10 Ekim 2015 tarihinde IŞİD tarafından gerçekleştirilen, Ankara Tren Garı'ndaki terör saldırısında yaşamını yitiren Malatya'dan 13 kişinin de aralarında bulunduğu toplam 104 kişi, düzenlenen yürüyüş ve etkinlikle Malatya'da anıldı.

Malatay'da Özalper Sağlık Ocağı önünde bir araya gelen açıklama sahipleri, ellerindeki karanfiller ile Barış Parkı'na doğru yürüyüşe geçti. Hayatını kaybedenlerin anısına inşa edilen Barış Parkı'nda tertiplenen anma programında saygı duruşunun ardından konuşmalar yapıldı ve Barış Anıtı'na çiçekler bırakıldı. KESK Dönem Sözcüsü ve SES Eş Başkanı Cansu Kaya, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Bundan tam 10 sene önce, 10 Ekim 2015'te, saat 10.04'te Ankara Gar Meydanı'nda emek, barış ve demokrasi talebimizi; umudu ve inancı hedef alan o menfur saldırı gerçekleştirildi. 1 Mayıs 1977, Sivas, Maraş, Çorum, Beyazıt, Bahçelievler katliamları gibi, kimi siyasi amaçlar için tezgâhlanan kirli planların son halkası olan bu saldırı, 103 arkadaşımızı fiziken aramızdan kopardı. Sayısız arkadaşımız yaralandı, hayatlar parçalandı, onarılması mümkün olmayan derin acılar bıraktı. Bu yüzden yürekler hâlâ acıyor, hâlâ kanıyor. Çatışmalar ve patlayan bombalar, ne hikmetse birilerinin oyunu artırdı ve yeniden tek başına iktidara gelmelerinin önünü açtı. Çatışmasızlık ortamının oylarını düşürdüğü sonucuna varan AKP, bir de "çözüm sürecini buzdolabına kaldırdık" demişti. Bugün daha iyi anlıyoruz ki, buzdolabına kaldırılan hepimizin can güvenliği ve bir arada yaşama iradesi olmuştur. 10 Ekim Katliamı'yla ilgili gerek hukuki gerekse siyasal arka plan, bu gerçeklik görülmeden ele alınamaz. Katliamdan hemen sonra, katliamın oylarını nasıl etkilediğini öğrenmek için anket yaptıran siyasal anlayış sorgulanmadan bu katliam aydınlatılamaz. O günden bu yana baskıların, hak ihlallerinin, emeğe ve emekçilere dönük saldırıların kalıcı hâle gelmesinin, katliamın sonuçlarıyla bağı araştırılmadan gerçekler su yüzüne çıkarılamaz. Katliamın gerçek sorumluları hâlâ ortaya çıkarılamadı. Tek bir idari yetkili bile resmen soruşturulup yargılanmadı. Katliam insanlık suçu olarak tanınmadı. Failler ile fail örgütler arasındaki bağlantılar, istihbarat raporları ve devlet kurumlarının ihmalleri hâlâ örtülü kalmaya devam ediyor. Soruşturma süreçlerinde gecikmeler yaşandı; kritik belgeler ya kayboldu ya da karartıldı. Tanık beyanlarına yeterli güven verilmedi. Kamu görevlileriyle ilgili iddialar; emir veren, gözeten, ihmal edenler sistematik olarak geri plana itildi. Dünyanın dört bir yanında arananları getirmekle övünen devlet, 10 Ekim davasının firari sanıklarını hâlâ yargı önüne getirmedi. Görüyoruz ki yargı, 10 Ekim Katliamı davasında da görevini yerine getirmemekte, tuğlayı çekmek istememekte, siyasal erkin etkisinde karar almaktadır."

Yıldız: "Katliamın ve iş birlikçilerinin peşini bırakmayacağız"

CHP Malatya İl Başkanı Barış Yıldız, 10 Ekim'in sadece bir katliam değil aynı zamanda demokrasiye karşı yapılmış bir saldırı olduğunu vurguladı. Yıldız, konuşmasında şu sözleri dile getirdi:

"Belki onlarca kez mezarlıklarda ve anma törenlerinde hep birlikte buluştuk. Tek gayemiz, 10 Ekim 2015 Ankara Gar Katliamı'nda kaybettiğimiz 103 kişiyi ve Malatyalı kardeşlerimizi unutturmamak oldu. Tabii sadece orada can verenleri değil, aynı zamanda onların oraya niçin gittiğini de unutturmamak gerekiyor. Mitingin adı "Barış ve Demokrasi" mitingiydi. O günden bu geçen on yıllık süreçte belki ülkemiz o güne göre daha karanlık günlere evrildi. Hem barış hem de demokrasi alanında AKP iktidarı tarafından daha büyük karartmalar yapıldı. Bugün, o gün istihbarat teşkilatının başkanı olan zatı hatırlarsanız, medyaya yansıyan bir konuşmasında "gerekirse iki füze atar, Suriye'yi savaşa sokarız" diyorlardı. Büyük Orta Doğu Projesi dedikleri projede sadece Türkiye'yi kana bulamakla kalmadılar; Irak'ı, ardından Suriye'yi ve bugün de Gazze'yi kana bulamaya devam ediyorlar. Bununla iş birliği içinde olanlar o gün 10 Ekim Gar Katliamı'na da göz yumdular. Gün gelecek, devran dönecek; AKP halka hesap verecek, arkadaşlar. O gün katliamı gerçekleştiren IŞİD militanlarının da peşini bırakmayacağız. Onların elini kolunu sallayarak Ankara'nın göbeğine gelmelerini sağlayanların da peşini bırakmayacağız. Süren davalarda da aileleri yalnız bırakmayıp yanlarında olma sözü veriyoruz."

Malatya'dan Hayatını kaybedenler

10 Ekim 2015'teki saldırıda, Malatya'dan mitinge katılan 13 kişi yaşamını yitirmişti. Hayatını kaybedenler arasında Eren Akın, Gülbahar Aydeniz, Onur Tan, Canberk Bakış, Kasım Otur, Sezen Vurmaz, Gözde Aslan, Umut Tan, Mehmet Ali Kılıç, Mehmet Hayta ile birlikte, Tarsus'tan gelen Metin Peşmen, Elbistan'dan gelen Seyhan Yaylagül ve Mersin'den gelen Hekimhanlı öğretmen Ata Önder Atabay da yer aldı.