reklam
ALTIN
 3.714,14
DOLAR
 38,0208
STERLİN
50,0889
EURO
 42,0049
reklam

Komşular bizim misafir odasında her akşam yemekten sonra toplanır sohbet ederlerdi. Birgün babamın söylediği, “Türk ordusu bir hafta sonra İzmir’de” sözü anımsadığım ilk anıdır...

Bu sözlerin sahibi, 4 Mayıs 1916 Malatya doğumlu, İlk ve ortaokulu Malatya’da, Liseyi Sivas’ta, hukuk tahsilini Ankara’da tamamlayan, Mardin Emniyet müdürlüğü, Diyarbakır, Kütahya, Balıkesir Birinci Şube Müdürlüğü, 1960 İhtilalinde Ankara Emniyet Müdürlüğü ve daha sonra çeşitli illerde valilik yapan Malatya’nın en köklü ve sözü geçen ailelerinden “Sülukioğlu” (Sülükoğlu) ailesinden Mahmut Ağanın oğlu, Muhammet ağanın kardeşi Ali Ulvi Sülukioğlu’na ait...

Bu aileyi ve bu değerli devlet adamımızı yine kendinden yani Ali Ulvi Sülukioğlu’nun ağzından tanımaya çalışalım;

“Büyük dedemiz Hacı Mahmut Ağa, 17. yüzyılda Malatya’ya padişah tarafından Osmanl’nın vergisini toplamak için memur edilen biri. Kendisine de arpalık olarak toprak tahsis edilmiş, 3 Kasım 1839'da Sultan Abdülmecit döneminde Hariciye Nazırı Koca Mustafa Reşid Paşa tarafından okunan ve Gülhane Parkı’nda okunması nedeniyle Gülhane Hatt-ı Şerifi (Padişah Yazısı), Gülhane Hatt-ı Hümâyûnu veya Tanzimât-ı Hayriye (Hayırlı Düzenlemeler) olarak da anılan fermana kadar bu göreve devam etmiş, bu tarihten sonra beylik ağalık kaldırılarak tahsilat doğrudan devlet tarafından yapılmaya başlanmış...

Sülukiler o yıllarda mal mülk itibarıyla Malatya’da imparatorluk kurmuşlar. Siyasi bakımdan Emir olması, halk üzerinde hakimiyet kurması ile beraber Devlet tarafından verilen arpalığı genişletmişler ve büyük arazi sahibi olmuşlardır...

Babama miras olarak intikal eden büyük bir çiftlik ve 4000 dönümlük suyu olan mümbit arazi olmuş babam bir çiftliği üç yapmış ve binlerce ağaç yetİştirmiştir...

Biz şehirde otururduk. Yiyeceklerimiz, odunumuz, ve her türlü ihtiyacımız merkeplerle çiftlikten gelirdi. Çiftliğe faytonla veya atla gidilirdi. Hayvanların barınması için şehirde ahırımız vardı. Burada binek ve yük hayvanlarından başka inek de beslenirdi.

Şehirde bir su değirmenimiz, sekiz odalı, haremlik- selamlık olarak ikiye ayrılmış, bahçesi menba sulu bir evimiz vardı. Ben 4 Mayıs 1916 yılında bu evde doğdum. İlkokula Hidayet okulunda başladım. Bu binada bir de öğretmen okulu vardı. Bu okulun öğretmenlerinden birisi benim özel hocamdı. Okula hergün onunla gider gelirdim. İkinci sınıfa geçtiğimde Cumhuriyet ilan edildi.

Yukarıda bahsettiğim evimiz, o semtte yeni okul açmaya müsait bina bulunmadığından milli eğitim müdürlüğü tarafından istendi. Karşılığında İttihat Terakki Partisi’nce yaptırılan üç katlı 600 metrekarelik arsa üzerinde yapılmış bir bina teklif edildi. (Bu bina Derme İlkokulu karşısında, en son Hadi Çekirdek’in oturduğu konağın bitişiğindeydi). Okula meraklı olan babam bu teklifi kırmadı ve kabul etti. (Yapılan okul Cumhuriyet ilkokulu) Bu binayı daha sonra adliye binası olarak kiraya verdik. Adliyenin bütün bölümlerini içine aldı...

Beş sınıflı ilkokulu dört senede bitirdiğimden ortaokula yaşım küçük diye almadılar. Yaşımı iki yaş büyüterek ortaokulu Malatya’da bitirdim. Malatya’da lise olmadığından Sivas Lisesine yatılı olarak kaydoldum ve 1935 yılında mezun oldum.

Ankara Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra 31 Ekim 1938’de, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’ne stajyer komiser yardımcısı olarak atandım...

Bir süre sonra İkinci Dünya Savaşı çıktı. Bu savaşın sıkıntılarını beş sene boyunca tüm Türkiye olarak çektik. Günde 150 gram esmer ekmeği bile karneyle alabildik. Diğer yoklukları söylemiyorum bile...

Bu savaş yıllarında askerliğe başladım. Yedek subaylığım ikinci dünya savaşı dolayısıyla üç sene sürdü. 1941 senesi 10 Mart’ında babam vefat etti. Oldukça büyük sayılabilecek servet iki cici anne ve yedi kardeşe kalmıştı. O sırada kardeşim Mehmet Ağa da askerdeydi. İdare kardeşim Mehmet Ağa askerin gelinceye kadar nazırımız idaresinde kaldı...

Ailem için ikinci yıkım da, 1500 dönümlük her türlü ekime müsait sulu arazimizin, hava meydanı yapılması amacıyla askerler tarafından işgal edilmesiyle geldi. Ancak beş sene sonra küçük bir miktar istimlak bedeli alabildik...İşin ilginç yanı bir süre sonra hava alanı yapımından vazgeçildi, fakat olan olmuş arazi elimizden gitmişti. 1500 dönümlük arazi hazinenin oldu ve buraya Göçmen köyü kuruldu”...

Bu suretle servet dokuz hisseye intikal etti. Ben dahil herkes bu serveti elden çıkardı. Babamın ölümüyle servette yok olup gitti. Toprak işleyenlerin eline geçti...

...

Bundan sonrası için sözü benim almam gerekir, çünkü kahramanımızın bundan sonraki hayatı ve yaptığı görevler çok önemli ve bir kaç sayfaya sığdırılacak kadar kısa değil bu sebepten izninizle kısaca başlıklar halinde geçmek durumundayım...

Hukuk Fakültesinden iyi dereceyle mezun olan Ali Ulvi Sülukioğlu 1 . 10. 1938 yılında Emniyet Genel Müdürlüğünde Komiser yardımcılığı göreviyle Devlete adımı attı. Polis Enstitüsü ihtisas kursundan sonra, İlk görev yeri Diyarbakır komiserliği oldu. Daha sonraları emniyet amirliği, ardından 1944 yılında İstanbul Şube Müdür Yardımcılığı, daha sonra Mardin Emniyet Müdürlüğü, Diyarbakır, Kütahya, Ankara Birinci Şube Müdürlüğü, Hatay, Balıkesir, Adana Genel Müdür Yardımcılığı, Ankara Emniyet Müdürlüğü, 1964 yılında Mardin Valiliği ve 1966 yılında Merkez valiliği görevinde bulunan hemşehrimizin, özellikle 1960 ihtilali sırasında Ankara’da görev yaptığı için gerek Adnan Menderes gerekse Celal Bayar, İsmet İnönü ve Talat Aydemir ile ilgili yaşanmış ilginç anıları vardır...

Ali Ulvi Sülukioğlu, Gönül, Gülen ve Güven adlarında biri erkek üç evlat sahibidir.

Hemşehrimiz Ali Ulvi Sülukioğlu, 14/01/2003 tarihinde aramızdan ayrılmıştır...

Ruhu şad mekanı cennet olsun...

Yine bir değerimizi andık, sizlere de hatırlattık...

Selam olsun Malatya’mın güzel insanlarına...

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.