reklam
ALTIN
 3.714,14
DOLAR
 38,0208
STERLİN
50,0889
EURO
 42,0049
reklam

Çatışma Sahasında Gazetecilik: Suriye Örneği

Gazeteciler Cemiyeti tarafından yürütülen Demokrasi için Medya/Medya için Demokrasi (M4D) Projesi kapsamında düzenlenen Basın Evi Söyleşilerinin bu haftaki başlığı “Çatışma Sahasında Gazetecilik: Suriye Örneği” oldu. Söyleşide, Orta Doğu’da geçmişten bu yana yaşanan silahlı ve siyasi çatışmalar, bölgede gazetecilerin çalışma koşulları gibi konular masaya yatırıldı. 

22 Haziran 2025 18:47
Çatışma Sahasında Gazetecilik: Suriye Örneği

Gazeteciler Cemiyeti tarafından Avrupa Birliği (AB) finansmanıyla yürütülen Demokrasi için Medya/Medya için Demokrasi (M4D) Projesi kapsamında düzenlenen “Çatışma Sahasında Gazetecilik: Suriye Örneği” başlıklı söyleşinin konuğu, uzun süre Orta Doğu çatışma sahasında görev alan gazeteci Hediye Levent oldu. Söyleşinin moderatörlüğünü ise gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu üstlendi.

Çok sayıda Gazeteciler Cemiyeti Üyesi ve genç gazetecinin katıldığı söyleşi, Basın Evi’nden fiziki ve Zoom uygulaması üzerinden çevrim içi olarak izlendi.

Lübnan’daki gelişmeleri yakından izleyen Levent, söyleşide Suriye’de rejim değişikliği süreciyle ilgili görüşlerini paylaştı. Bunun yanı sıra sahadaki çalışma koşullarını olumsuz etkileyen durumlar, sosyal medya kaynaklı bilgi kirliliğinin dolaşımı gibi faktörleri yorumlayan Hediye Levent, çatışma bölgelerinde gazeteciliğin risklerini aktardı.

“Yeni nesil dünya savaşının fragmanını izliyoruz”

Suriye ve Lübnan başta olmak üzere birçok çatışma sahasında görev yapan Levent, özellikle Suriye örneği üzerinden gazeteciliğin değişen koşullarını değerlendirdi. Bugünün savaşlarının artık klasik sıcak çatışma biçiminden çıktığını söyleyen Levent, “Uluslararası yaptırımlar, diplomatik izolasyon, finansal sistem dışına itme gibi düşük maliyetli ama yıkıcı etkileri olan yeni nesil yöntemlerle karşı karşıyayız” dedi.

İran- İsrail savaşı, Lübnan’daki güncel gelişmeler ve Suriye’deki rejim değişikliği sürecine dair değerlendirmelerde bulunan Levent, “Güncel durum çok kritik. Şu anda bir çeşit yeni nesil 3. Dünya Savaşı'nın fragmanını yaşıyoruz. Diplomatlığın tarzı değişti, düşmanlığın ve savaşın yöntemleri değişti. Artık binlerce askerle yapılan sıcak savaşlar yerini uluslararası yaptırımlar, finansal izolasyon ve diplomatik kuşatma yöntemlerine bıraktı” dedi.

Levent, Suriye’de rejim düşmeden önce başlayan dışlanma sürecine dikkat çekerek, “Uluslararası bankacılık sisteminden çıkarılan bir ülke, askeri saldırıya maruz kalmadan da çökertilebiliyor” dedi. Suriye ve İran’ın bu finansal izolasyona maruz kalan ülkeler olduğunu vurgulayan Levent, bu tarz müdahale biçimlerinin klasik savaş yöntemlerinin yerini aldığını ifade etti.

 

“Filistinliler arası derin çelişkiler radikalleşmeyi besledi”

Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e yönelik saldırısıyla başlayan süreci de değerlendiren Levent, “Filistinli gruplar arasında derin bir husumet ve çözüm üretemeyen bir bölünme vardı. Bu da halkta umutsuzluğu artırarak radikalleşmeyi körükledi” diye konuştu.

Filistin meselesinin çözülmeden bölgedeki barışın mümkün olmayacağını belirten Levent, Arap dünyasının Filistin meselesini zamanla tekelinde tutmaya çalıştığını ancak kendi içlerinde çelişkili bir pozisyon aldığını söyledi. Arap Baharı’nın ardından İsrail’le yapılan İbrahim Anlaşmalarıyla birlikte Filistinlilerin yalnızlaştığını kaydeden Levent, “Bu yalnızlık Hamas’ı, Filistin meselesini yeniden dünya gündemine taşımak için silahlı saldırıya yöneltti” dedi.

Abbas yönetiminin yolsuzluklarla anıldığını ve etkisiz olduğunu vurgulayan Levent, "Bu koşullarda Hamas’ın saldırısı Arap ülkelerini yeniden meseleye dahil etmeye zorlama hamlesiydi. Ancak Arap dünyası, İran’ın bölgedeki etkisinden rahatsız. Bu nedenle İran’ın İsrail’i çevreleme stratejisine doğrudan destek vermiyorlar.”

“Dünya haritası yeni yöntemlerle çiziliyor”

İran’ın on yıllardır sürdürdüğü vekalet savaşları stratejisinin artık sınırlarına dayanmış durumda olduğunu kaydeden Levent, “İran İsrail’e doğrudan cevap veremiyor çünkü yapısı buna uygun değil. Hürmüz Boğazı gibi stratejik yerleri kontrol etse de fiili savaş gücü yerine yerel silahlı gruplarla hareket ediyor.

İran’ın güvenlik konsepti, vekalet savaşına göre planlanmıştır. Nükleer güçle blöf yaptıklarını düşünüyorum. İran’ı kontrol eden Hürmüz Boğazı’nı da kontrol eder. Körfez ülkelerinden Irak, Katar, Bahreyn gibi ülkeler bu boğaz kapanırsa aç kalırlar.

Yeni dünya haritası yeniden çiziliyor ama fiziksel olarak değil, yeni yöntemlerle… Ülkelerin birbirilerine eklemlendikleri, halkaya dahil olanların itiraz etme hakkının elinden alındığı durumlar var. Çok kutuplu dünyaya dönüyoruz. Artık fiziksel değil, finansal ve diplomatik haritalar çiziliyor” sözlerini aktardı.

 

“Orta Doğu’da gazetecilik yapmak için bölgeyi bilmek şart”

Levent, sahadaki gazetecilik deneyimini de aktardı. Bölgede gazetecilik yapmanın ciddi bilgi birikimi gerektirdiğini vurgulayan Levent, Orta Doğu’da çok sayıda kadın gazetecinin çalıştığını söyledi

Levent, “Sahayı bilmiyorsanız, dil bilmiyorsanız, yerel kültüre hâkim değilseniz sahada olmak çok tehlikeli olabilir. IŞİD, El Kaide gibi yapıların aktif olduğu coğrafyalarda kadın ya da erkek olmak fark etmiyor, herkes tehdit altında. Fidye için kaçırılmak çok yaygın. Özellikle güvenlik önlemlerini alıyor olmanız ve çevreyi tanıyor olmanız gerekiyor. Ama ne yazık ki çok kez şahit olduğum üzere Türkiye’den giden gazetecilere çelik yelek bile verilmiyor” diye konuştu.

 

“Gazeteciyseniz ve yabancıysanız hedef olabilirsiniz”

Kendi tecrübesinden yola çıkarak sahada uzmanlaşmanın sadece güvenlik değil, haberin kalitesi açısından da zorunlu olduğunu belirten Levent, “Eskisi gibi sahada haftalar geçirip, konunun insani ve ekonomik boyutlarını derinlemesine ele alan haberler yapılması artık çok zor. Orta Doğu gibi coğrafyalarda uzmanlaşmadan sahaya çıkmak, sizi hem etkisiz hem tehlikede kılar.

Hangi ülke için çalışıyorsanız, o ülkenin politik duruşu sahada karşınıza engel olarak çıkabiliyor. Uluslararası basın kuruluşları artık güvenlik ve maliyet kaygılarıyla sahaya gazeteci göndermek istemiyor” dedi.

Hediye Levent kimdir?

Gazeteciliğe 2003 yılında başlayan Hediye Levent, 2008’den itibaren Suriye, Irak, Lübnan gibi Orta Doğu ülkelerinde görev yaptı. 2011’den bu yana serbest gazetecilik yapan Levent, Evrensel Gazetesi’nde köşe yazarlığı yapıyor. Yerel ve uluslararası basın kuruluşlarına Orta Doğu üzerine haber ve analizler hazırlıyor.

 

 

Muhabir: Cemre Polat

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.