Büyük bir sevinci birlikte yaşıyoruz.
Aslantepe sonunda UNESCO Dünya Mirası listesine dahil edildi.
Kime baksanız, kime sorsanız Aslantepe’yi konuşuyor.
Malatya’nın böyle güzel bir habere ihtiyacı vardı.
Moral bulduk, ümitlendik, heyecanlandık.
UNESCO İnternet sitesinde de Aslantepe’ye yer verildi. Ayrıntılar açıklandı:
“UNESCO Dünya Mirası Komitesi Genişletilmiş 44. Oturumu, Çin Halk Cumhuriyeti’nin ev sahipliğinde 16 Temmuz 2021 tarihinde çevrim içi gerçekleştirilen açılış töreniyle çalışmalarına başladı. Dünya Mirası Komitesi çalışmalarına 16 - 31 Temmuz 2021 tarihleri arasında 16 gün süresince devam edecektir. Komite toplantıları, Komite Üyesi 21 devletin yanı sıra Sözleşmeye Taraf Devletlerin, UNESCO Üyesi Devletlerin, hükûmetler arası kuruluşların ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri tarafından takip edilmektedir. Komite, Dünya Mirası Listesinde kayıtlı 199 alanın ve Tehlike Altındaki Dünya Mirası Listesinde kayıtlı 56 alanın koruma durumlarını değerlendirmiştir. Ayrıca Komite, aralarında Türkiye’nin Arslantepe Höyüğü adaylık dosyasının da yer aldığı 39 yeni adaylık dosyasının Listeye kayıtları konusunda görüş bildirecektir.
UNESCO'nun 194 devletle en fazla taraf olunan Sözleşmesi'nin 2017 ve 2019 yıllarında yapılan Taraf Devletler Genel Kurulunda seçilen 21 Komite üyesi şu devletlerden oluşmaktadır:
Avustralya, Bahreyn, Bosna-Hersek, Brezilya, Çin Halk Cumhuriyeti, Etiyopya, Guatemala, Güney Afrika, İspanya, Kırgızistan, Macaristan, Mali, Mısır, Nijerya, Norveç, Rusya Federasyonu, Saint Kitts ve Nevis, Suudi Arabistan, Tayland, Uganda ve Umman.
Toplantının Türkiye Heyetinde UNESCO Nezdinde Daimi Temsilci BE Ahmet Altay CENGİZER başkanlığında müzakereleri yürütmek üzere Dışişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, UNESCO Türkiye Millî Komisyonu yetkili ve uzmanlarının yanı sıra Arslantepe Höyüğü’nün mevcut ve eski Kazı Başkanları yer almaktadır.
UNESCO Dünya Mirası Listesine önerilen yeni adaylık dosyaları arasında Türkiye’nin Arslantepe Höyüğü adaylık dosyası görüşülmüş ve 26 Temmuz Pazartesi günü Arslantepe Höyüğü’nün UNESCO Dünya Mirası Listesine kaydedilmesine Komite üyelerinin büyük çoğunluğunun desteğiyle karar verilmiştir. Böylece Türkiye’nin Dünya Mirası Listesindeki miras alanı sayısı 19’a yükselmiştir.”
Aslantepe’nin UNESCO’ya kabul edilmesinin gerekçesinde de şunlar yazıldı:
“Arslantepe Höyüğü, Malatya il merkezinin yaklaşık 7 km. kuzeydoğusunda, Orduzu Mahallesi’nde yer alan, olağanüstü evrensel değerlere sahip olan arkeolojik sit alanıdır. Yasal düzenlemelere göre 1989 yılında birinci derece arkeolojik sit alanı olarak planlanmış ve daha sonra 2010 yılında kuzeyde iki komşu parselin birinci derece arkeolojik sit alanı ilan edilmesiyle miras alanının sınırı genişletilmiştir. Höyükte yapılan kazılar sonucunda; M.Ö. 3300-3000 yıllarına ait bir kerpiç saray, M.Ö.3600-3500’lere ait tapınak, iki bini aşkın mühür baskısı, kaliteli metal eserler bulunmuştur. Elde edilen veriler, o dönemde Arslantepe’nin aristokrasinin doğduğu ve ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı resmi, dini ve kültürel bir merkez olduğunu göstermektedir.”
Bunlar gurur verici ifadelerdir, Aslantepe’nin Dünya çapında değer kazanmasıdır.
Aslantepe’de 60 yıldan bu yana kazılar yapılmaktadır. Kazı alanı ve çevresi Dünya mirası listesine girmiş Aslantepe’ye hiç yakışmamaktadır. Aslantepe ve çevresinde kapsamlı bir düzenlemeye ihtiyaç vardır.
Öncelikle neler yapılacağı konusunda kültür ve turizm uzmanları Malatya’ya davet edilmeli, Şanlıurfa Göbekli Tepe’de yaratılan mucizenin Aslantepe’de de yaratılması başlıca hedefimiz olmalıdır.
Yoldan başlayarak, çevre düzenlemelerine ve Aslantepe’nin üzerini kapatacak çatı katına kadar her çalışma yapılmalı, karşılama ve toplantı tanıtım alanları yeniden ele alınmalıdır. Malatya’nın bir Turizm hedef planı olmalı ve kültür envanteri çıkarılmalıdır.
Orduzu ve Aslantepe bölgesini kapsayacak imar düzenlemelerine hemen son verilmelidir.
Tarihe sahip çıkma zamanıdır.
Artık Dünya mirası olarak kabul edilen Aslantepe’den bir mucize yaratabilirsek, Malatya turizm şehri olabilir. Gelmeyen yabancı turist akınına uğrayabilir. Malatya daha çok kazanabilir.
Ama bunlar nutuk atmakla olmuyor. Çalışmayla olacak. Herkes üzerine düşeni yapacak tarihi değerlerine sahip çıkacak ve daha da önemlisi tanıtımını yapacak.
Ondan sonra arkası gelir.
Bundan sonrası Malatya için çok güzel olacak gibi görünüyor.
