ALTIN
 3.714,14
DOLAR
 38,0208
STERLİN
50,0889
EURO
 42,0049

Şirolu sokağında tek katlı bahçeli bir evde oturuyorduk. Dediler ki şu evi çırmıktı’lı Hüseyin (Haci) Doğu yaptırıyı. Haci Doğu amca Sümerbankta çalışıyormuş. Allah rahmet eylesin çok iyi komşumuz ve dostumuzdu. Girişken atak olan Haci amca’nın tuttuğunu koparan bir yapısı vardı. Konuşma ve ikna gücü çok kuvvetli idi. Yapılmakta olan ev tam karşımıza denk geldiği için orayı izlerdim. Ben de o zaman çocuğum ya 12 yaşlarında bir çocuk amele gibi inşaatta çalışıyordu. İnşaat yapıldığı zamanlar kireç kullanılırdı. Kireç için sönmemiş kireç getirilir, bir teknede su ile muameleye tabi tutulur açılan bir çukurda bekletilir ve yapı malzemesi olarak kullanılırdı. O koca çukuru o çocuk kazmış, teknede tüm kireci eritmiş ve çukurda biriktirerek kullanıma hazır hale getirmişti. Bu o kadar küçük çocuğun yapacağı bir iş değildi ama o çok kuvvetli ve atletikti. Tanıştık ve arkadaş olduk vesselam. Biz Malatya’lılar Mehmed’e Memet derdik. Ben de öyle diyeceğim.

Mahalledeki arkadaşlarımızın hepsinin insani yönü kuvvetli idi. Hep birlikte hareket eder kötü işlere karışmaz, birbirimize destek olurduk. Her taraf arazi idi. Futbol oynar, güreşir, Derne suyuna çimmeye(yüzmeye) giderdik. Derme suyu ki şimdiki gibi boklu çamurlu akmaz pırıl pırıl akardı. Suyumuz Gündüzbey pınarbaşından çıkar, Kapılı’ğa gelir, oradan bir tünele girerek tünelden çıkar büyük bir şelale oluşturur tekrar daha küçük bir şelale ile devam eder giderdi. Biz oraya gazino derdik oranın önü şişirildiği için suyun derinliği dört beş metreye varırdı. Şelaleye kapılanın kurtuluşu yoktu. En lüks çimme Yerimiz orası idi. Hem yüzer hem de sularını buz gibi içerdik. Memet doğu ders almamasına rağmen olağanüstü yüzme yeteneğine sahipti. Kimse yüzme yarışında onu geçemezdi. Allah vergisi bir güce ve vücuda ahipti. Bir numaralı spor arkadaşım Memet’ti. Hemen hemen her akşam Turan Emeksiz lisesinin bahçesine giderek barfiks çalışır, erişirdik. Evlerinde bile güreş tuttuğumuz olurdu. Memed’in Spormenliği okulda da hissedilmiş, elit takımının as elemanı olmuştu.

MEMEDİN SAĞDICI OLDUM

Bir gün Haci abi bana Memedin sağdıcı ol dedi. Olur musun demedi emrivaki idi bu .Tamam dedim. Birlikte işi hallederiz dediğinde biraz rahatlamıştım. Oldum mu sağdıç.

MEMETLE ANILARIMIZ

Kernek gazinosunun yanında şelalenin ön tarafı şişirilmiş ve su yükseltilmişti. Orası evlerimize yakın olduğu için takılmaya başladık. Memet çok yardımseverdi. Gözünü daldan budaktan sakınmazdı. İyilik meleği idi adeta. Çocuğun biri şelalenin içine düştü bir müddet çıkamadı. Memet durur mu? Atladı şelalenin içine çocuğu dışarı itti. Bu sefer de Mehmet şelaleden çıkamadı. Boğulmasından endişe ettik. Şelalenin içinde birkaç defa döndüm en sonunda ayaklarımı şelalenın betonuna hızla vurarak suyun altından çıkabildim dedi. Bir gün de çocuğun biri Horata’da boğulacaktı çalı kuşağını uzatarak kurtarmştık. İki can böylece boğulmaktan kurtuldu.

Memet bir ara kendi içine kapanmıştı. Haci abi sık sık bana Memede uğra beraber gezin,ona moral ver derdi. Ben de sık sık yanına uğrar beraber ders çalışır veya spora gider veyahut Malatya’yı arşınlardık.

Memet liseden sonra okuyamadı. Ben Ankara’da öğrenci iken bir müddet 0nunla aynı evde kaldık. O akü fabrikasında çalışıyordu. Daha sonra Et balık kurumunun bayiliğini işlettiler. Et ve tavuk satımı işini meslek edindi.

Memet yakın dostları ve arkadaşlarını hiç kırmazdı. Derin bir siyasi ve tarihi bilgisi ve analiz etme yeteneği vardı. Kırılacağını hissettiği kişilerle siyasi tartışmalar yapmazdı.

MEMED’İN AYNUR SEVGİSİ: Mehmedin Aynur isimli bir kız çocuğu olduğunu duymuştuk. Şimdilerde bayağı büyümüş. Aynur çocuk felci hastalığına yakalanmış ve hastalık onu sakat bırakmıştı. Yemesi içmesi, tuvalet ihtiyacını adım adım takip etmek gerekiyordu. Onun birinci önceliği Aynurdu . Onun oturmasına kalkmasına, taşınmasına, yemesine, içmesine, sağlığına hep koştu. Allah bilir ya büyük sevap işledi.

Engelliler yardım edenler çok sevap kazanırlar. . Peygamber Efendimiz, engelli kimselere yapılacak her türlü iyilik ve yardımı sadaka olarak değerlendirerek şöyle buyurmaktadır: “Âmâya rehberlik etmen, sağır ve dilsize anlayacakları bir şekilde anlatman, muhtaç bir kimseyi ihtiyacını tedarik etmesi için gerekli yere götürmen, derman arayan dertlinin imdadına koşman, koluna girip güçsüze yardım etmen, konuşmakta güçlük çekenin meramını ifade edivermen, bütün bunlar sadaka çeşitlerindendir…” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/168-169) Yakınları arasında hasta veya engelli olan kimselere de önemli vazifeler düşmektedir. İlgi ve bakım gereken hasta ve engelliler sabretmeleri durumunda kendileri için hayır kapısına sahip oldukları gibi, yakınları için de sevap kazanma vesilesi olmaktadırlar.

VEFAT HABERİ:

Memet ile sık sık telefonla konuşuyorduk. Sağlığından hiç endişelenmedim. Bir buçuk ay kadar öncede telefon açtım. Çanakkalede olduğunu kolonoskopi yaptıracağını söylemişti. Basit bir iş gibi anlatmıştı. Mahalleden müşterek arkadaşımız mesut Selçuk telefon ile aradı. Kötü bir haberim var Mehmet çok hasta imiş, doktorlar kısa bir ömür biçmişler eve göndermişler dedi. Yıkıldım bayağı. kısa zaman içerisinde de Mehmedi kaybettik. Vefat ederken son ana kadar selavat getirdiğini eşi anlattı. Memed’i cumartesi günü İstanbul”da toprağın kucağına vermişiz. Her yaz ben Memet ve Mesut bir araya gelir Malatya’nın güzel bir bahçesini şenlendirirdik. Bu yaz olamayacak.

ÖLÜM

Ölüm olayı Kuranı Kerimde, türkülerde şiirlerde hep anılmıştır. Malatya’lı Fahri’nin şimdiye kadar okunmayan ölümle ilgili türküsünün sözleri şöyledir.

Şu fani dünya böyledir

Çekilir değilse takdir

(Kıssa ömre uzun ömre

Hüküm verecek eceldir

Hüküm verecek eceldir)2

Dert üstüne dert yağıyor

Gönüller kara bağlıyor

(Hep vadesi gelmiş olan

Ahrete uğurlanıyor

Ahrete uğurlanıyor)2

Ne sağlığa güven vardır

Ne mal mülk insana yardır

(Her şeyin hükmü geçince

Vade gelene kadardır

Vade gelene kadardır)2

Sönerken yanan kandiller

Susarken konuşan diller

(İbret almayı bilsinler

Ne oldum diyen gafiller

Ne oldum diyen gafiller)2

Kur’an-ı Kerim’e göre yaşamın karşıtı olan, yaşamın bitmesi ile başlayan ölüm bir son değil aslında yeni bir başlangıçtır. Ayrıca insan hayatı aslında ikiye ayrılmıştır. Bunlardan birinci kısım insanın imtihanı olan yeryüzünde yaşadığı hayat diğeri ise ölüm ile başlayan imtihanının sonuçlarına göre ebediyet süreceği hayattır.

Memet bu dünyada kimseyi kırmadan dolu dolu yaşadı ve mekan değiştirdi. Yaptığın güzel işlerin karşılığını öbür dünya da karşılığını Yüce allah verir inşallah. Mekanın Cennet, ruhun şad olsun değerli kardeşim.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.