Hatta öyle ki; aklıselim düşünülmesine engel bir akıl tutulması hali camiayı çepeçevre sarmış durumda.

Kötü tablonun nedenlerini uzun uzadıya aramaya gerek yok, elbette ki basit hatalar, sonrası düşünülmeden atılan adımlar.

Peki bu durumdan çıkış umudumuz var mı?

Var elbette ki.

Fakat bizde durum diğer takımlardan biraz daha farklı olduğu için kendi kendimizi karamsarlık dehlizlerinden bir türlü çıkaramıyoruz.

Mesela Konyaspor… Adamlar kümede kalma adına ayağına gelen her fırsatı tepmesine ve de artık bangır bangır ‘düşüyorum’ demesine rağmen camia – taraftar el ele verip köprüden önceki son çıkışı bulmanın çarelerini arıyor.

Mesela Kayserispor… Küme düşmenin en büyük adayı durumundalar, fakat taraftarı takıma o kadar yüksek sinerji veriyor ki; adamlar yumruk üstüne yumruk yiyen boksör gibi sendeleyip sendeleyip her seferinde bir şekilde ayakta kalmayı başarıyor.

Bizde ise tam tersi!

Herkesin dilinde bir ‘düştük’ kelimesi, herkesin bakışında bir tükenmişlik, herkesin kafasında yarına dair umutsuzluk…

Evet son birkaç maçta kötü oynadık, evet kolay takımları yenemedik, evet gelen fırsatları harcadık…

Fakat yine de en avantajlı takım biziz.

Yeter ki tek gerçeğin Yeni Malatyaspor olduğunu unutmadan takımımızı desteklemeye devam edelim, kişisel hırs ve hesapların peşinde koşmadan sadece takımımıza konsantre olalım.

Buradan pembe tablolar çizmek gibi bir niyetim yok ama ben Yeni Malatyaspor’un önündeki Denizli maçıyla birlikte bu korku tünelinden çıkacağına inanıyorum.

İnanın bana bunu aidiyet duygularımın iteklemesiyle değil, futbolun realitesini göz önüne alarak söylüyorum.

Burada yapmamız gereken tek şey hesabı kitabı bir kenara bırakıp, salt ortak paydamız Yeni Malatyaspor sevgisi üzerinden hareketle olumluya konsantre olmak.

FIRSATÇILAR !

Takım bu durumda ya bazılarına da gün doğdu.

Birisi çıkmış belediye yönetime darbe yapsın diyor…

Birisi çıkmış yönetim, kulüp çalışanları toptan istifa etsin diyor…

Birisi çıkmış ‘ben demedim mi’ havasıyla sağa sola racon kesiyor…

Birisi çıkmış sportif direktörle olan kişisel hesabını takımın durumunu da fırsat bilip salyalarını akıtarak hakaretler yağdırıyor.

Ve maalesef bunları söyleyenler bu şehrin en defolu, en son konuşması gereken tipleri!

Takım makım umurlarında değil ha, varsa yoksa zamanında karşılanmayan taleplerinin bünyelerinde oluşturduğu acının intikamını almak.

Hele içlerinde birisi var ki; aman Allah’ım!

Malatya’da menfaat temin etmediği spor adamı kalmamış; bugün hala kimlerden neler talep ettiği herkes tarafından bilinen, kısıtlı kelime dağarcığıyla futbol konuştuğunu sanan tam bir zavallı!

Bunlar herkesi kendisi gibi bildikleri için zannediyorlar ki lafının muhatabı içinde bulunduğu şartlardan dolayı cevap veremeyecek.

Vay akıllılar vay, vay uyanıklar vay.

Bu memleket sizi çok iyi tanımakla birlikte attığınız adımın nereye gideceğini, söylediğiniz sözün nereyi hedeflediğini de gayet iyi biliyor.