ALTIN
 2.468,19
DOLAR
 32,4306
STERLİN
40,3674
EURO
 34,5013

Darende /Balaban ilkokuluna başladığımız gün al yıldızlı al bayrağımız gönderde, öğretmenimiz önde istiklal marşımızı söyleyerek, vatan millet sevgisini öğrenerek büyüdük.
‘‘Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak,
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak,
O benimdir o benim milletimindir ancak.’’ diyerek vatanımızın bir karış toprağını hain düşmanlara vermeyeceğimizi her gün tekrarlayarak öğrendik. Yürekleri vatan ve insan sevgisiyle dolu eli öpülesi öğretmen gibi öğretmenlerimizle, coğrafya dersinde gözü kapalı Türkiye haritasını çizmeyi, tarih dersinde eşsiz vatanımızın, toprağını taşını canımız pahasına korumayı öğrendik. Sınırlarımızdaki ülkelerin tarihini, coğrafyasını ilkokulda öğretti eğitim enstitülü öğretmenlerimiz.

İlkokulda “YA İSTİKLAL YA ÖLÜM” demeyi öğrendik. Büyüklerimizden istiklal savaşında imanla inançla tarihe nasıl kahramanlık destanı yazdırdıklarını öğrendik. İşgalcilerin nasıl bozguna uğradıklarını, daha çocuk yaşta cephede şehit düşen yavruları, kar kış demeden çocuğu sırtında yalın ayak karnı aç, kağnıyla cepheye mermi taşıyan, Nene hatunları, kara Fatmaları ... öğrendik. O zor yokluk yıllarında zenginin fakirle paylaştığını öğrendik. Çocukluğumuzda seferberlik kelimesinin anlamını bilirdik. Sanki bir takvimdi. Milattan önce, milattan sonra gibi. Seferberlikte gidip de dönmeyenler, eli kınalı kalan gelinler, seferberlik öksüzleri, seferberlik çocukları...

Geçmişten bir anı anlatılsa Seferberlikten önce, seferberlikten sonra diye tarih söylenirdi. Çünkü yeni bir tarih yazılmıştı. Cumhuriyet kurulmuş, karanlık günler geride kalmış, çeşitli kültürlerin bir arada yaşadığı vatanımızda herkes özgürce yaşamaya başlamıştı. Şimdi bu cennet vatanda rahat ve özgür yaşıyorsak bunu Mustafa Kemal Atatürk’e, onun silah arkadaşlarına ve her metrekaresine onlarca şehit veren, kan gölüne dönen vatan topraklarını koruyan şehit ve gazi olan vatan evlatlarına borçluyuz.

Doğal zenginlikleri, madenleri, güzellikleri, 3 tarafı denizlerle çevrili, 2 kıtada sınırı olan, stratejik konumuyla cennet vatanımız büyük Ortadoğu hayalinde olan işgalci ülkelerin iştahını kabartmaktadır. Bu ülkeler birlikte komplo teorileri üreterek Ortadoğu üzerinde oyunlar oynamaktadırlar. Bunu adım adım hayata geçiriyorlar. Komşumuz Irak’ı bu planın bir parçası olarak işgal ettiler. Dünyanın bir ucundan gelerek sözde dünya kardeşliği için diktatör Saddam’dan kurtarmak bahanesiyle başka hiçbir gerekçesi ve hakkı olmadan Irak’ı işgal ederek on binlerce masum halkı, çoluk çocuk, kadın yaşlı demeden katlettiler. Ülkelerini talan edip kalan haklıda sersefil fakirliğin ve kaosun ortasına attılar. İran’a, Libya’ya da başka bahanelerle, aynı amaç için gözünün üstünde kaşın var demeye başladılar. Bizim ülkemize gelince; planın başında olmamıza rağmen biliyorlar ki Türk'ün tarihte geçmişi kahramanlıklarla doludur, Türkiye bir bütündür bölünemez, düşmana işgalcilere karşı tek yumruktur, tek yürektir. Ancak, içten bölerek, zayıflatarak amacına ulaşacağına inanmaktadır. Çeşitli kültürlerin özgürce, kardeşçe aynı vatanın evladı olarak, aynı bayrak altında yaşadığı ülkemizi Türk- kürt diye ayırmaya çalışarak, yıllardır bu amaca hizmet etmesi için desteklediği bir terör örgütünü ve yandaşlarını maşa olarak kullanmaktadır. Yıllardır yüzlerce şehit verdik, gazetecilerimizi, aydınlarımızı, öğretmenlerimizi, askerlerimizi, polislerimizi, masum vatandaşlarımızı kaybettik. Bir o kadarda gazilerimiz. Kanlı terör örgütü PKK yı, tüm terör örgütlerini lanetliyorum. Bir gün kendi kanlarıyla boğulacaklar.

Son yıllarda işgal ülkeleri desteklerini artırdıkları terör örgütü saldırılarını artırdı, her gün haberlerde yürekler dağlayarak gözyaşları içinde izlediğimiz şehit cenazeleri ülke olarak sabrımızı taşırıyor.. Köy, kasaba, şehirler al yıldızlı bayrağımızla donatıldı, terörü lanetleyen yürüyüşler düzenlendi, hepimiz askeriz, hepimiz Mehmetçiğiz diyen genci yaşlısı herkes sokaklara döküldü. Son yıllarda gençlerde gördüğümüz nemelazımcılık, vurdumduymazlık, Avrupa özentiliği, ilgisizlik gibi olumsuz düşüncelerde yanıldığımızı yine gençlerimizin, atalarımız gibi tek yumruk tek yürek olarak sokaklara dökülmesiyle gururlandık.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ Bayrağı altında çeşitli kültürlerin bir arada yaşadığı ülkemizde Kurtuluş savaşında omuz omuza cephede şehit olan, İzmir’de düşmanı denize döken, Çanakkale’de düşmanı bozguna uğratan halkımız Türk’tü, Çerkez’di, Abhaz’dı, Acem’di, Kürt’tü, Arap’tı, Laz’dı. Bu vatan elbirliğiyle düşmandan kurtarıldı. Vatandaşlarda Türk-Kürt ayrımı zaten olmamıştır. Olmamalı da. Bir avuç hain terörist ve destekçisiyle tüm vatandaşlarımızı aynı kefeye koymakta haksızlık olur. Yüzlerce yıldır kız verdik kız aldık, komşuluk yaptık, ortaklık yaptık, mal mala, can cana karıştı. Hain bozguncu işgalci güçlerin planının bir parçası olan bu ayrımcılığa karşı aklı selim davranıp Türk- kürt, sünni, alevi, sağcı, solcu demeden birlik beraberlik içinde tek yürek tek yumruk olduğumuzu dosta düşmana göstermeliyiz. Güçlü olmak zorundayız, birey olarak üstümüze düşeni yapmalı tepkimizi göstermeliyiz diyerek yazımı bitirmiştim.


Başlıkta söylediğim gibi  GÜN BU GÜN diyeli 17 yıl olmuş.  O GÜN BUGÜNDÜR. Yıl 2023 Değişen sadece, Suriye ve Filistin gibi başka ülkeler, başka halklar oldu ve olacaktır. Filistin’de yapılan soykırımdır, işgaldir. İsrail’in sivil masum halka yaptıklarını şiddetle kınıyorum. Fakat ülkemizde, bu günün ekonomik ve sosyal şartları, bir başka ülkenin insan göçünü kaldıracak güçte değildir.
Evet Filistin için üzgünüm, katledilen sivil halk ve çocuklar için yüreğim yanıyor. Ama Cennet vatanımda başka mülteciler istemiyorum.

İsrail’in Filistin’i işgali, 100. yılını kutladığımız, CUMHURİYETİMİZİN önemini bir kez daha hatırlattı. CUMHURİYET günümüzün ve çocuklarımızın geleceğinin teminatıdır.  Canımız pahasına koruyacağız.

NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE...

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.