reklam
ALTIN
 
DOLAR
 
STERLİN
EURO
 
reklam

Meteorolojik kuraklık hidrolojik kuraklığa döndü

Türkiye’nin birçok ilinden kuraklık haberleri geliyor ve barajlardaki doluluk oranları hızla düşüyor. Bazı illerde ise barajların su seviyesi alarm veriyor. Meteoroloji Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen’e göre, sorun sadece küresel ısınma değil, su kaynaklarının kötü yönetilmesi, plansız kentleşme ve altyapı eksiklikleri de kuraklığın derinleşmesinde büyük rol oynuyor. Prof. Dr. Şen, önlem alınmadığı takdirde su kesintilerinin günlük bir rutin haline gelebileceğine dikkat çekiyor. 

27 Kasım 2025 04:17
Meteorolojik kuraklık hidrolojik kuraklığa döndü

Esra Ülkar / Kapak Fotoğrafı: DepoPhotos

Giderek artan kuraklık nedeniyle tasarruf kelimesini önümüzdeki süreçte daha da sık duyabiliriz. Öyle ki Türkiye’de barajların su seviyesi alarm veriyor. Bursa’da baraj doluluk oranının yüzde 0.41’e düşmesi dikkat çekti. Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ) Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Yaşanan küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği neticesinde ortaya çıkan kuraklık sonucu su kaynaklarımızın azalması ve baraj doluluk oranlarının kritik seviyeye düşmesi sebebiyle” denilerek planlı su kesintilerinin yapılmasının mecbur hale geldiği duyuruldu. Şehrin bazı ilçelerinde 12 saat süreyle planlı su kesintileri uygulanmaya başlandı. İstanbul’da baraj doluluk oranı yüzde 23 iken Ankara’da ise barajların aktif doluluk oranı yüzde 3.21’e geriledi. Barajlar alarm verirken dünyayı ve ülkemizi bekleyen su kriziyle ilgili detayları Meteoroloji Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen ile konuştuk.

 

Prof.Dr. Orhan Şen

Meteorolojik kuraklık artık hidrolojik kuraklığa dönüştü

Prof. Dr. Orhan Şen, barajların doluluk oranlarıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Normalde ekim ayı başında yağışlar başlar, meteorolojik kuraklık sona ererdi. Ancak bu yıl kasım ayına gelmemize rağmen beklenen yağışlar hâlâ gerçekleşmedi. Eylül ayında yağışlar Türkiye genelinde yüzde 40 azaldı; Marmara Bölgesi’nde ise bu oran yüzde 60’a kadar çıktı. İstanbul’daki barajların doluluk oranının bu dönemde en az yüzde 40-50 seviyelerinde olması beklenirken şu anda oran sadece yüzde 23 civarında. Bu durum, meteorolojik kuraklığın artık hidrolojik kuraklığa dönüştüğünü gösteriyor, yani barajlardaki su tükenmeye başladı. İstanbul’da susuzluk çanları çalıyor. İzmir’de Tahtalı Barajı’nda su oranı yüzde 2’lere kadar düşmüş durumda. Bursa’da ise Nilüfer Barajı tamamen kurudu; diğer barajlar da neredeyse sıfır seviyesinde. Ancak İzmir ve Bursa yeraltı sularından faydalanabiliyor. İzmir’de 250, Bursa’da 150 derin kuyu bulunuyor ve bu kuyular şehir suyunun önemli bir kısmını sağlıyor. İstanbul’un ise böyle bir alternatifi yok; birkaç küçük kuyuyla bu devasa ihtiyacı karşılaması mümkün değil.“

Sorunun kaynaklarından biri de suyun iyi yönetilmemesi

Prof. Dr. Şen, su kaynaklarının iyi yönetilemediğini, planlama ve altyapı eksikliklerinin, hataların da tehlikeyi büyüttüğünü aktardı. Şebeke suyu kaybının azımsanmaması gerektiğini belirten Şen şöyle konuştu: “Kuraklığın tek nedeni iklim krizi değil. Plansız kentleşme ve altyapı eksiklikleri de kuraklığın derinleşmesinde büyük rol oynuyor. İklim krizini nedenlerin yüzde 30’u olarak görürsek, yanlış su yönetimini yüzde 40’la ondan daha sorumlu saymak mümkün. Çünkü suyun tek kaynağı yağmurdur; dere, göl ve yeraltı sularının tamamı yağmurdan beslenir. Eğer yağmur suları yüzeysel akışla denize gidiyorsa, bu suyun büyük kısmını kaybediyoruz demektir. Ayrıca Türkiye’de şebeke suyu kayıpları da ciddi boyutta. Avrupa ülkelerinde bu oran yüzde 5 civarındayken, bizde yüzde 25-30 arasında değişiyor. Yani arıtılmış suyun dörtte biri, bazen üçte biri yolda kayboluyor.“

Hangi önlemler alınmalı?

Meteoroloji profesörü alınması gereken önlemler ve yapılması gerekenleri madde madde şöyle sıraladı:

Öncelikle yağmur hasadı sistemleri yaygınlaştırılmalı. Yağışlar sırasında sokaklar dereye dönüşüyor, oysa bu suların toplanıp yeniden kullanılması gerekiyor. Çatılardan akan yağmur suyunun depolanması, bahçe sulamasında veya temizlikte kullanılması mümkün.Kentlerin ‘sünger şehir’ modeline dönüştürülmesi de önemli. Şu anda birçok yerde yollar, kaldırımlar ve çevre tamamen betonla kaplı olduğu için yağmur suyu toprağa karışmadan akıp gidiyor.Tarımsal sulamada vahşi sulama yerine damlama sulama sistemlerine geçilmeli. Bu yöntemle suyun verimliliği yüzde 40’tan yüzde 95’e kadar çıkabiliyor.Su bitince’ önlem almak yerine, yağış tahminleri doğrultusunda önceden planlama yapılmalı. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, her yıl yağış ve sıcaklık öngörüleri alınarak su yönetim stratejileri belirlenmeli.Deniz suyunun arıtılması veya bulut tohumlama gibi alternatif yöntemler de değerlendirilebilir.Su kesintileri günlük yaşamın bir parçası haline gelebilir

Bursa gibi birçok şehirde tasarruflu su kullanımı için planlı su kesintileri yapılıyor. Şen’e göre gerekli önlemler alınmazsa su kesintileri günlük bir rutin haline gelebilir. Prof. Şen, bu kış da bol yağış olmayacağına dikkat çekerek, “Ocak ayından itibaren kar yağışları görülebilir. Sıcaklıklar ortalamanın üzerinde devam ediyor” dedi.

Haber:9.Köy

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.