı: İşçilerin iş güvenliği konularında katılımı teşvik edilmelidir. İşçilerin görüşleri dinlenmeli ve tehlikeleri rapor etmeleri teşvik edilmelidir.

Barınma Sorununa Öneriler:

1. Konut İmkanları: Odun kömürü üreticilerine uygun barınma imkanları ( konteyner, çadır) sağlanmalıdır. Bu, konutların temiz ve sağlıklı olmasını içerebilir. 

2. Temel Altyapı: Su, elektrik ve temiz tuvalet gibi temel altyapı hizmetleri sunulmalıdır.

3. Sosyal Destek: Üreticilere sosyal destek sağlanmalıdır. Bu, eğitim, sağlık hizmetleri ve diğer ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olabilir.

4. İşbirliği: Yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşlarla işbirliği yaparak barınma sorunlarını çözmek için çaba harcanmalıdır.

Bu öneriler, odun kömürü üreticilerinin iş güvenliği ve barınma sorunlarını azaltmaya yardımcı olabilir. Ancak, her bir durum farklıdır, bu nedenle yerel koşulları ve ihtiyaçları dikkate almak önemlidir.

Üç kuruş helal para için hayatlarını ortaya koyan bu emekçi insanları saygıyla selamlıyorum.

Fotoğraf- Yazı : Fikri Demirtaş 2 Eylül 2023, Malatya

Ballıkaya ( Mezirme) köyü

Ballıkayalı İş adamı Bilgehan Yalçın tarafından köye dikilen al bayrağımız dalgalanmaktadır.

Resim : S.Özerol

F.Demirtaş,  Süleyman Özerol

Başkavak köyünde fıstık ağacının altında 

Mihayil( Başkavak) köyü

Oturan öğretmen Hasan Takmaz , Hasan Hüseyin Takmaz, Süleyman Özerol, F.Demirtaş, Adil Aktaş

 

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

IŞIKLAR SÖNMESİN
08 Ocak 2024 09:16

Ali Kapısı Derneği Abdal Musa Birlik Lokması
20 Aralık 2023 09:16

Sazlılar Derneğinde Abdal Musa Lokması
07 Aralık 2023 09:16

Zeynel Abidin Vakfında Abdal Musa Lokması
03 Aralık 2023 09:16

Seyituşağı Köyünde Abdal Musa Birlik Lokması
16 Kasım 2023 09:16

MALATYADA REKLAM TABELACILIĞI
03 Kasım 2023 09:16

Endüstri mirası tescili Tuğla Bacası restorasyonu bekliyor
28 Ekim 2023 09:16

GÜNDÜZBEY- PINARBAŞI KAPTAJ GEZİSİ
17 Ekim 2023 09:16

KABAH ABDAL TÜRBESİ ve GÜRGÜR DEDE TÜRBESİ
10 Ekim 2023 09:16

ELEMENDİK PINARI
02 Ekim 2023 09:16

HEKİMHAN KÖYLÜKÖYÜNDE SARIÇAM ORMANI
29 Ağustos 2023 09:16

BATTALGAZİ'DE ASIRLIK KARA DUT
22 Ağustos 2023 09:16

Zeynel Abidin'de Aşure Lokma Etkinliği
18 Ağustos 2023 09:16

Hekimhan'da Dört Yüz Yılık Ceviz Ağacı
05 Ağustos 2023 09:16

VEFA KONAĞI, DEPREMZEDELERE MESKEN OLDU!
03 Ağustos 2023 09:16

TARİHİ ESERLERE SAYGI
31 Temmuz 2023 09:16

AKÇADAĞ KÖY ENSTİTÜSÜNDE SİNEMA ANILARI
28 Temmuz 2023 09:16

Profesyonel Fotoğrafçı HÜSEYİN KOÇ Son Yolculuğuna Uğurlandı
09 Temmuz 2023 09:16

BİR BOZKIR KÖYÜ GEBELİ / ARAPGİR
09 Temmuz 2023 09:16

Karapınar'da ŞAH -I MERDAN Ziyareti
09 Temmuz 2023 09:16

DOĞANYOL'UN YENİDEN DOĞUŞU
15 Haziran 2023 09:16

GELİNCİK TEPE
07 Haziran 2023 09:16

AKÇADAĞ KÖY ENSTİTÜSÜ 6 ŞUBAT DEPREMİNİN ARDINDAN
27 Mayıs 2023 09:16

ÂŞIK VEYSEL... Sivrialan köyüne yolculuk...
16 Mayıs 2023 09:16

MEMLEKETİM YIKIK VİRANE OLDU
19 Mart 2023 09:16

MALATYA'DA SITMA SAVAŞ VE BABAMIN ANILARI
13 Ocak 2023 09:16

MALATYA SÜMERBANK FABRİKASI İŞÇİSİNİN RÜYASI
28 Kasım 2022 09:16

AKÇADAĞ KÖY ENSTİTÜSÜNÜN ' GARİP' MEZARLIĞINA SAHİP ÇIKILDI
25 Kasım 2022 09:16

ENGÜZEKLİLER CEM EVİNDE ABDAL MUSA - BİRLİK CEMİ
08 Kasım 2022 09:16

ADINI YİTİREN OKUL...Akçadağ Köy Enstitüsü
13 Ekim 2022 09:16

Hekimhan Ballıkaya (Mezirme) Mahallesi
22 Eylul 2022 09:16

HEKİMHAN-GİRMANA 1. KÜLTÜR ŞENLİĞİ
01 Eylul 2022 09:16

RUS PAZARI / BİT PAZARI
20 Ağustos 2022 09:16

MALATYA ÜÇ HORAN KİLİSESİNDE İKİNCİ AYİN
14 Ağustos 2022 09:16

Kiliseden Kültür Merkezine
28 Temmuz 2022 09:16

Aspuzu Bağları: Karadut Ağacı
11 Temmuz 2022 09:16

TEMMUZ SICAĞINDA İKİ KARA GÜN
04 Temmuz 2022 09:16

Fetiye Uzun Hasan Cami
30 Haziran 2022 09:16

Vefalı Malatyalıların Doğanşehir Gezisi
29 Haziran 2022 09:16

Malatya'da Venk Şapeli
29 Haziran 2022 09:16

CHP KÖY ENSTİTÜLERİ MASASI VE PROJELERİ
21 Haziran 2022 09:16

MALATYA'DA UMUMİ TUVALETLER SORUNU
20 Haziran 2022 09:16

SEYYİD AZİZ DEDE(Ape Aziz) ANMA ETKİNLİĞİ
15 Haziran 2022 09:16

MAVİ DEĞİRMEN / Seferihisar - İzmir
15 Haziran 2022 09:16

Bir Gezi Anısı
06 Haziran 2022 09:16

ASPUZU BAĞLARI
06 Haziran 2022 09:16

Hüseyin Doğan Dede 39.Ölüm Yıl Dönümünde Anıldı
25 Mayıs 2022 09:16

MALATYA DEMİRYOLU MENFEZİNİN HAZİN SONU
13 Mayıs 2022 09:16

MELİTA
10 Mayıs 2022 09:16

YAZAR ÖZGÜR SİNAN'LA ÇANAKKALE'DE KEYİFLİ BİR RÖPORTAJ
07 Mayıs 2022 09:16

KARAGÜL
30 Nisan 2022 09:16

TARİHİN İZİNDE... Mezar Taşlarından Yapılan Demir Yolu Menfezi
30 Nisan 2022 09:16

NE BAHARLARIMIZ GEÇTİ ÖMÜRDEN
11 Nisan 2022 09:16

MALATYA'DA KAYISI AĞAÇLARI ÇİÇEK AÇTI
04 Nisan 2022 09:16

AKÇADAĞ KÖY ENSTİTÜSÜNÜN SAHİPSİZ MEZARLIĞI
01 Nisan 2022 09:16

Akçadağ Köy Enstitüsü 1947 mezunu Öğretmen MUAZZEZ YILMAZ
17 Mart 2022 09:16

ELAZIĞ/ KEBAN- DENİZLİ KÖYÜ KERVANSARAYI
25 Şubat 2022 09:16

Balıkesir'de Tahtakuşlar Köyü
14 Şubat 2022 09:16

GÜLE GÜLE BİLGE İNSAN, İSMAİL KAYGUSUZ...
04 Şubat 2022 09:16

Lütfi Özgünaydın: 'Bir zamanlar Kemaliye'
30 Ocak 2022 09:16

Malatyalı Yazar Necati Güngör beyi İstanbul'da ziyaret
25 Ocak 2022 09:16

KÖY ENSTİTÜLERİNDE KÜTÜPHANELER
24 Ocak 2022 09:16

AKÇADAĞ KÖY ENSTİTÜSÜNDE SİNEMA ANILARI
24 Ocak 2022 09:16

Gazateci Hrant Dink katledildiği yerde anıldı.
24 Ocak 2022 09:16

Geçmişin İzinde DAMASCUS Sergisi
13 Aralık 2021 09:16

DEMİRYOLU KÜÇÜK İSTASYONLARI
03 Aralık 2021 09:16

MALATYA’DA YENİ FiDANCILAR SİTESİ HAZIR
22 Kasım 2021 09:16

Malatya'da Vanlı Hoca: Şeyh Hacı Hamid Hamd-î Vânî El- Malatî (1873 – 1955)
22 Kasım 2021 09:16

Malatya'da Venk Manastır ve Kilisesi
16 Kasım 2021 09:16

Malatya'da 'Venk' Manastır ve Kilisesi
25 Eylul 2021 09:16

ARGUVAN YOLLARINDA
15 Eylul 2021 09:16

HEKİMHANLI SADIK BABA
15 Eylul 2021 09:16

Malatya ERHAÇ Askeri Hava üssü Adı Nereden Geliyor
15 Eylul 2021 09:16

HEKİMHANLI ÂŞIK ESİRİ BABA
08 Eylul 2021 09:16

SÜRYANİ KADİM MOR BARSAUM MANASTIRI / DİLBER KALESİ
24 Ağustos 2021 09:16

ASLANTEPE HÖYÜĞÜ'NÜN UNESCO YOLCULUĞU... Temmuz 31, 2021
03 Ağustos 2021 09:16

Malatya'ya kuşbakışı bakanları şaşırtan dairesel tarlalar
27 Temmuz 2021 09:16

Aşağıbağlar Suflâ Cami (1850) Yeşilyurt/Malatya
26 Temmuz 2021 09:16

MALATYA'DA ROMA ODA MEZARLARI... YİNE TOKİ
26 Temmuz 2021 09:16

Okulun Atatürk Anıtına Saygısızlık
08 Temmuz 2021 09:16

MALATYA CASA ŞEHİTLİĞİNİN KÜNYELİ MAHZUN AĞAÇLARI
08 Temmuz 2021 09:16

ŞEKER FABRİKASININ ALKOL ÜNİTESİ KADERİNE TERK EDİLDİ
05 Temmuz 2021 09:16

AKÇADAĞ KÖY ENSTİTÜSÜ YERLEŞKESİNDEN HÜZÜNLÜ KARELER
28 Haziran 2021 09:16

BİN YILLIK SELÇUKLU KIRK KARDEŞLER MEZARLIĞI İÇLER ACISI HALDE
28 Haziran 2021 09:16

Ulu Camii Sit Alanına 30 yıl önce yapılan okul binası yıkıldı
07 Haziran 2021 09:16

Battalgazi Çolakoğlu Köyü
24 Mayıs 2021 09:16

Malatya’da sebze fidelerini dikme, dönemi başladı
04 Mayıs 2021 09:16

Hurda Depolarının Şehir Dışına Çıkarılması
04 Mayıs 2021 09:16

Malatya'da İlkbahar
14 Nisan 2021 09:16

YOLUM DÜŞTÜ HACI BEKTAŞ'A
05 Nisan 2021 09:16

SANCAKTAR ABDULVAHAP GAZİ TÜRBESİ
18 Mart 2021 09:16

TOPKAPI SARAYI ve CELLAT ÇEŞMESİ
07 Mart 2021 09:16

KARACA AHMET SULTAN TÜRBESİ
07 Mart 2021 09:16

AYASOFYA'YA YOLCULUK.
27 Şubat 2021 09:16

MALATYA ÇINARLI CAMİİ / SURP ASDVADZADZİN Kilisesi
21 Şubat 2021 09:16

ŞAHKULU SULTAN DERGÂHI
07 Şubat 2021 09:16

ZEYNEP- KAMİL HASTANESİ ÖLÜMSÜZ BİR AŞK HİKAYESİ
01 Şubat 2021 09:16

MALATYALI İSMAİL AĞA CAMİİ. HAMAMI, ÇEŞMESİ
30 Ocak 2021 09:16

Koca Vaiz Baba Türbesi
30 Ocak 2021 09:16

TÜRBE VE TABUTDA ÖRTÜ (PÛŞÎDE) KÜLTÜRÜ
28 Aralık 2020 09:16

ŞEYH BEDREDDİN'İN MEZARINI YAPIN
25 Aralık 2020 09:16

UMUMİ TUVALETLER
09 Aralık 2020 09:16

HEKİMHAN, TARİHİ SURP PIRGİÇ KİLİSESİ
03 Aralık 2020 09:16

HEKİMHAN'IN TARİHİ MEZARLIKLARI ve YENİ MEZARLIĞIN HİKAYESİ
29 Kasım 2020 09:16

Hekimhan Hükümet Binası Yangını
26 Kasım 2020 09:16

ARAPGİR'İN KAHVERENGİ YOL LEVHALARI
19 Kasım 2020 09:16

İÇİNDE MEZARLIĞI OLAN OKUL
12 Kasım 2020 09:16

HEKİMHAN DİPSİZ GÖL (SÜLÜK GÖLÜ)
04 Kasım 2020 09:16

Malatya'dan Hatay'a Hafta Sonu Gezisi
28 Ekim 2020 09:16

MALATYA'DA İLYAS TENEKELİ KÖŞK MİNARELİ CAMİ
22 Ekim 2020 09:16

HEKİMHAN CEVİZiNİN HİKAYESİ
16 Ekim 2020 09:16

MALATYA SURP YERRORTUTYUN (Taşhoran ) Kilisenin Yeni Kubbesi.
14 Ekim 2020 09:16

Yüce dağ başında bir garip mezar
11 Ekim 2020 09:16

Hekimhan'ın Tarihi Çeşmeleri Kaderine mi Terk Edildi?
07 Ekim 2020 09:16

Kapatılan Köy okulları kaderine mi terk edildi?
06 Ekim 2020 09:16

DİLEYİCİ ROMANI-Fatma Çağlayan
16 Eylul 2020 09:16

12 EYLÜL KARANLIĞINDA KAYBOLAN BİR NESİL
13 Eylul 2020 09:16

SULTANSUYU HARASINA HİPODROM NEDEN YAPILMIYOR?
25 Temmuz 2020 09:16

MALATYA'DAN ERZİNCAN-BAŞBAĞLAR KÖYÜNE YOLCULUK...
23 Haziran 2020 09:16

Hekimhan-Güzelyurt Ilıca Tıpka Ocağı
19 Haziran 2020 09:16

HEKİMHAN - YAĞCA GEYİK ve DAĞ KEÇİSİ ÜRETİM MERKEZİ
16 Haziran 2020 09:16

FUGACI ABBAS USTA (Abbas Soğukpınar)
15 Haziran 2020 09:16

MALATYA KAYISI ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
22 Mayıs 2020 09:16

Aziz Mor Ahron Kadim Süryani Manastırı (M.S 329)
17 Mayıs 2020 09:16

MALATYA SÜMER İLKOKULU BİNASI YIKILIYOR
11 Mayıs 2020 09:16

IŞIKLAR SÖNMESİN
23 Nisan 2020 09:16

370 YAŞINDA KIZILCIK AĞACI
19 Mart 2020 09:16

MEZAR TAŞLARINDAN YAPILAN DEMİRYOLU KÖPRÜSÜ
18 Mart 2020 09:16

Tüm Yazılar