Ali Haydar Koyun
[email protected]

Engellilere verilen değerin göstergesi

25 Eylul 2023 07:42

Güley Hanım, yüzde 83 oranında bedensel engelli bir insan. Engelinden dolayı yürüyemiyor. Ev içerisinde yerde oturarak ve emekleyerek hayatını sürdürüyor.

Evinden dışarıya ise akülü tekerlekli sandalye sahibi olan kadar hiç çık(a)mamış, çıksa da kapı önünden bir adım ileriye gidememiş ve dolaşamamış bir insan.

Yıllar önce ilk akülü tekerlekli sandalyesine kavuştuktan sonra rahmetli Recep Şimşek adlı üyemizin tavsiyesi ve girişimi üzerine derneğimize gelmiş ve üye olmuştu.

Konuşması çok doğal, içten ve samimiydi. İçinde en ufak bir kötülük dahi geçmeyen saf, inançlı ve inancının gereklerini de aksatmadan yerine getirmeye çalışan güzel yürekli bir insan. Yerde emekleyerek yaşamasına rağmen yatalak olan yaşlı annesine bile vefat ettiği ana kadar o haliyle yıllarca bıkmadan usanmadan bakmış birisi.

Güley Hanım ile annesinin tek geçim kaynakları ise Kore gazisi olan rahmetli babasından annesi ile kendisine bağlanan yetim aylığıdır. Aldıkları bu maaş geçinmelerine yetmediği gibi bir de yatalak olan annesinin beslenme mamasına, ilaçlarına, alt bezlerine ve diğer giderlerini karşılamaya dahi yetmemektedir.

Bu nedenle Güley Hanım, ev içinde oturduğu yerde mahalledeki kadınlara etek, şalvar vb gibi dikiş işleri yaparak evin ekonomisine katkıda bulunmaya çalışır. Ev ekonomisine katkıda bulunduğu gibi kötü günler içinde lazım olur düşüncesiyle kıyıda köşede ufak ufak birikimler yapmaya çalışır.

Herhangi bir engeli olmayan insanların dahi yap(a)madığı büyük bir fedakârlık ve özveriyle yemesinde içmesine, banyosundan tuvaletine kadar her şeyiyle tek başına oturduğu yerden ilgilendiği annesi vefat ettikten sonra biriktirdiği paraların üzerine biraz da borçlanarak kendi yaşantısına uygun bir ev alır ve yerleşir.

Evinin borçlarını bitirene kadar dikiş işlerine devam ettikten sonra “Babamdan bağlanan maaş az da olsa geçinmeme yetiyor. Bir boğazım değil mi, fazlasında gözüm yok.” diyerek bırakır. Bunu yapacak kadar gözü gönlü tok bir insandı.

Yemeyip içmeyerek, dişinden tırnağından artırarak aldığı evinde yaşayan Güley Hanım da, 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan depreme evinde yalnızken yakalanır. Asrın felaketi denilen depremde her engellinin yaşadığı sorunları birebir yaşamış ve günlerce yaşam mücadelesi vermişti. Deprem nedeniyle hasar gören binlerce evlerden bir tanesi de Güley Hanımın evidir.

Evinde oluşan hasarları tamir ettirmek istediğinde ise çok yüksek maliyetlerle karşılaşınca üzüntüye kapılır. Çünkü duyduğu yüksek ücretlerle evindeki hasarları tamir ettirmesi onun için imkânsızdan öte bir şeydir.

Kore gazisi olan rahmetli babasından bağlanan yetim aylığı olarak aldığı maaş 4 bin lira kadardır. Aldığı bu 4 bin lira maaşı bir yıl süresince yemeden içmeden biriktirmiş olsa dahi evindeki hasarı yaptırması imkânsızdır.

Bu nedenle evinin bağlı bulunduğu Battalgazi Kaymakamlığı ile Battalgazi Belediye Başkanlığına giderek durumunu anlatmaya çalışır. Ancak olumlu bir netice alamaz. Ardından ise Ticaret ve Sanayi Odası Başkanına ulaşarak ona da durumunu anlatır ve yardımcı olmasını talep eder. Her başvurduğu yerde geçimine dahi yetmeyen aldığı maaş ile evinde oluşan hasarı tamir ettiremediğini ve bu nedenle yardımcı olmalarını söyler.

Çalmadık, başvurmadık kapı bırakmamasına rağmen her gittiği yerden ne yazık ki olumlu bir yanıt alamaz. En son Malatya Valiliğine giderek Açık Kapıya başvuru yapar. Birkaç gün sonra oradan gelen telefon üzerine büyük umutlarla giderek konuyu sorar. Aldığı yanıt Battalgazi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına gidip başvurması gerektiğidir.

Vakfın yerini bilemediği için yardımcı olmamı istedi. Bulunduğum yere yakın olduğundan yanıma gelmesini ve birlikte giderek yardımcı olabileceğimi söyledim.

Vâkıfa gittiğimizde binanın ön ve arka girişinde bulunan rampaların standartlara uygun olmadığını gördüğümde moralim bozuldu. Engelli vatandaşların yoğun gittiği yerlerin başında bulunan vakfı daha önce Malatya Valiliği Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Komisyonu olarak denetlememize rağmen en ufak bir değişiklik yapılmamıştı.

Binanın önünde uygun boş alan olmasına rağmen füze rampası gibi standart dışı ve sağlıksız o rampayı yapmak hangi sivri zekâ akıllının aklına geldi merak ediyorum. Galiba rampayı engelliler kullansın diye değil de uzaya füze fırlatmak amacıyla yaptırdılar. Yoksa bunun başka bir açıklaması olamaz. Ne diyelim vakıf müdürü ile diğer görevlilerin erişilebilirlik konusundaki anlayışları ile engellilere verdikleri değer bu kadar olsa gerek.

Moral bozukluğuna rağmen yardım alarak binaya girdik ve Güley Hanımın durumunu anlatarak valilikten gönderildiğini söyledik. Tekrar başvurusunu aldılar ve bir iki haftaya kadar sonucun belli olacağını söylediler.

Güley Hanımın büyük umutlar bağladığı bu başvurudan da ne yazık ki olumlu bir sonuç alınmadı. Bizzat gidip rampadan dolayı içeriye giremeyeceğim için bir görevliden sonucu sordum ve reddedildiğini öğrendim. Aldığım sonucu üzülerek de olsa Güley Hanımı arayıp bildirdim.

Bir engelli vatandaşın evini tamir ettirmeye destek veremeyen sözde duyarlı geçinen kurum, kuruluş ve yetkililere sormak istiyorum. Ülke olarak yüksek enflasyon canavarıyla boğuştuğumuz yetmezmiş gibi birde depremin açtığı yaralarla uğraştığımız günümüz şartlarında aylık 4 bin liranın elektrik, su, doğalgaz, mutfak masrafını karşılamayacağını sizlerin de bildiğine eminim. Bunu bilmenize rağmen depremin ardından oluşan büyük yıkımlar nedeniyle tozdan topraktan geçilmeyen bir şehir haline gelen Malatya’da, engellileri bırakın engelsiz insanların dahi bir yerden bir yere gitmekte zorlandığı ortadayken, okuryazar olmayan gariban bir engelli insanı futbol topu gibi oradan oraya dolaştırmalarınızla engellilere verdiğiniz değer bu kadarmış. Yazık! Tek kelimeyle yazıklar olsun diyorum!

Sonuç olarak başvurulan yerlerden olumlu yanıtlar alamayan Güley Hanımın evini yine birkaç engelli arkadaşımız ve duyarlı insanların katkılarıyla kendimiz yaptırmaya çalıştık.

Sözün özü olarak, Güley Hanım ve onun gibi depremde mağdur olan engellilerin evlerindeki hasarları onarmak ve tadilat etmek amacıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile diğer bakanlıklar başta olmak üzere Malatya Valiliği ve diğer ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler vb. gibi uluslararası fonlara başvuru yapılarak bir proje, bir çalışma yapılamaz mı? Böyle bir projenin ve çalışmanın yapılmasıyla Anayasaya eklenen pozitif ayrımcılığın kâğıt üzerinde olmadığı tüm kamuoyuna gösterilmiş olunacaktır. Sizce de öyle değil mi?

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

Gurur Duyuyorum
27 Nisan 2024 07:42

Seçimler Bir Hizmet Yarışı Olmalıdır
21 Mart 2024 07:42

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü
08 Mart 2024 07:42

Kelebek Düşleri
26 Şubat 2024 07:42

Enkazlar Altında Geleceğe Umutla Yürümek
08 Şubat 2024 07:42

SÖZÜN ÖZÜ
02 Ocak 2024 07:42

Vefa örneği gösteren Gürkan’a teşekkürler
21 Kasım 2023 07:42

Atasözleri ve Deyimlerimizde Engelliler – 3 –
16 Kasım 2023 07:42

Atasözleri ve Deyimlerimizde Engelliler – 2 –
08 Kasım 2023 07:42

Atasözleri ve Deyimlerimizde Engelliler – 1 –
01 Kasım 2023 07:42

İnsan kendini bulduğu kalbe bağlanır…
14 Ağustos 2023 07:42

Yapılması gerekenler çok ama çok basit…
22 Temmuz 2023 07:42

Doğal Afetlerde En Çok Mağdur Olanlar
04 Mayıs 2023 07:42

Depremin ardından düşündürücü gelen rakamlar
10 Nisan 2023 07:42

Hak kaybı olmayacak mı denilmişti?
03 Nisan 2023 07:42

Her kitaplık bir hapishaneyi kapatır.
09 Ocak 2023 07:42

Unutmayın ki sizler sorumlusunuz
03 Aralık 2022 07:42

İyi ki bu fani dünyadan Yücel Ablamız gelip geçmiş
08 Kasım 2022 07:42

EXPO 2028 Kapsamında Erişilebilirlik
05 Ekim 2022 07:42

Gelen gitti, ömür bitti, sorunlar ise bitmedi…
01 Eylul 2022 07:42

Engelsiz bir Türkiye hayal mi oluyor?
05 Ağustos 2022 07:42

Vefa sadece İstanbul’da bir semt adı değildir
16 Temmuz 2022 07:42

ENGELLİLER KANUNU, OLDU ÖTELEMENİN YOLU!
07 Temmuz 2022 07:42

Gidenlerin Ardından Teşekkür Sağanağı
04 Temmuz 2022 07:42

Bakışlarımızla son kez sessizce vedalaştık
23 Haziran 2022 07:42

İki Yıl Aradan Sonra Gerçekleşen Kitap Fuarı
25 Mayıs 2022 07:42

Hemdert, Hemdem Olanların Kitabı 'Can'ım Tenimden Ayrıldı'
26 Nisan 2022 07:42

Her Şey Engelsiz Bir Malatya İçin
10 Nisan 2022 07:42

Kızlarınızı ve oğullarınızı iyi yetiştirin
08 Mart 2022 07:42

Bir türlü erişilemeyen “Erişilebilirlik”
17 Şubat 2022 07:42

Rakamlarda Büyük Güç de Zayıf Topluluk
11 Ocak 2022 07:42

Bu bir suç duyurusu yazısıdır!
20 Aralık 2021 07:42

Ayrımcılığa Karşı Çıkılan Günde Yaşatılan Ayrımcılık
14 Aralık 2021 07:42

Cak’lar, Cek’ler ve Cuk’lar Faslı
03 Aralık 2021 07:42

İyilik yapmak isterlerken kötülük yapıyorlar
09 Kasım 2021 07:42

'İçimde koparken toz duman, dışımda her şey süt liman…'
05 Ekim 2021 07:42

Kaldırımlar işgal altında!
24 Eylul 2021 07:42

Bir insan lokantaya neden gider?
10 Eylul 2021 07:42

İşgüzar Görevlilerin Yaptıkları Hatalar
28 Ağustos 2021 07:42

Belge tamam, peki ya ceza
21 Haziran 2021 07:42

112 Çalışanları Ne Yapıyor?
10 Haziran 2021 07:42

Orkestrada Es Geçilen Erişilebilirlik Enstrümanı
31 Mayıs 2021 07:42

Can’ım tenimden ayrıldı…
21 Mayıs 2021 07:42

Konu engelliler olunca, üç maymunu oynamaya devam!
22 Nisan 2021 07:42

Makam mı insanı yüceltir, insan mı makamı yüceltir?
05 Nisan 2021 07:42

İki Ülke, Bir Konu ve Aradaki Fark
24 Mart 2021 07:42

Çözüm getirmek Gürkan’a kısmet olacak mı?
08 Mart 2021 07:42

Biz üç kişiydik, Bedirhan Nazlıcan ve ben
16 Şubat 2021 07:42

'Bu ayıp kimindir?'
04 Şubat 2021 07:42

Bu da Benim Kırmızı Çizgim
21 Ocak 2021 07:42

SMA’lı çocukların kaderi sosyal devletin elinde
18 Aralık 2020 07:42

'Erişilebilirlik Yılı'nda yanıtsız kalan erişilebilirlik soruları
03 Aralık 2020 07:42

“Talebiniz ilgili müdürlüğe iletilmiştir.”
24 Kasım 2020 07:42

Timsah gözyaşları dökmenin kimseye faydası yoktur
06 Kasım 2020 07:42

Engelliler adıyla resmen sömürülüyorsunuz!
26 Ekim 2020 07:42

Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir
10 Ekim 2020 07:42

ÖSYM’nin fendi EKPSS’yi yendi
17 Eylul 2020 07:42

Kural tanımaz toplum olmuşuz
21 Temmuz 2020 07:42

BASINA VE KAMUOYUNA
18 Temmuz 2020 07:42

Vuslata ermemiz mahşere mi kalacak?
07 Temmuz 2020 07:42

Sözlerinizde sevginiz gibi sahte ve yalan!
23 Haziran 2020 07:42

Sevgi bir toplumu koruyan en güçlü kalkandır
12 Haziran 2020 07:42

Sahi, elinize ne geçti?
04 Haziran 2020 07:42

Engelli insanları kim koruyacak?
28 Mayıs 2020 07:42

“Gökkuşağı renklerinden birini daha yitirdik”
13 Mayıs 2020 07:42

Ben bunun olacağına inanıyorum
01 Mayıs 2020 07:42

“Engelli kişiler, kendilerini terk edilmiş hissediyor.”
21 Nisan 2020 07:42

Çok geç kalınmış olunabilir!
10 Nisan 2020 07:42

CORONADAN ONCE (CO), CORONADAN SONRA (CS)
01 Nisan 2020 07:42

Malatya’da engelli mücadelesinin bittiği tarih
21 Mart 2020 07:42

Sana ne arkadaş, size ne arkadaş?
10 Mart 2020 07:42

Sana ne arkadaş, size ne arkadaş?
10 Mart 2020 07:42

Çözümün yolu yasaları uygulamaktan geçer!
24 Şubat 2020 07:42

Acil Eylem Planlarında Engellilere Yer Yok
14 Şubat 2020 07:42

Acil Eylem Planlarında Engellilere Yer Yok
14 Şubat 2020 07:42

Görülmeyen, duyulmayan engellilerin sessiz çığlıkları
05 Şubat 2020 07:42

CİMER: Malatya'da “Erişilebilirlik Belgesi” alan bina yok
16 Ocak 2020 07:42

Tüm Yazılar