Alişan Hayırlı

Bir tarihi konak, bir tarihi adam

29 Nisan 2024 16:56

Sevgili dostum Bülent Korkmaz’ın sosyal medya sayfasından okudum: Hamdi Dayı (94) vefat etmiş… Kara haber tez ulaşır, derler…

6 Şubat depremlerinin yıktığı, tarihi evleri yerle bir ettiğinden sonra tarihi şahsiyetler de bir bir aramızdan ayrılıyor. Yeşilyurt, depremler ve ölümlerle birlikte tarihin en dramatik dönemini yaşıyor. Yeşilyurt’u Yeşilyurt yapan bütün canlı cansız değerlerimiz hızla çekilip gidiyor hayatımızdan… Zaman artık hüzün zamanı, acılar katlanarak büyüyor.

Asırlık evler 6 Şubat’a dayanamadı, asırlık tarihi şahsiyet Hamdi Dayı da ölüm meleğine teslim oldu.

Hamdi (Karakütük) dayımız, Yeşilyurt (Çırmığtı) ilçemizin simge isimlerinden, tarihi figürlerinden biriydi. 6 Şubat depremine kurban verdiğimiz tarihi Karakütük Konağı ile özdeşleşmişti adeta… Yeşilyurt’a her gidişimde mutlaka bu konağa uğrar, Nergis teyze ile oturur sohbet eder, orada huzur bulur, bütün yorgunluğumu unutur, bir bardak ayran ile kendime gelirdim. Hamdi Dayı’yı da görürsem mutlaka fotoğrafını çekerdim. Giyim kuşamı, şalvarı, kehribar tespihi, beyaz parlak ayakkabıları, kuşağı ve endamı ile sanki yaşam müzesinden, tarih ötesinden fırlayıp gelmiş eski zaman adamı gibiydi… Otantik kıyafeti ve Çırmığtı şivesiyle Yeşilyurt sokaklarında gezer, törenlere ve şenliklere katılırdı. Yeşilyurt’un bir asır önceki geleneksel erkek giyim kuşamını yaşatıyordu.

Az konuşurdu. Konuşmasına da gerek yoktu, çünkü asaleti, duruşu, kıyafeti yeteri kadar konuşuyordu.

Önce 6 Şubat depremi Karakütük Konağı’nı aldı götürdü. Bu tarihi konağın şimdi yerinde yeller esiyor, anılarla beraber yıkılıp gitti. Yaşına rağmen gayet sağlıklı ve dinç görünen, asla arabaya binmeyen, sürekli yürüyen Hamdi Dayı belki de bu evin yıkılışıyla birlikte çöktü, kendisi de yıkıldı. Dayanamadı, belki de bütün hatıralarının yaşadığı bu konak onu da ruhen çökertti. Kim bilir belki de çok hastalandı.

Ölüm haberini aldığım zaman içim “cız” etti. Sanki iğne batırılmış gibi ruhum incidi. O tatlı, hoş sohbeti, babacan tavrı ve yöresel kıyafeti gözümün önünden film şeridi gibi geçti. İnsanı mutlu eden, kendi geçmişi ve anılarını hatırlatan evlerin ve insanların ölüp gitmesi nasıl koyuyor insana…

Ne çare… Doğum nasıl doğalsa, ölüm de öyle doğal… Ama gel gör ki ölüm gerçeğini kabullenmek çok zor. Neyse ki ölümü şirin gösteren şairin dizeleri teselli veriyor bize:

“Kapı kapı, yolun son kapısı ölümse;

Her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse!

O demde ki, perdeler kalkar, perdeler iner,

Azrail’e hoş geldin, diyebilmek de hüner...”

(Necip Fazıl Kısakürek)

Şu fani dünyaya bir hoş seda bırakıp gitti Hamdi Dayı… Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun, sevenlerine ve yakınlarına sabır versin.

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

Güz vaktinin diyarı: Arapgir
20 Kasım 2025 16:56

Gündüzbey’in sonbaharı neden farklıdır?
12 Kasım 2025 16:56

Altaylardan Akçadağ’a halı dokuma sanatımız
27 Ekim 2025 16:56

Bir Mantar Uğruna…
19 Ekim 2025 16:56

Sincaplar arası birinci dünya savaşı
08 Ekim 2025 16:56

Nemrut… 40 yıl önce 40 yıl sonra
19 Eylul 2025 16:56

93 Harbi, Gönenli Zeki Baba, Edirne gezisi ve "iyilik yapmak"
06 Ağustos 2025 16:56

Reyhan Cenneti: Arapgir
20 Temmuz 2025 16:56

Şehir Hayatı, Kültürel Yozlaşma ve Biz
06 Haziran 2025 16:56

Beydağı bir tutkudur, kara bir sevdadır
25 Mayıs 2025 16:56

Kürne Mağaraları ve Şükrü Amca’nın mağara evi
06 Nisan 2025 16:56

Çiçek geldi, Eşi Çınar’a 25 Gün Sonra Kavuştu
27 Mart 2025 16:56

Kadiruşağı Köyü ve Akseki’ye tırmanış
05 Mart 2025 16:56

Gündüzbey… Çocukluğum… Ayranlı köfte… Koko’nun yeri
22 Şubat 2025 16:56

Porgalı Kezban Teyze ve “Kimliksiz Hakikatler”
21 Şubat 2025 16:56

BİR RADYO...
13 Şubat 2025 16:56

6 Şubat’ın ölenleri ve kalanları
04 Şubat 2025 16:56

Yağsa da bir yağmasa da...
02 Aralık 2024 16:56

Bir edebiyat çocuğu: 'Vınnık Cegeti'
11 Ekim 2024 16:56

Malatya’da alıç mevsimi başladı
29 Eylul 2024 16:56

Ah Gündüzbey’im ah!
23 Eylul 2024 16:56

İstanbul’da kalender bir esnaf: Pala Dayı
30 Ağustos 2024 16:56

Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur: 40 yıl sonra gelen tarihi buluşma
15 Temmuz 2024 16:56

Basak Köyü’nde bir aşk hikâyesi…
21 Haziran 2024 16:56

Hamido neden şehit edildi?
21 Nisan 2024 16:56

Nerede o annemin yaptığı bilikler!
12 Şubat 2024 16:56

Bana eski şehrimi verin, yenisi sizin olsun
26 Ocak 2024 16:56

Var mı itirazı olan?
07 Ocak 2024 16:56

Sandıktan çıkan bir fotoğraf
27 Aralık 2023 16:56

Sancımız hafif mi, orta mı, ağır mı?
17 Aralık 2023 16:56

Hasta oldum
13 Aralık 2023 16:56

Bir yangının külünü yeniden yakmayın!
09 Ağustos 2023 16:56

Verçenik Yaylası Kaçkar Dağlarında bir Malatyalı
06 Ağustos 2023 16:56

Şavşat Karagöl ve Tuğra Otel
02 Haziran 2023 16:56

Bilmezdik
13 Nisan 2023 16:56

Altaylar’dan Banazı’ya halı ve kilim sanatımız
03 Şubat 2023 16:56

Tüm Yazılar