Avrupa Birliği tarafından desteklenen ve Gazeteciler Cemiyeti’nin yürütücülüğünü üstlendiği AB Araştırmacı Gazetecilik Ödülleri bu yıl da sahiplerini buldu. “Batı Balkanlar ve Türkiye’de Haber Niteliğinin ve Bağımsız Gazeteciliğin Güçlendirilmesi II” projesi kapsamında 7’ncisi düzenlenen ödül töreni, Gazeteciler Cemiyeti ev sahipliğinde gerçekleşti.
Törene, basın mensuplarının yanı sıra çok sayıda sivil toplum temsilcisi, medya kuruluşu ve uluslararası kurum temsilcisi katıldı.
Batı Balkanlar ile Türkiye’de bağımsız gazeteciliği güçlendirmeyi amaçlayan proje kapsamında düzenlenen ödül töreni, gazeteci Gökçen Çamlıyurt’un moderatörlüğünde yapıldı. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Thomson Foundation Ödül Koordinatörü Sanja Lazic ve AB Türkiye Delegasyonu Maslahatgüzarı Jurgis Vilčinskas açılış konuşmalarını gerçekleştirdi.
Bilgin: Gazetecilik hiçbir dönemde kolay olmadı
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, açılış konuşmasında araştırmacı gazeteciliğin önemine dikkat çekti. Gazeteciliğin tarih boyunca zorluklarla yürütüldüğünü belirten Bilgin, hakikati yazmanın her dönemde bedel gerektirdiğini vurguladı.
“Gazetecilik hiçbir dönemde kolay olmadı. Hakikati yazmak, gücü sorgulamak, yolsuzluğu açığa çıkarmak, toplum adına hesap sormak her zaman bedel gerektirdi” diyen Bilgin, gazetecilerin bugün de çeşitli engellemelerle karşı karşıya olduğunu hatırlatarak, sansürün farklı boyutlarda sürdüğünü ifade etti.
Bilgin, “Sansür, kimi zaman ekran karartma, kimi zaman para cezası, kimi zaman da doğrudan tehditlerle karşımıza çıkıyor. En ağırı da içe işleyen, korkunun egemenliğini kurduğu otosansür” ifadelerini kullandı.
“Hakikat sınır tanımaz”
Projeye katkı sunan tüm ortaklara ve Avrupa Birliği’ne teşekkür eden Bilgin, farklı ülkelerde görev yapan gazetecilerin ortak mücadelesinin hakikat olduğuna dikkat çekerek, “Baskının ve sansürün sınırları olabilir ama hakikatin gücü coğrafyaları aşar” dedi.
“Bu mesleğin onurunu sonuna kadar savunacağız”
Gazeteciliğe yönelik baskıların artmasına rağmen gerçeği savunmaktan vazgeçmeyeceklerini söyleyen Bilgin, Cemiyet’in duruşunu şu sözlerle ifade etti:
“Gazeteciliğe yönelen baskılar ne kadar artarsa artsın, bizler gerçekleri söylemekten, halkın haber alma hakkını savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Gazeteciler Cemiyeti’nin duruşu nettir: Biz bu mesleğin onurunu, özgürlüğünü ve bağımsızlığını sonuna kadar savunacağız.”
Lazic: Bugünün kazananlarını cesaretlerinden ötürü kutluyoruz
Thomson Foundation Ödül Koordinatörü Sanja Lazic, Gazeteciler Cemiyeti’ne ev sahipliği için teşekkür ederek başladığı konuşmasında, ödül sürecine gösterilen yoğun ilgiye dikkat çekti. Ayrıca konuşmasında Gazze’de sadece görevlerini yaptıkları için üzerlerinde baskı kurulan ve öldürülen gazetecileri de andı. Başvuruların her yıl niteliğinin arttığını vurgulayan Lazic, araştırmacı gazeteciliğin önemine dikkat çekerek, “Bugünün kazananlarını ve bizimle bulunan gazetecileri cesaretlerinden ötürü kutluyoruz. Her zaman gerçeğin peşinden koşan, ömürlerini buna adayan gazetecileri tebrik ediyoruz. Bu çalışmalara her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var” diye konuştu.
Vilčinskas: Fikirler özgürce söylenmezse ilerlenemez
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Maslahatgüzarı Jurgis Vilčinskas, konuşmasına Uğur Mumcu’dan alıntıyla başladı: “Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmaz.”
Araştırmacı gazeteciliğin bugün küresel ölçekte baskı altında olduğunu belirten Vilčinskas, Türkiye’nin basın özgürlüğü endeksinde gerilemesinin üzücü olduğunu söyledi.
“Türkiye gibi potansiyeli yüksek bir ülkenin 2025 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 159. sırada yer alması beni gerçekten üzüyor” dedi.
Sosyal medyanın dezenformasyonu ödüllendirdiğini, bu ortamda gazetecilerin güvenilir bilgi üretiminin daha da kritik hale geldiğini vurgulayan Vilčinskas, “İnsanlar kendi fikirlerini özgürce söyleyemezse, gerçekten ilerleyemezler. Bu yüzden özgür medya ve ifade özgürlüğü asla ikinci bir konu olmayacaktır" diye konuştu.
Vilcinskas, cesur soruları soran gazetecileri her zaman desteklemeye devam edeceklerini vurgulayarak, “Gerçeği araştırmaya ve halkı bilgilendirmeye devam edenleri onurlandırmak için buradayız. Demokrasiyi ayakta tutan da budur” dedi.
Gökdemir: Gerçek gazetecilik damarı öldürülemez
Türkiye ulusal jüri üyesi Nurcan Gökdemir, seçim sürecinin zorluklarına dikkat çekerek, neredeyse tüm başvuruların ödüle değer nitelikte olduğunu söyledi.
Gökdemir, “Önümüze gelen haberlerin tamamına yakını ödüllendirilmeyi hak eden gerçek gazetecilik ürünleriydi. Aralarından seçim yapmakta çok zorlandık” dedi.
Türkiye’de gazetecilik yapmanın cesaretle eşdeğer hale geldiğini belirten Gökdemir, “Bu süreç bana her şeye rağmen gerçek gazetecilik damarının öldürülemeyeceğini, özellikle genç gazeteci arkadaşlarımızın öncülleri gibi gazetecilik yapmaktan asla vazgeçmeyeceklerini gösterdi” ifadelerini kullandı.
Araştırmacı gazeteciliğin en iyileri ödüllendirildi
Araştırmacı gazeteciliği teşvik etmek ve ifade özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, gücün kötüye kullanımı, temel hakların ihlali, yolsuzluk ile organize suç gibi konularda kamuoyunu aydınlatan başarılı araştırmacı gazetecilik örneklerini ödüllendirmek amacıyla 2019 yılından bu yana verilen AB Araştırmacı Gazetecilik Ödüllerinin bu yılki Türkiye ulusal ödül jürisinde gazeteciler Nurcan Gökdemir, Çiğdem Toker ve Gökçer Tahincioğlu yer aldı. Jüri, 2024 yılı boyunca yayımlanan başvurular arasından kamu yararını gözeten, yolsuzlukları, ihlalleri ve güç istismarlarını açığa çıkaran haberleri değerlendirdi.
Birincilik ödülü T24’ten Asuman Aranca’ya
2025 AB Araştırmacı Gazetecilik Ödülleri Türkiye kategorisinde birincilik, T24 muhabiri Asuman Aranca’ya verildi. Aranca’nın haberi, suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan ile Yargıtay üyesi Yüksel Kocaman arasındaki bağlantılara dair MASAK raporlarını ortaya koydu. Haber, mafya-yargı-siyaset ilişkilerini gündeme taşıdı.
İkincilik BirGün’den İsmail Arı’ya
BirGün muhabiri İsmail Arı, Yunus Emre Vakfı’nda naylon faturalarla gerçekleştirilen büyük çaplı yolsuzluğu belgelediği haberiyle ikincilik ödülüne değer görüldü.
Üçüncülük KRT’den İlknur Yağumli ve Ahmet Sesli’ye
KRT muhabirleri İlknur Yağumli ve Ahmet Sesli, İstanbul Anadolu Adliyesi’nde savcı ve avukatların da dahil olduğu Ponzi sistemini açığa çıkaran haberleriyle üçüncülük ödülünün sahibi oldu. Haber, Adalet Bakanlığı’nı harekete geçirerek adli ve idari soruşturmaların başlatılmasına yol açtı.
Mansiyon ödülü Gülseven Özkan’a
Medyascope muhabiri Gülseven Özkan, sahte belgelerle düşük bedeller üzerinden vatandaşlık satıldığını ortaya koyduğu araştırmasıyla mansiyon ödülüne layık bulundu. Özkan’ın haberi, çetelerin yabancılara gayrimenkul üzerinden sahte yollarla vatandaşlık kazandırdığını belgeledi.
Tören, kapanış konuşmalarının ardından kokteyl resepsiyonu ile son buldu.
Muhabir: Cemre Polat