reklam
ALTIN
 3.714,14
DOLAR
 38,0208
STERLİN
50,0889
EURO
 42,0049
reklam

6 Şubat felaketi sonrası…

Aylardan Temmuz…

Çarşı merkezinin yapımına başlandı.

Proje müellifi Ankara’da oturup Malatya’yı çizen, ekşi sözlüğün “şekilci ve kötü projeleri ile ün salmış kişi, göz zevkimizin ve görgü düzeyimizin düşmanı, sürekli kurumlardan iş alan, birilerince korunan kollanan mimar” diye tanımladığı zat-ı muhterem Hilmi Güner, 8 Temmuz 2023 günü Kongre ve Kültür Merkezinde geniş katılımlı bir toplantıyla çizdiği muhteşem eseri! İlk ve son kez! gururla tanıttı. Sözleri sık sık alkışlarla kesilen Güner, projede simetriye önem vereceğiz, şehrin hafızasını koruyacağız, dükkanlar 40m2 ve zemin artı iki kat olacak dediğinde salon alkıştan yıkılıyordu!.

(Söylediklerinin hangisi gerçekleşti. Yorum sizin…)

Bu sırada söz alan dönemin valisi Hulusi Şahin bey bir noktanın altını mükemmel bir şekilde çizdi.

Şöyle dedi sayın vali;

“Gelin, Kasap pazarı, minibüscüler ve diğer bazı esnaf guruplarını çevre yolunun altına alalım. Burada ikinci bir merkez oluşturalım. Bu adayı daha geniş ve ferah bir hale getirelim. Çarşımız nefes alsın. Yine buradaki mülkleriniz sizin olsun ve kirasından faydalanın. İleride torunlarınız size dua etsin beddua değil.”

Sayın valinin sözleri bitince muhatapları valiye tepki gösterdiler, hem de hiç hak etmediği ağır bir tepki!

O TOPLANTIDA MALATYALI SAYIN VALİYE HİÇ DESTEK VERMEDİ…

Sonucunda ne oldu biliyor musunuz?

Bir şehrin merkezi nasıl olmamalı sorusunun canlı cevabı olan, yer yer kod farkından dolayı merdivenle çıkılan, 12 m2 lik dükkanlarda ticaret yapmaya mahkum oldular.

Oysa, Malatyalı olmayan bir vali şehirdeki sorunları net olarak gözlemlemiş ve çözüm sunmuştu. Bunlar çok önemli ve değerliydi.

Bana gönül koyacaklar belki ama Malatyalı esnaf ve Malatyalı şehrini yabancı bir vali kadar önemsemedi. Yapılacak yeni planlamada yol, otopark, yeşil alan, güneş ışığı alması, meydan olması, kadınların rahatça alış veriş yapabilmesi onu hiç ilgilendirmedi.

Şimdi herkes şikayetçi, ama, atı alan Üsküdar’ı geçti.

Bir Söğütlü Camimiz vardı…

O günlerde şöyle bir yazı yazmış ve yetkililere çok kolay bir soru sormuştum!

“Aklımıza takılan soru şu? Diyerek.

Bu camimizi elinden usanmışsınız gibi neden parsel parsel gezdirdiniz ve de neden kendi vakıf arazisi olan yerinde yapmadınız?

Bir yetkili çıkıp açıklasa da öğrensek…

Malatya kültürü ve yaşantısıyla ilgili birçok konuda sorumluluk alarak fikir beyan eden bir STK olarak bu soruyu sorma ve cevap alma hakkımızın olduğunu zannediyorum”.

Diye sormuştum.

Cevap: Kocaman bir sessizlik…

Gelelim Söğütlü Caminin eski belediye binasının yani merkezin tek yeşil alanına daha doğru bir ifadeyle kent meydanına yapılmasına…

Kent Meydanı olmayan bir şehrin olamayacağını Camiyi eski yerine yapmanın gerekliliğini anlatan bir yazı daha yazmışım;

“Kent meydanı, bir şehrin sosyal ve kültürel hayatının merkezi sayılabilecek bir alandır. Kentin kimliği, tarihsel hafızası ve toplumsal etkileşimi açısından önemli bir rol oynar. Bu nedenle, bir şehirde meydan olmadan da varlık sürdürülebilir mi? Diye bir soru sorulsa; "kent meydanı olmayan bir şehir" teknik olarak var olabilir, ancak kültürel, toplumsal ve tarihsel anlamda bu kent, kimliği ve toplumsal bağları zayıflamış, ruhunu kaybetmiş bir şehir olacaktır”.

Sonuç: Söğütlü Cami yükselmeye başladı.

Şehir, meydansız, yeşilsiz, ağaçsız…

O GÜN MALATYALI, CAMİNİN TEK YEŞİL ALANIMIZA YAPILMASINI İSTEDİ, BİZİ HİÇ DESTEKLEMEDİ HATTA DİN DÜŞMANI DİYEN SEVİYESİZLER OLDU…

Kaysı Festivali, kaysı yok diye bence anlamsız bir sebepten dolayı iptal edildi….

Konuyla ilgili şöyle demişim;

“Kaysının yanmasının hepimizi derinden üzdüğü yadsınamayacak bir gerçek.

Herkeste derin bir hayal kırıklığı var. Ancak bu durum, Kayısı Festivalinin iptal edilmesi için bir sebep olamaz.

Neden mi?

Çünkü…

Kaysı Festivali sadece ürün kutlaması değildir: Malatya’nın kültürünü, gastronomisini, tanıtımını, turizmini, müziğini ve bölge ekonomisini de canlandıran bir etkinliktir.” Demişim…

Sonuç; ESNAFA CAN SUYU OLACAK FESTİVAL İPTAL EDİLDİ, ESNAFTA VE ŞEHİRDE YİNE SES YOK…

Belediyeler, emlak vergisine esas rayiç bedelleri hiçbir realiteye uymayacak şekilde kat be kat artırıyormuş başlıklı bir yazı yazmıştım.

“Malatya’ya ölü toprağı serpilmiş” sözünü doğrularcasına hiç bir kurumdan, hiçbir STK’dan ses çıkmadı.

Tabir-i caizse hiç kimse oralı bile olmadı.

Daha yazacak o kadar konu var ki…

Sevgili hemşehrilerim, sizi kendinize getirecek, uyandıracak ne olabilir inanın bilmiyorum. Ama bu sessizliğiniz ve bu anlamsız kader inancınız şehrimi yaşanmaz bir hale getiriyor, şehrim ruhunu yitiriyor.

Nasıl görmüyorsunuz?

Torunlarınız sizi saygıyla yad etmeyecek unutmayın.

Selam olsun Malatya’mın güzel insanlarına…

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.