ALTIN
 2.468,19
DOLAR
 32,4306
STERLİN
40,3674
EURO
 34,5013

Tas tamamına 4 ay geçti. O yaşadıkça aklımızdan çıkmayacak afetin üzerinden.

Malatya o günden itibaren tuş oldu. Bir türlü işler  çok yavaş gelişmekte.

Kaplumbağa dahi çok daha hızlı hareket etmekte.

Yetkililerden her gün bir açıklama bekliyoruz.

Belediyelerden gelen her mail biz gazetecileri heyecanlandırıyor.

Yıkım ve yapımla ilgili bir haberdir diğerek, hemen bakıyoruz.

Ama “Haşare ile mücadele”, “Park bahçelere çiçek dikimi” konulu haber ve fotoğrafları görünce bir anda morallerimiz sıfır oluyor.
Bakın bizden daha kötü durumda olan Kahramanmaraş ilinin yıkım ve temizleme işlerinin ihalesi yapılmış bitmiş, ihaleyi alan kenti molozlardan temizlemiş.

Dönüyoruz kendimize: Mimarından, berberine , mühendisinden gazetecisine, bön bön birbirimize bakıyoruz. Akibetimiz gerçekten ne olacak. Hep sloğan mı atacağız “Malatya’yı kısa sürede ayağa kaldıracağız” diye.

Kimin görevi bunlar. Belediyelerin mi, bakanlıkların mı, Valiliğin mi, Milli Eğitimin mi, Emniyet Müdürlüğünün mü
Kim Malatya’yı ayağa kaldıracak?

Kim?

Van depreminden 1 yıl sonra bu kente gittiğimde depremden hiç bir iz kalmamış ve koca kent sanki bir sihirli değnek ile yeniden inşa edilmişti.

Malatya’daku durum ise tam aksine, cazibesi kalmamış

Beyler Malatya’dan kaçan kaçana.

Niye acaba?

Hatıralarını barındırdığı, arkadaşlarının, akrabalarının olduğu Malatya’yı neden terk ediyor insanlar.
Hepsi bu kaplumbağaya dahi yenik düşenler yüzünden.

Bir ışık göremediklerinden.

Umutları tükendiğinden.

Hele dur bak, şöyle olur, böyle olur diyen dahi olmadığından,

Fırsatını bulan Kahramanmaraş’a hatta Hatay’a gidiyor.

Elbette kolay iş yok karşımızda, ama belediye civarına esnaflar için yapılan konteynerlar dahi hazır değil. Malatya merkezi pazarcı esnafı kaplamış, orta doğunun geri kalmış kentlerine benziyor. Karakterimiz değişiyor. Kültürümüz değişiyor. Alışkanlıklarımız değişiyor.
Bu gün evi sağlamından, işi aksamayana kadar mutlu bir insan, geleceğe dair umutları olan bir kişiyi görmek mümkün değil.
Kimle konuşsak dolu mu dolu. Gidişatı hiç beğenmediklerini söylüyorlar. İlk fırsatta Malatya’yı terk edeceklerini vurguluyorlar.
Lütfen bunları görün.

Yıkım işini ihale edin.

İnsanlar bir şeylerin yapıldığı fikriyle, kentlerini terk etmesinler.

Temelli’de, Fuzuli’de, Emeksiz’de, Fahri Kayahan’da, Bostanbaşı’nda binlerce bina yıkımı bekliyor.

Bir çoğu insan yoğunluğunun olduğu yerde büyük tehlike arzediyor.

Pes doğrusu.

4 ay önce neyse bugün çok bir fark yok.

İster istemiz insanlar Malatya’ya yapılan yatırımları düşünüyor. 

Köp topal gitmekte olan, halatlarla güçlendirilmiş Beylerderesi köprüsü, Kasaba Havaalanına benzeyen Malatya Hava Alanı, buğday silosuna benzeyen Malatya Stadı akla geliyor.

Bu nedenle eyvah Malatya.

Sen yok olmayacaktın.

Şimdi Malatya diye bir köy yaparlar, bizlerde olmaz desekte, sessiz sessiz bize kabul ettirirler.

Gidene dur deme gücümüz kalmadı.

Emaneten gidene de gel diyemiyoruz.

Yine de tüm çabalarımız Malatya için.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.