ALTIN
 2.468,19
DOLAR
 32,4306
STERLİN
40,3674
EURO
 34,5013

GÜNAYDINLAR...

BİR CUMHURİYET KADINI ANNEMİN,KARA ÇARŞAF, MAHALLE BASKISI VE CEHALETE KARŞI VERDİĞİ MÜCADELE.

DAHA ÖNCE BU CESARET TİMSALİ ANNEMİN ANISINI PAYLAŞMIŞTIM.

ŞİMDİKİ SEÇİM İTTİFAKLARI,CUMHURİYETİN KAZANDIRDIĞI KADIN HAKLARINI ORTADAN KALDIRACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR.

AKLIMIZI BAŞIMIZA ALALIM...

- Malatya'nın Adafı semtinde Zaviye Mahallesinde doğan annem FAHRİYE GÜL AYDINCAK kıtlık zamanının tüm acılarını çekmiş. Biraz girişken olduğu için evin çarşı-pazar işlerine o koştururmuş. Araba yok,otobüs yok. Adafıdan Şehir merkezine kadar olan yaklaşık 4-5 km yolu koştura koştura gider gelirmiş.

Sümerbank mağazasında basma kuyruklarına girermiş.Burada sıradakilere aşılama yapılırmış.Bundan şikayeti yoktu.Uzun süre sırada bekler bazan da aldığı basmayı başkasına satar kar eder evin bakkaliye işlerinde harcar evin ekmek ihtiyacını temin edermiş.Her ne hikmetse karneyle verildiği halde her ekmek almaya gittiğinde de gitmişken bir de aşı yaparlarmış.Ne aşısı olduğunu bilmiyormuş.Önemli olan ekmek alıp eve götürmekmiş garibime alışkanlık yapmış…Her gitmede kuzu kuzu aşısını yaptırmış,ekmeklerini alıp gururla evine götürmenin mutluluğunu yaşamış.Annem sayesinde Dedem,Anneannem,bir teyzem,iki dayım ekmek sıkıntısı çekmemiş.

Böyle cevval bir çocuğun okuma arzusu önüne dedemden önce dayılarım set çekmiş.

"KIZ DA OKULA GİDER Mİ?"

"OKULA GİDİP DE DOSTUNA MEKTUP YAZIP HALİL'İN,MEHMET'İN BACISI DOSTUNA MEKTUP YAZMIŞ DİYE YÜZÜMÜZÜ YERE Mİ BAKTIRACAK"

"OKUYUP DA NOLACAK ?"

gibi söylemlere mahallelinin de katılıp destek vermesi sonucu annem okula verilmemiş. Okutulmamış.Ama o sağdan soldan okula gidenlerin,dayılarımın çalışmalarını takip ederek en azından yazmayı öğrenmese de okumayı,tabela yazılarını heceleyerek okuyabilmeyi öğrenmiş…(Daha sonra ben ilkokula başladığımda benimle beraber doktorasını yaptı, okumasını daha pekiştirdi, rahatlıkla gazeteteleri okuyabiliyordu, hatta yemek tariflerini kesip arşivliyordu bile. Yazmayı da eksik harf,imla hatası olsa da meramını anlatacak kadar öğrendi)

-Annem 88 yaşına kadar ciddi bir hastalık geçirmeden yaşamasını kıtlık zamanında her ekmek almaya, her basma almak için Sümerbank mağazasına gittiğinde yediği aşılara bağlayıp

"Bana o kadar mirobu verdiler,vücudum hastalıklara karşı direnç kazandı"

Diye gırgıra alıyordu.

-Annemin yaşam mücadelesi 14-15 yaşlarında şehirden köye gelin verilmesiyle daha bir zorlaşmış.

Kıtlık zamanı,evde bir boğaz eksilsin, çiftçiler ekip biçip yiyorlar karnı doysun diye çocuk yaşta şehirden köye gelin verilmiş. Hani çiftçi de çiftçi olsa gam yemeyeceğim. Babam bir yaşından küçükken babası vefat ettiği için babaannemin seferberliğe gidip de geri dönmeyen kocasından olma abilerinin koltuğunda büyümüş. Avare işsiz güçsüz bir yurdum insanı. Askere gitmemiş. Mal olarak da babsından miras 4 dönümlük bir bahçe kalmış.2 keçi 2 de koyun payına düşmüş. Bahçeyi ekmeye kalksa mübarek gübre verilmediği için bire bir buğday veriyor. Neyse ki samanı hayvanlara yiyecek oluyordu.

-Kısa keseyim ben üç yaşındayken babam askere gitti, para yok, pul yok,yiyecek yok açlık mücadelesi yaptık.Annem ırgatlığa giderek, hasat sonu başakladığı buğdayı bulgura una çevirerek yiyeceğimizi temin etmeye çalıştı.

Babam askerliği bitirene kadar Hasan kardeşim oldu, ondan bir yıl sonra da Haşim kardeşim oldu.

Geçim sıkıntısı,babamın genç bir kazak erkek olması, onun bunun sözleri tesirinde kalarak anneme baskı ve şiddet uygulaması,annemi bezdirdi,

Mesela biri kundakta, birinin elinde tutarak 2 küçük çocukla sokakta yürürken KARA ÇARŞAFTAN KOLU GÖRÜNMÜŞ...

Nallı İbonun karısı topcunun Hacce bunu kapıları önünden geçerken babama "Gardaş Fahriye el var, ar var demeden dalları açık geziyi,hicap ettim" diye gazı verip gönderiyor babam namus meselesini anneme şiddet uygulayarak korumaya çalışıyor.

-Geçim sıkıntısı yanında, çevrenin dedikodusu ve babamın kazak erkek tiplemesi sonucu daralan annem birgün bir bohça hazırlayıp kara çarşafını giydi bizleri öpüp ağlayarak evden ayrıldı.Peşinden gittim Alacakapıda Hıringoğulların Kadirin otobüsüne bindi. Bunalmış kaçıyor Malatya ya dedemlere gidiyordu,Annemi otobüsten indirmek için ağlayıp sızlamam fayda etmedi. Mevsim yaz,Herkes yazıda yabanda,mahallede annemi fikrinden vazgeçirecek kimse yok.

Aklıma Kara köylünün peginde çalışan, Saadettin Doğandemir kardeşimin dedesi SEYDO Dede geldi. Dede hernekadar aksi biri olarak bilinse de herkes tarafından sevilir, sayılır sözü dinlenirdi. Otobüs hareket etmeden önce yetişelim diye ÇAPARAK bir solukta dedemin yanına gittim.SEYDO dedeye durumu anlattım,bu sefer dedeyle beraber çaparak Alacakapıya geldik,otobüs henüz hareket etmemişti.

SEYDO dede ne dediyse annem ikilemedi. Zaten GELİNLİK ettiği için dedeye birşey de söyleyemedi.Annem düştü SEYDO dedenin peşine,ben de sevinerek annemin peşine düştüm eve döndük.

SEYDO dedem babama da PARPUYU vermiş olmalı,anneme daha anlayışlı davranmaya başladı.

Böylece dede belkide bir yuvanın dağılmasını önleyici bir arabulucu oldu.Mekanı cennet olsun.

Dr-Hüseyin Aydıncak

NOT.

ÇAPMAK

Koşturmak

PEG

Yıkılmış ev yeri, arsa (Bu peg denilen yerler kazılınca,eski yerleşim yerleri çıkıyordu.)

PARPU

Korku, korkulu durum, sıkıntı

GELİNLİK ETMEK

Gelin geldiği günden itibaren kayınpeder, kayınvalide ve kayınpederin erkek kardeşi, oğlanın dayısı yahut akrabadan yaşı başı uygun olanlara gelinlik eder.

Ne demek gelinlik etmek? İşaretle konuşmak demek. Kendisi bir şey anlatmaz, sadece sorulana cevap mahiyetinde evet veya hayır anlamına gelen ve başla yapılan işaretleri kullanır. Ağlayamaz, gülemez, kahkaha hiç atamaz. Ağlarsa gizli ağlar, gülerse gizli güler

Belirli bir süre sonra gelinlik edilen kişi rızalık gösterir bir hediye vererek,elini öptürür gelinin konuşmasına izin verir

Bunda amaç gelin gençtir hatalı bir söz söyleyip de insanların kırılmasına neden olmasındı

Annemin Aile Fotoğrafı Soldaki kız Annem

Annnem Karaçarşaflı

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.