ALTIN
 3.714,14
DOLAR
 38,0208
STERLİN
50,0889
EURO
 42,0049

Bir beyaz çikolatanın başıma açtığı işe bakın!

Hastanenin Nöroloji servisine yatırmışlar beni.

Prof. Doktorum, almış asistanlarını, öğrencilerini gelmiş başıma.

"Bakın gençler" diyor,

"Size ders konusu olacak bir vakıa."

'Vakıa' dediği, benim buraya geliş hikayem.

"Anlat Bahri bey, nasıl oldu başına gelenler." diyor.

Anlatıyorum:

"Hocam, şehirler arası yolculukta bir otobüsteydim. Mola yerinde canım çekti, beyaz bir çikolata alıp yedim. Yola çıkınca birden gözlerime parlak bir ışık indi, beynimde sanki şimşek çaktı. O an sadece onu hatırlıyorum, bayılmışım..."

"Dur", diyor Profum .

Dönüyor doktur adaylarına.

"Bakın aldığı istenmeyen gıda, Primer Esansiyel (hipertansiyon) yarattı. 'İnme' indi, (pıhtı attı) bayıldı. Bayılma nedeni, beyin kendini kitledi, arkadaşımızı başka organları zarar görmesin diye korumaya aldı."

Dönüyor bana;

"Sonra ne oldu?"

'Hocam, ayıldığımda beş saat kadar geçmişti. Tekli koltukta oturuyordum. Gece vakti herkes beni uyuyor sanmış. Yanlarında adam ölüyor, kimse farkında değilmiş. Neyse, ayıldığımda gözlerim ışığı zor seçiyordu, başım dönüyordu..."

"Dur", diyor tekrar.

Dönüyor dersine.

"Beyin tehlikenin geçtiğini algıladı, kilidi açtı. Elektrik şalteri gibi düşünün: Tehlike anında şalteri indirdi, elektriği kesti. Tehlike geçti, şalteri kaldırdı, arkadaşımız ayıldı. Halk arasında yanlış bir algı var. Birisi bayılınca kolonya koşturuluyor, başı suyun altına sokuluyor, bu yanlış. Bayılma ve ayılmayı tamamen beyin organize ediyor arkadaşlar."

Tekrar dönüyor bana;

"Sonra"

"Sonrası hocam, yarı kör gözlerle, sersem tavuk gibi ayakta duramadan iki saat kadar daha yolculuk yaptım. Yakınlarım beni yoldan alarak hastaneye getirdi. Acilden giriş yaptık. Beyin emarı, tomografi falan çekildi. Göz muayenesi yapıldı. Nöroloji servisine yatırıldım, işte karşınızdayım şimdi. Sizi, ekibinizi, hatta karşımdaki herşeyi bulanık ve çift görüyorum hala."

"Merak etmeyin geçici bir durum bu", diyor hocam.

"Sizi birkaç gün burada misafir edeceğiz", diye de ekliyor.

Dönüyor tekrar ekibine;

"Pıhtı, muhtemelen göze gelen kılcal damarlara küçük bir hasar verdi. Nörolojik bir olay bu", diyor.

Bana uygulanacak tedaviyle ilgili asistanlarına tıbbi terimlerle bazı talimatlar veriyor. "Geçmiş olsun" deyip, öğrencilerini alıp gidiyor.

*****

Sonuç:

İlk üç günden sonra baş dönmesi durdu. Görme bozukluğu kısmen devam etti. Altıncı gün, Prof. Hocam;

"Bu çift görme sürecin geçici. Bir, iki ay içinde eski sağlığına kavuşursun", diyerek taburcu olmama karar verdi.

Allah'dan, dediği kadar sürmedi, bu herşeyi 'çift görme'... On gün kadar sonra gözlerim, faltaşı gibi yeniden açıldı.

Kalp kontrolü için gittiğim İstanbul'da az daha gözden oluyordum.

Gürültüsünü, kirliliğini, stresini orada yaşayan dostlara bırakarak, döndüm geldim, hocamın tavsiye ettiği temiz havalı, stresiz, sakin hayatıma.

*****

Bu arada, "geçmiş olsun" dileklerini ileten tüm arkadaşlarıma, hastanede beni yalnız bırakmayan akrabalarıma ve ziyaretime gelen gazeteci arkadaşlarım TC Genco Sabancı, Fatmir Kumanova Türkkān ve Nuri İmre'ye çok çok teşekkür ediyorum.

*****

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.