ALTIN
 2.468,19
DOLAR
 32,4306
STERLİN
40,3674
EURO
 34,5013

2010 yılında 91 yaşında kaybettiğimiz, yakın tarihimizin en önemli tanıklarından Malatya tabiriyle “teberik” diyebileceğim Osman Çağlı (Mıh Osman) ile ilgili ölüm gününde yayınlayamadığım daha önce yazdığım bir yazımı affınıza sığınarak şimdi yayınlıyorum.
Aramızdaki yaş farkına rağmen, hemen her gün görüştüğüm, sohbet edip dertleştiğim ve ölümünden sonra da eksikliğini çok hissettiğim müstesna bir şahsiyetti Osman Abim.
Şimdi size kendi ağzından dinlediğim komik bir olayı nakledeyim.
Yıl 1960, Malatya futbol karması İran’ın Tahran şehrinde yapılacak olan futbol turnuvasına davet edilir.
Bu karmada kimler yoktur ki:
Sevgili hocam rahmetli Gündüz Temur, sevgili ağabeyim komşum rahmetli Cengiz Al, Kara Memed, Çeto lakaplı Tuncer Şekerci, Mirza Ercişli, Gaval Yusuf (Yusuf Mor) ve Malatya futbolunun çok önemli sporcuları vardır.
Takımın başında yönetici olarak kim vardır biliyor musunuz?
Beden terbiyesinin efsane müdürü Mıh Osman...
Hem Yusuf Mor, hem de rahmetli Osman Çağlı ile samimiyetimden dolayı, her ikisinden de bu Tahran turnuvasını defalarca dinlemişimdir. Üstü açık araçlarla atılan Tahran turundan tutunda, İran Şahı Rıza Pehlevi ve eşi Farah (Diba) Pehlevi'nin Malatya heyetini kabülünü, Farah Diba’nın eşsiz güzelliğini, kabülün gerçekleştiği sarayın ihtişamını, verilen ve alınan hediyeleri, maçların oynandığı stadyumun büyüklüğü ve muhteşemliğini ilk defa gece maçı oynayan bizim futbolcuların şaşkınlığını, stadın aydınlatma sistemini, ve tabii ki 2-1 yendikleri maçın kritiğini ve de, kalesinde devleşen Gaval Yusuf’un muhteşem kurtarışlarını...
Neyse! biz konumuza dönelim.
İran Şahının huzuruna çıkan heyetimiz Malatya’dan getirdikleri hediyeleri takdim ederler, karşılığında da İranlı yetkililer, bizim heyete çeşitli hediyeler ve bir de İran bayrağı hediye ederler.
Malatya’ya dönünce hediye edilen İran bayrağı Mıh Osman'ın bürosunda, Türk Bayrağının olduğu yere konur.
Buraya kadar herşey normal. Ama bundan sonra anlatacaklarım yok artık, bu kadar da olmaz dedirtecek cinsten.
O dönem resmî kurumlarda hafta sonları göndere bayrak çekilir, pazartesi günü indirilirdi. Bayrak çekme görevi de kurumda görevli Basri Dayıya aitdi. Basri dayı, her hafta sonu bayrağı göndere çeker pazartesi günü de indirirdi.
Hafıza-ı beşer nisyan ile malüldür derler ya, insanlık hali, Basri dayı o hafta sonu bayrak çekmeyi unutur.!
Bayrağın çekilmediğini gören bir yetkili Mıh Osman'ı arayarak bayrağın çekilmediğini bildirince, Mıh Osman da Basri Dayıyı arar ve kızgın bir ses tonuyla bayrağı hemen asmasını emreder.
Konu Bayrak olunca akan sular durur. Konu önemli başka şeye benzemez, heyecanlanan Basri Dayı ne yapacağını bilemez.
Apar topar müdür beyin odasına girer bayrağı alır ve kararan havaya aldırmadan göndere çeker.
Rahatlamıştır artık, bayrak gönderdedir...
Fakat bir hata yapmış telaşla Türk Bayrağı yerine aynı yerde bulunan İran bayrağını göndere çekmiştir hiç farkında olmadan...
Bir an için Malatya Kapalı Spor Salonunun önünde olduğunuzu düşünün lütfen.
Hava hafif rüzgarlı, Malatya Kapalı Spor Salonunun önündeki bayrak direğinde efil efil sallanan bir İran bayrağı..!
Düşünebiliyor musunuz?
Olay büyük bir infiale sebep olur, acaba işgal edildik! de haberimiz mi yok?..Diyen insanlar spor salonunun önünde toplanırlar.
Ve tabi ki konu yetkili mercilere ulaştırılır...
O zaman polis arabalarının yerine polis cipleri kullanılırdı.
Akşam karanlığında, Mıh Osman'ın evinin kapısında bir polis cipi sert bir frenle durur ve inen polisler evin kapısını yumruklamaya başlarlar.
Kapıya çıkan ve hiç bir şeyden haberi olmayan zavallı Mıh Osman'ı apar topar cipe bindirerek emniyete götürürler.
Suç çok büyüktür, bir başka ülkenin bayrağını, ülkemizin bir resmî kurumunun gönderine çekmek.
Adamı ipe çekerler...!!!
Tabiiki olay düşündüğünüz gibi olmuyor, olay anlaşılınca Mıh Osman serbest bırakılıyor...
Rahmet olsun Malatya'mın güzel insanları Osman Çağlı ve Basri Dayıma...

Atilla Kantarcı-15 Mayıs 2020

 

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.