ALTIN
 2.468,19
DOLAR
 32,4306
STERLİN
40,3674
EURO
 34,5013

MİSAFİRLİK

-"Fatma Teyze"
-"Buyur evladım"
-"Bu akşam müsaitseniz annemle babam size gelmek istiyorlar"
Bu cümleyi duymayalı çok uzun zaman oldu değil mi?
Evet, ev gezmelerinden bahsediyorum, son yıllarda unutulan ev gezmelerinden, bir dönemin en önemli sosyal aktivitelerinden olan, sosyalleşmenin olmazsa olmazı olan misafirliklerden...
Haber verildikten sonra, müsaitiz buyursunlar denmişse, akşam yemeği yendikten sonra misafirliğe gidilirdi.
Kapıda, güler yüzle karşılanan misafir, çocuklara yasaklanan, kapısı sürekli kilitli tutulan, evin girilmesi yasak olan misafir odasına alınırdı.
Hoş geldin beş gittin faslından sonra, demlenen tavşan kanı çaylar eşliğinde, memleket meseleleri konuşulur, ülke kurtarılır, hükümetler kurulur, hükümetler yıkılır, mahallenin hali, çocukların yaramazlıkları, çocukların okul durumları konuşulurdu.
Kadınlar rutin yaptıkları işleri, yani dedikodularını yaparlar, bazı komşuları çekiştirirlerdi.
Dertler paylaşıldıkça azalır düsturuyla dertler anlatılır ve samimice çözüm önerileri sunulur ve dertlere ortak olunurdu.
Çayın yanında evin hanımı tüm maharetlerini gösterir, çeşitli pasta ve börekler yapar ve misafirlerin övgülerini alırdı.
Akabinde yenen pasta ve böreklerin tarifleri istenir, ev sahibi evini yığhar yüzünü ağartır misali evde bulunan ceviz, bastığh, kesmece, gara üzüm, leblebi, ne varsa misafire çıkarırdı.
Televizyon denen alet olmadığı için sohbet çok koyulaşır, kalkmak istendiğinde de
-"Yav daha saat gaç, iki lafın belini gırmadan bırağhmam, daha erken"
diyerek ziyaret uzatılırdı.
Çağalar da misafirliğe gitmişse, onlar da diğer odada oyuncaklarla oynar kıkır kıkır gülerlerdi.
Geç saatlere kadar sohbet edildikten sonra gece yarısından önce izin istenir, bize de bekleriz diyerek vedalaşılırdı.
Bir komşu size misafirliğe gelmişse en kısa zamanda iade-i ziyaret yapmak en önemli komşuluk kurallarındandı.
Evin hanımı gişisini (kocasını) sıkıştırıp:
-"Herüf Selami beylere gidemedik ayıp oldu, bi haber salağh da gidek",
diyerek ziyaretin geciktirilmemesi gerektiğini hatırlatırdı.
Ziyareti iade etmemek çok büyük ayıp sayılırdı.
Şimdi ev ziyaretleri olmuyor.
Herkesin bir televizyon dizisi var onu kaçırmak istemiyor. Ziyarete gidilse de yine televizyon açık, yine diziler izleniyor.
Sohbet desen hak getire.
Televizyon izlenecekse herkes evinde izlesin kardeşim, sohbetsiz misafirlik olur mu?
Dertleşme olmazsa dostluk olur mu?
Hep dediğim gibi eskiden her şeyin bir tadı vardı. Akrabalığın, dostluğun, komşuluğun, misafirliğin.
Yeni yetmeler bu misafirliğin tadına varamadılar.
Herkes dünya derdine düştü, sorunlar çoğaldı, etraftakiler unutuldu. Aynı apartmanda oturanlar birbirini tanımıyor, selam vermemek için kafalarını öne eğiyorlar.
Üst katında cenaze oluyor kimse oralı olmuyor.
Her konuda ilerledik ona kimsenin bir şey diyeceği yok...
Ama insanlıkta sınıfta kaldık galiba...
Selam olsun Malatya'mın güzel insanlarına...

 

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.