Son yıllarda bir “hoş buldum” deme modası aldı başını gidiyor.
Oysa dil geleneğimizde ve kültürümüzde ister hoş geldiniz, ister hoş geldin densin cevap olarak hoş bulduk denirdi. Kelime, deyim ve ifade kalıplarını canımızın istediği gibi değiştirmemiz son derece yanlıştır. O zaman dilin geleceğini bozar hayatı atalarımızın durup baktığı pencereden göremeyiz. Dil geleneğimizde bir kimsenin kendine dair cümle kurarken ben yerine biz zamirini kullanması ve tekil ek değil de çoğul ekle sözünü tamamlaması edep ve tevazu ifadesi olarak yerleşmiştir. Bunun temelinde benlik davası gütmeme, böbürlenmekten, kibirden imtina etme gibi hassasiyetler yatar.
Hülasa, Türk dilinde ve kültüründe tek kişide olsak hoş geldin veya hoş geldiniz sözüne “hoş bulduk” diye cevap verilir. Hoş buldum denmez.
…
Gelelim “Teşekkür ettim” ifadesine!
Teşekkür geniş zaman çekimiyle edilir.
Yani teşekkür ederim denir. Günümüzde şimdiki zaman ekiyle “teşekkür ediyorum” kullanımı da kabul edilebilir belki ama geçmiş zamanda edilen teşekkürün şu an bir hükmü olamaz.
Teşekkür ettim dersek geçmişte bir vakit yapılan işten bahsetmiş oluruz. Muhatabımız ne zaman ettin ben niye duymadım, ben neredeydim diye sorsa yerden göğe kadar haklı olur.
Onun İçin teşekkür ettim değil, “teşekkür ederim” dememiz daha doğru olur
…
Bir de son yıllarda beni en çok rahatsız eden “Katılım sağladık” ifadesi var.
Özellikle siyasiler çok kullanıyor!
Falancanın düğününe katılım sağladık!
Toplantıya katılım sağladık!
Festival açılışına katılım sağladık!
Lütfen beyler, katılım sağlamayı bırakın.
Katılın…
Bilgilerin kontrolünü sağladım!
Sağlama kardeşim, bilgileri kontrol et. gözden geçir veya teyit et.
Arama sağlayalım deme hanımefendi!
Arayalım de…
Ayrıca aramaya dönüş de sağlayalım deme!
Dönelim veya geri arayalım de…
inanın bu anlamsız sözcüğü kullanmasanız, resmiyetinizden ve nezaketinizden bir şey eksilmez.
Bir de sağlamak kadar beni rahatsız eden “gerçekleştirmek” sözcüğü var!
Toplantı düzenlemek, toplantı tertip etmek, toplantı yapmak demek yerine “toplantı gerçekleştirmek” demek çok anlamsız.
Böyle daha resmî ve havalı konuşmuş olduğumuzu sanıyoruz oysa anlamsız konuştuğumuzu bilmiyoruz. Zira gerçekleştirmek sıradan basit bir iş değildir. Hayal ve ümit edilen bir ülkü bir ideal telakki edilen öyle çok kolay basitçe yaşanamayacak bir olay ve durum tahakkuk ettiğinde gerçekleştirilmiş olur. Yani öyle kolayca yaşanabilecek gündelik, sıradan hadiselerden bahsederken “toplantı gerçekleştirdik” , “ödeme gerçekleştirildi”, “sergiyi gerçekleştirdik” , “arama veya görüşme gerçekleştirdik” yerine “toplantı yaptık, ödeme yapıldı, sergi açıldı, arama yapıldı” şeklinde kullanmak gerekir.
Türkçemiz zayıfladıkça aynı kelimeleri tekrar tekrar kullanarak adeta cümlelerimize dolgu yapıyor böylece sözü gereksiz yere uzatmış oluyoruz.
…
Sürekli manipüle ediliyoruz.
Yahut birileri birilerini manipüle ediyor. Türkçemizde bu durumu ifade eden diğer söz ve deyimlere kıran girmiş sanki.
Herkesin ağzında manipüle etmek. Kastedilen hal veya davranış eskiden yoktu da yeni mi ortaya çıktı? Hayır. İnsanlık var olduğundan beri muhtemelen bu durum yaşanıyor. Öyleyse daha önce manipülasyon sözcüğünü kullanmadan da meramı anlatacak sözler dilimizde zaten vardı.
Eskiden bizi manipüle etmezlerdi.
Ne yaparlardı peki.
Kandırırlardı. Yönlendirir bazen yanlış yönlendirir, aklımızı çeler, yanıltırlardı. Kullanır, kanımıza girer, hatta yoldan çıkarırlardı.
Bugün ise sadece ve sadece manipüle ediyorlar.
Selam olsun Malatya’mın manipüle edilemeyen güzel insanlarına…