ALTIN
 2.468,19
DOLAR
 32,4306
STERLİN
40,3674
EURO
 34,5013

“Sayın Vahap Güner,
27.11.2023 tarihli Yeni Malatya Gazetesi’nde Malatya Yeni Stadyumu ile ilgili bir yazı okudum. Eski bakana soru yöneltmişsiniz. Bakan da stadın yerini belediyenin gösterdiğini, yapan firmanın battığını söylemiş. Stadın yeri ile ilgili olarak 04.11.2016’da yazdığım yazıyı size gönderiyorum. Stadın yerini belediye istemedi, Gençlik ve Spor Bakanlığı istedi. Zamanın rektörü Fatih Hilmioğlu vermedi. Daha sonraki rektör Cemil Çelik, Fatih Hilmioğlu’na inat verdi arsayı. Ayrıca, stadı yapan firma “Biser İnş. Taah. Ltd Şti.” dir. İşi zamanında tamamlayarak teslim etti ve sayın bakanın dediği gibi bu firma batmadı. Halen de saygın bir inşaat firması olarak faaliyetini sürdürmektedir. Saygılarımla… “
Sayın Fatih Dulkadiroğlu bu açıklamayla birlikte 2016 yılında yazığı Statyum başlıklı yazısını da ekte göndermiş. Ancak eski Bakanının söylediği işi alan ilk Müteahhit firma işi bıraktığı doğrudur. Biser İnşaat ikinci kez yapılan işi alarak Statyum’u tamamlamıştır.
Fatih Dulkadiroğlu üstadımızın 04.11.2016 tarihinde yazdığı “Statyum” başlıklı yazıda da Yeni Malatya Gazetesi olarak gündeme getirdiğimiz Stat konusundaki yazdıklarımızı doğrulamaktadır.
Bakınız Fatih Dulkadiroğlu 2016 Yılında şehir dışiına kaydırılan stat için neler yazmış:
STADYUM
Oldum olası futbolu sevmem. Hiç takım da tutmadım. Futbolu sevmememdeki en büyük etkenin futbol sporunun diktatoryal rejimlerle birlikte anılmasından kaynaklandığını sanıyorum.
Ernesto Che Guevara, futbol için “Futbol sadece bir oyun değildir. Futbol devrimin en büyük silahıdır” der. Aynı şekilde Suarez, Güney Amerika’da bir iktidarın başarısının futbol milli takımı ile ölçüleceğinden bahsetmektedir.
Futbol sahası ile birinci tanışmam 1981 yılında askerliğimi yaptığım sırada askeri birlik ortamından kaçmak amacıyla bir grup arkadaşla Çorlu’dan İstanbul’a maça gidişim oldu.Maçın sadece ilk on dakikasını izleyebildim ve on dakikanın sonunda bunalarak stattan çıkmak zorunda kaldım. Futbol sahası ile ikinci tanışmam da İnönü Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı görevim sırasında Üniversiteye yaptığımız 7000 kişilik stadyumla oldu.Futbol sahasının ve stadyumun tüm teknik detaylarını ve yapım koşullarını orada uygulayarak ayrıntılı bir şekilde öğrenmiş oldum.
Kentimizin merkezinde bulunan stadyumun şehir dışına çıkartılması elbette bir zorunluluk olarak görülebilir. Ancak yer seçimi hususunda gerekli fizibilite çalışmasının yapılmamış olduğu apaçık ortadadır.
Üniversite arazisi üzerine inşaa edilmekte olan stadyumun 25000 kişilik olduğu belirtilse de uygulamada stadyum koltuk sayısının 27013 olduğu söylenmektedir.Yani stadyum 27013 seyirciye hizmet verecek bir kapasiteye sahiptir.
Bir stadyum için temel özelliklerden birkaçı:
-Saha drenajının teknik koşulları sağlıyor olması,
-Her koltukta oturan seyircinin sahayı bütün noktalardan aynı netlikte görebilmesi,
-Saha aydınlatmasının kusursuz olması,
-Olağanüstü durumlarda olabildiğince kısa sürede stadın tahliye edilebilmesi,
-Stattan çıkan insanların ve araçların izdihama meydan vermeden ve yığılmadan dağılımınının sağlanmış olmasıdır.
27013 kişilik stadyumun projesi sadece 1280 araçlık bir otopark alanına sahiptir. Bu alanın yaklaşık 200 araçlık bölümünün protokol araçlarına ayrılması kaçınılmazdır. Çünkü biz protokole çok önem veririz. Geriye kalır 1080 araçlık otopark alanı. Bizim toplum olarak toplu taşım araçlarını kullanma alışkanlığından yoksun olmamız nedeniyle ve bir kişinin arabasına binerek maça gidiyor olduğunu düşündüğünüzde durum daha da vahim bir hal almaktadır.
Stadın yapıldığı yerin arsası bilindiği üzere Üniversiteye ait bir arsadır. Stad yapımı için arsa tahsisi istendiğinde zamanın Rektörü Prof.Dr. Fatih HİLMİOĞLU gerek ulaşım sıkıntısı, gerekse maç günlerinde Üniversiteye yaşatacağı olumsuzlukları nedeniyle stadyumun bu alana yapılmasına şiddetle karşı çıkmış ve arsayı stat yapımına tahsis etmemişti. Bunun üzerine Gençlik ve Spor Bakanlığı başka bir alan arayışı içerisine girmişti ki o arada Rektör değişimi oldu.Yeni Rektör Prof.Dr.Cemil Çelik sırf kendisinden önceki rektörün inadına bir tutum sergileyerek arsanın stadyum yapımı için tahsisini gerçekleştirdi. Daha önce verilmeyişindeki kaygılar Prof.Dr.Cemil Çelik’in bizzat kendisine söylendiğinde önemsemedi ve sırf siyasi bir talebi geri çevirmemek adına arsa tahsisini gerçekleştirdi.
Yeni stadyumun ulaşım, kavşak ve otopark sorununa gelince:
Bilindiği üzere stadyum Malatya- Elazığ Karayolu kenarında bir alandadır.Malatya-Elazığ Karayolu Doğu illerini Batı’ya bağlayan ve yoğun bir trafik akışına sahip bir yoldur.Yol, iki gidiş iki geliş olmak üzere bölünmüş ve standardı yüksek betonasfalt kaplama bir yoldur. Şehir Merkezi ile Üniversite arasında toplu taşım aracı olarak evet trambüs hattı var, ama trambüs Üniversitenin içinden geçerek oraya ulaşmaktadır. Şu haliyle bile üniversitede trambüs nedeniyle üniversite iç güvenliği sağlıklı bir şekilde yürütülemezken yarın stat hizmete alındığında üniversitenin ve hastanenin yaşayacağı sıkıntının giderilmesinin nasıl olacağı tartışma konusudur.
Üniversitede yapılacak olan Üniversite, KPSS, AÖF vb.sınavlarla maçların aynı günde yapıldığını düşünmek dahi iç sıkıntısı veriyor insana.Toplu taşım sorununun trambüsle çözüldüğünü varsayalım. Peki otopark sorunu nasıl çözülecektir? Stadyuma gelen araçların 1080 araçlık otoparka sığmaması (sığmayacağı apaçık ortadadır) durumunda araç sahibi aracını Malatya-Elazığ Karayolu’nun kenarına tek sıra, olmadı iki sıra halinde parkedip maça gittiğinde yaklaşık 3-4 saat içerisinde Malatya-Elazığ Karayolundaki kaos ürkütücü bir hal alacaktır. Aynı güzergah üzerinde bulunan düğün salonlarına kalabalık bir davetli topluluğu geldiğinde park yetersizliği nedeniyle yol kenarına park eden araçlar ciddi bir tehlike oluşturmayacak mıdır? Yola park eden araçların trambüs güzergahını tıkadığını düşünmek dahi istenilesi bir durum değildir.
Stadyuma trambüsle yapılacak toplu taşımın Hastaneye ve Üniversiteye girmeden daha seri yapılabilmesi için Turgut Özal Tıp Merkezi kavşağı ile Üniversite Doğu kapısı arasına halihazırda var olmayan trambüs hattının düşünülüyor olacağını sanıyorum.
Bir kente yatırım yapılmasının güzelliği ve yararları elbetteki tartışılmamalıdır.Ancak,önü arkası düşünülmeden, gerekli fizibiliteler yapılmadan sırf “Ben yaptım oldu!”zihniyetiyle hareket edildiğinde de ortaya bu tür sorunların çıkması kaçınılmazdır.
FatihDULKADİROĞLU (04.11.2016)

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.