ALTIN
 2.104,05
DOLAR
 31,3822
STERLİN
39,7428
EURO
 34,0576
Necati Güngör
Necati Güngör
Yazarın Makaleleri
HÜRRİYET KAHRAMANI BİR GEYİK
Arnavuk kökenli Ahmet Niyazi Bey ya da Resneli Niyazi Bey (1873, Resne - 1913), bir Osmanlı askeridir. "Geyikli Niyazi" adıyla da bilinir. 1897 Türk-Yunan Savaşı’ndaki başarılarıyla ünlendi. İttihat ve Terakkî Cemiyeti’ne katılarak cemiyetin ileri gelenleri
ŞU BİZİM KASAPLAR ÇARŞISI
Çocukluğumun, ilk gençlik çağımın önemli bir bölümü bu çarşıda geçmişti. Babamın dükkânında... Özellikle de yaz tatillerinde. Fırat İlkokulu'ndan çıkar çıkmaz Yeni Cami'nin avlusundan vurur, Şark Sinema'nın bulunduğu sokağa sapar, oradan Kasap Pazar�
MALATYA, DELİLERİNİ NEDEN SEVİYOR?
Malatya evvel eski delilerini seviyor, doğru. Onları dışlamıyor, onları hayatın dışına atmıyor. Onlarla yatıp onlarla kalkıyor. Onlarla gülüp onlarla ağlıyor... Düşünürseniz, Malatya'nın delileri, çevresine uyum sağlamış hastalardı. Delilerimiz kimseye zarar ver
AYAĞININ ÇARIĞIYLA EDEBİYATA GİREN ÇOCUK
O doğduğunda, Türkiye Cumhuriyet'i henüz on yaşına girmemişti. Yıl, 1930. Doğduğu yer, Niğde'nin Aksaray ilçesiydi. Daha küçük bir çocukken, köylerinin yaslandığı dağın eteğinde, koyunlara, kuzulara çobanlık ediyordu. Dağın tepesinden kopup gelen buz gibi so
PİNGEL
Kadim Malatya'da evler avlu içinde olduğu için, o avluların bir köşesinde mutlaka tavuk kümesi de bulunurdu. Kümesi olan evlerin, hiç kuşkusuz bahçesi de var demekti. Evin kalabalığına, ev sahiplerinin varlığına göre tavuk sayısı belirlenirdi. Evde tavuk
MALATYA OKULLARINDA SÜT TOZU ZORLAMASI
Marşal Yardım Planı uyarınca Türkiye'ye gönderilen süt tozu Malatya okullarına gönderildiğinde takvimler ellili yılların ikinci yarısını gösteriyordu. Bizim kuşak henüz ilkokul çağındaydı o tarihte. Kaçıncı sınıftaydık, şimdi aklımda değil. Bir gün bir öğ
'ARKADAŞIM VE KARDEŞİMSİN'
Atatürk ve İnönü Haydarpaşa'da beyaz trenden indiklerinde yolları ayrıldı. Gazi Paşa maiyetiyle Dolmabahçe'ye giderken, İnönü Heybeliada'daki yazlığına yollandı. Takvimler 19 Eylül 1937'yi gösteriyordu ve ertesi gün Tarih Kongresi'nin açılışı vardı.
NASILSA DANANIN KUYRUĞU KOPACAK...
Eski zamanların birinde ünlü bir hileci varmış. Bu kişi hile, yalan, iftira, rüşvet yoluyla, namuslu insanları adeta haraca bağlamış... İnsanlar ondan korkar hale gelmiş. Bu kişi, gözüne kestirği varlıklı kimselerin yoluna çıkar, kendisinden borç aldığ
UYKUCULUĞU YÜZÜNDEN TİTANIC VAPURUNU KAÇIRMIŞTI
Çocukluğunda aile büyükleri onu kızdırmak için "seni evlendireceğiz" der; bu sözler karşısında çok üzülür, kendini yerlere atar, ağlar sızlar; "Evlenmeyeceğim!" diye tuttururdu. Büyüdüğünde tıp profesörü oldu Besi
HIDIRELLEZDE DİLEK TUTARDI MALATYALILAR
Asıl adı Deyr-i Mesih Suyu. Biz ona kısaca Der-me demişiz. Söylenceye göre İsa Mesih havariyleyle buradan geçerlerken pek susamışlar. (Ne işleri vardıysa Malatya'da? Orası bize karanlık.) Yol yorgunu, durup çevre yanlarına bakmışlar bir pınar görürüz umuduyla. Yokmu�
MALATYA'DA ANLATILAN TARAKLIKUŞ SÖYLENCESİ
Hüthüt, ibibik adlarıyla da bilinen kuşun Malatya'daki adı taraklıkuş idi. Çocukluğumuzun bahçelerinde pek sık raslanır, insana yaklaşmaz, yüksek ağaçların dalları üzerinde gezinir, ancak insanın olmadığı yerlerde toprak yüzeyine inerd
BURADA BÜLBÜL AĞLAMIŞ...
Bizim zamanımızın Malatya'sı şimdiki zamanların Malatya'sına hiç mi hiç benzemezdi. Baharın ağzı açıldığında, toprağın buğusu tüter, ağaçlar çiçek açar, bahçeler adeta yeşil ipekli bir halıya dönüşürdü. Gözlerimiz yeşile doyardı. Çiçek ko
İSTANBUL'UN YÜKÜNÜ TAŞIYAN, ŞU BİZİM PÜTÜRGELİ HAMALLAR...
Yetmişli yıllardan ikibinlere kadar Sirkeci-Cağaloğlu-Beyazıt çevresinde bulundum genellikle. Okulumuz, çalıştığımız gazeteler, yayınevleri, ajanslar hep bu çevredeydi. Dolayısıyla bizim Pütürgelilerle çok sık karşılaştım buralarda. İşhanlarının önünde, kaldır�
'MERSEDES KADİR' YA AKILLI OLSAYDI?
Malatyalı ünlü akıl hastası Mersedes Kadir iki gün önce yaşama veda etti.  Malatyalılar, eskiden beri akıl sağlığını yitirmiş kişileri hayatın dışına itmez, onlara sahip çıkar. Bu yüksek ilginin altında biraz merhamet, koruma, sevecenlik duyguları yatsa
MALATYA’DA ÇAĞALAR NEYLE OYNARDI?
Bizim zamanımızda böyle şimdiki gibi oyuncaklar mı vardı? Bilgisayar oyunlarını, elektrikli, lazerli oyuncakları düşümüzde görsek öcü sanıp korkardık belki de… Herkes oyuncağını ya kendi yapardı ya da büyüklerine yalvar yakar olup yaptırırdı… Hem de kem

banner43