reklam
ALTIN
 3.714,14
DOLAR
 38,0208
STERLİN
50,0889
EURO
 42,0049
reklam

Ne kadar inandırıcıdır bilemiyorum, bir kitapta okumuştum. “Erkekler, elbise ve topuklu ayakkabıları kadınlar kaçıp gitmesin diye icat etmişler” diye yazıyordu.

Ayakkabılar kimlik kartı gibidir. İlk tanıdığın bir insan, yüzüyle değil, ayakkabılarıyla değerlendirilir.

Sivri burunlusu vardır, küt burunlusu vardır. Boyalısı vardır, boyasızı vardır. Bağcıklısı, bağcıksızı vardır; yumurta topuklusundan sivri topuklusuna kadar çeşit çeşittir ayakkabılar.

Bir zamanlar tabanı kösele olanı beğenilirdi, şimdilerde yumuşak olanı makbul. Yürürken ses çıkarsın diye kabara çakılan kösele ayakkabılar tarihe karıştı. Günümüzde, ses çıkarmaz oldu ayakkabılar. Sert bir zeminde yürürken ayakkabının çıkardığı tıkırtılar sesin geldiği yere yöneltir seni. Bej rengi, dizüstü döpiyesin içinde, beden ölçüleri orantılı, aristokrat duruşlu bir kadının yürüyüşünü izlersin. Kıyafetiyle uyumlu, ince topuklu ayakkabılarından çıkan sese odaklanırsın.

Ayakkabı çiftleri birbirinin aynı olmalıdır, biri ötekinden milim kısa olsa topallarsın. Ayağını sıkmamalı, dünyayı dar eder sana. Geniş olup da öyle lap lap ses de çıkarmamalı. Aşık kemiğini kerten ayakkabı azap verir insana. Hele bir de arkadan ısıranını görsen… pamuk sıkıştırsan da canın burnundan çıkar.

Özel gecelerde giyileni ayrıdır gündüz giyileni ayrı; her pantolonun, her eteğin altına her ayakkabıyı giyemezsin, aykırı durur. Ütülü pantolonun altına kundura, keten pantolonun altına spor giyinmelisin.

Ayakkabın temiz olursa adımlarını düzgün atar, bastığın yeri görürsün. Çamura çirkefe batmamaya özen gösterirsin. Konçlu olanına bot, biraz daha uzun olanına çizme denir.

Evde ayakkabıyla dolaşılmaz. Mabetlere ayakkabıyla girilmez. Camide namaza durursun aklın ayakkabında kalır. Ya çalınırsa!

Ayakkabılıyken attığın adımlara dikkat etmek zorundasın. Yanlışlıkla Seccadeye basarsan malamat olursun. Allah esirgesin, geleceğin kararır. Kendisi uyurken üstüne örter seccadeyi, altında fosur fosur fosurdar ama senin ne dinsizliğin kalır ne kâfirliğin…

“Kimse kimsenin ayakkabısının içine giremez. Başkalarının hayatını yargılamadan önce onun ayakkabılarını giymelisin” der bilgeler.

Ayağını sevmeyen on çift ayakkabın olsa ne yazar! Kutusuna koyar saklarsın belki bir gün giyerim diyerek. Kutu dedim de aklıma geldi, ayakkabı kutusunda sadece ayakkabı saklanmaz. Kimsenin aklına bile gelmez dişinden tırnağından artırdığın paranı o kutularda sakladığın.

Ayakkabı deyip geçmemek gerek. Stiletto’sundan tut da Slipper’ine, Babet’ine, Sandal’ına kadar onlarca çeşidi vardır kadın ayakkabılarının. Erkeklerin de Gova, Molyer ve Makosen’den tut da, sandalete, çarığa varana kadar çeşidi vardır. Taşa kayaya dayanıklı olana Mekap denirdi önceleri. Adalet uğruna 420 kilometrelik yolu 25 günde yürüyen bir liderin ayağındaki marka ayakkabı yılın en çok satan markası olmamış mıydı? Ayakkabıların en rahat olanı da spor ayakkabılardır.

Ayakkabısız doğar, ayakkabısız gömülür insan soyu. Ölmeye gör, öldüğünde, burnu dışarıya bakacak şekilde kapının eşiğine koyarlar son giydiğin ayakkabını…

Her kültürün ve her bölgenin kendine has oyunları, her oyunun da kendine has ayakkabısı vardır. Yunanistan’ın Sirtaki’si, İspanya’nın Flemenko’su Fransa’nın Valto’su… Kürt’ün Lorke’si, Süryani’nin Reyhani’si, Ermeni’nin Mayro’su seni senden geçirir.

Artvin’in Atabarı, Erzurum’un Temirağası; Elazığ’ın Çaydaçıra’sı; Malatya’nın Delilo’su… Anadolu’nun daha içerilerine girdiğinde Konya’nın, Silifke’nin kaşık havaları fıkır fıkır kaynatır kanını, yerinde duramazsın. Karadeniz’in Horon’u, Trakya’nın Çiftetellisi vardır… Güney Egelilerin güçlerinin, cesaretlerinin, zarafetlerinin ve kabiliyetlerinin simgesidir Zeybek oyunu. Olur olmaz zamanlarda oynanmaz. Zeybek, halkını düşmanlardan ve kötülüklerden koruyan kahramanı temsil eder. Efeler diyarının oyunudur. Yol gösteren, mert, yiğit ve cesur kişilerin adıdır Efe…

Topuklu ayakkabıyı taşımak zordur. Zeybek oyunu topuklu ayakkabıyla oynanmaz, zora gelince çatırdar. Topuk çatırdayınca bırakıp kaçmak hiç olmaz, her şeyden önce efeliğe yakışmaz. Gerekirse çıkaracaksın topuğu çatırdayan ayakkabıyı, çıplak ayakla oynayacaksın Ege yiğitlerinin oynadığı oyunu.

Tabanları yağlayıp kaçarsan, aşinası olmadığın bir kalabalığın arasında şeftali rengi bir suratla çıkarsın seni yıllarca “Topuklu Efe” yapanların karşısına.

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.