ALTIN
 2.468,19
DOLAR
 32,4306
STERLİN
40,3674
EURO
 34,5013

Uzun yıllar önce Bursa’da bir davulcu yaşıyordu.
Ramazan gecelerinde sahurda insanları uyandırmak için davul çalan adamcağız, geriye kalan 11 ayda ise düğünlerde, şenliklerde, mitinglerde hünerini sergileyip ekmek parasını kazanıyordu…
Aradan yıllar geçti. 
Davulcu yaşlandı ve aklına o güne kadar hiç düşünmediği bir soru geldi. Hayatını ramazan ayları dışında içkili düğünlerde, eğlencelerde davul çalarak kazanmış, kefen parasını da bu kazandıklarından bir kenara ayırmıştı… 
Aklını kurcalayan soru işte burada devreye giriyordu...
Acaba bu kefen parası caiz miydi, değil miydi?
Düşündü, taşındı Diyanet İşleri Başkanlığı’na danışmaya karar verdi. Durumu anlatan bir mektup yazıp aynı soruyu sordu.
Gelen yanıtla başından aşağıya adeta kaynar sular dökülmüştü...
“Caiz değildir!”
****
Adamcağız büyük bir üzüntü içinde hikayesini dönemin en ünlü yazarlarından Hasan Pulur’a yazdı. 
Mektubu büyük bir şaşkınlık içinde okuyan Pulur, konuyu “Olaylar ve İnsanlar” köşesine taşıyıp, adamcağızın hikayesini ve Diyanet’in verdiği cevabı anlattıktan sonra şu soruyu sordu:
“Diyanet ‘caiz değildir’ diyorsa demek ki bir bildiği vardır! 
Fakat, benim de onlara bir sorum olacak.
Oradaki din görevlileri maaşlarını devletten alıyor. Devlet ise bu paraları halktan aldığı vergilerden ödüyor. Vergi verenlerin içinde meyhanecisi de var, kerhanecisi de var…
Bu durumda aldıkları maaş caiz midir, değil midir?!”
****
Ortalık karıştı tabii! 
Sonunda Diyanet İşleri Başkanlığı;
“Konu yanlış anlaşılmış, yanlış karar verilmiştir. Kefen parası caizdir” açıklaması yaptı...
****
Ruhun şad olsun Hasan Pulur abi…

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.