ALTIN
 2.468,19
DOLAR
 32,4306
STERLİN
40,3674
EURO
 34,5013

 Malatyalı İsmail Ağa camii

Fotoğraf: Fikri Demirtaş

Sahilinde ve yorgun yokuşlarında yüzlerce tarihi  eserleri yaşatan Üsküdar'da Malatyalı İsmail ağa tarafından yaptırılan cami ve hamamın varlığını üniversite öğrenimi için İstanbul'da  bulunan oğlum Hasan ve Oğuzhan'ı Üsküdar'daki evlerine ziyarete gittiğimde öğrenmiştim.

2021'in ilk günleri Üsküdar'a yeni geldim. Yine beton bir  kafesdeyim. Birkaç gün sonra fotoğraf makinesini   alıp   İsmail Ağa camisine gitmek için dışarı kaçtım. Evden yokuş aşağı yürümeye başladım.

 Her taraf beton bina, apartmanlar. Gökyüzünde martılar uçuyor. Deniz yaklaşık bir kilometre uzaklıkta.Karacaahmet mezarlığı civarında olmamıza rağmen deniz görülmüyor. Plansız caddeler, sokaklar, apartmanlar kale duvarı gibi set olmuş.Sokakta iki tarafta yan yana park etmiş arabalaarın arasında  yavaş yavaş yürüyerek beş on dakika sürmeden  bir avuç yeşil alanı olan  dönme dolap parkının bitişiğinde yokuş iki yolun kesiştiği yerde camiye ulaştım.

 

 Çevresindeki ahşap binalar yıkılarak yerine sevimsiz binalar dikilmiş. Caminin kapı numarası Malatya'nın Trafik plakası 44 dikkatimi çekti. Kendi kendime gülümseyiverdim. Nasıl denk gelmiş. Yoksa bilerek mi bu numarayı vermişler ?

Taşıt il plaka kodu neden 44 ?

Türkiye taşıt il plaka kodları,  il isimlerinin alfabetik olarak sıralanmasıyla meydana getirilmiş ve yeni tarz plakalar Kasım 1962'den itibaren taşıtlara takılmaya başlanmıştır. 

Malatya trafik  plakası kodu  67 il içinde 44.sırada olduğundan bu  rakam verilmiştir.

Malatya’nın en önemli simgelerinden biri kayısı ile birlikte  tanınan  44 trafik kodu,

hangi görüşten, inançtan, ırktan olursa olsun Malatya'lıların  birlikte olduğu ortak rakamdır.

Malatyalılarda garip bir 44 takıntısı var

Malatyalılar  44 plaka öyle benimsemişler ki;  dört dörtlük insanların yaşadığı yer demektir.

Telefonlarının son iki rakamını 44 olarak alan, işyerlerine 44 yazılı tabela asan Malatyalılar yurt dışında ,başka şehirlerde araba alsalar   plakalarının son iki rakamı  44 almanın gururunu yaşar.  

Yolda araba  plakasında  44 ,rakamı olan 

herhangi bir araba görseler  heyecanlanır. Seyir haldeyken korna çalarak selamlar ve mutlu olurlar. Eğer araba park halinde ise hemen arabaya  yanaşır içinde kim varsa " hemşerim Malatyalı mısın " diye iletişim kurar.

Caminin civarında yıllar önce Malatya'dan gelip  yerleşerek bir koloni kurmuşlar. 

Caminin dört bir yanını dışarıdan görünümünün fotoğrafını çektikten sonra ahşap kapısından içeri girdim. Caminin içerisinde derin bir sessizlik. Demir çerçeveli pencerelerden yoğun güneş ışığı giriyordu içeriye...

 

 Caminin mermer mihrap ve minberi

Dünyada  Korona virüs salgını sebebiyle ülkemizde de alınan tedbirler içinde  cemaat ile namaz kılınmasına ara verilmesi kararlaştırılmıştı. Ondan dolayı camide hiç kimse yoktu...

  Malatyalı İsmail Ağa Camii 1609 da yapılmış olmasına karşın halen ayakta. 

cami çok sade ve  kesme taş işçiliği ile bina olmuştur. Çatısı kiremit örtülüdür. Minaresi de kesme taştandır. İç mimarisi ise dah çok ahşap işçiliği ağır basmaktadır. Kadınlar kısmına çıkan  merdivenler ahşaptır. Giriş ana kapısı ve içeriden girilen cemaat kapısı çift kanatlı ve ahşaptır. Demir ay yıldızlı kapı anahtarı mekanizması dikkat çekicidir.  Yerler yekpare halı kaplıdır.  

Caminin giriş üst asma kata çıkış merdiveni

Sahnı 60 m2 olan bu küçük mabedin yekpare mermerden yapılmış güzel bir minberi ve mihrabı vardır. Cami alt üst pencerelerden ışık alır. Mihrabı niş şeklindedir. Minberin ön tarafına düşen tavandan sarkıtılmış avizeden içeriye  ayrı bir görünüm veriyor. Tavan ahşap sekiz köşeli yıldız  motifi ve geometrik çıtalarla süsleme yapılmış.

Caminin Hazire kapısından içeri girdim. Hemen sol tarafta iki eski mezar , biraz ilerisinde yeni yapılı tuvalet, ve imam evi yapılmış Eser zaman içinde uğradığı resterosyonlarla orjinal özelliklerinden bazılarını kaybetsede manevi havası hala taşımaktadır. 400 yıllık geçmişi ile bu ata yadigarı kubbesi de biriktirdiği hatıraları ve Osmanlı imparatorluğunun geçmişi Türkiye  Cumhuriyeti Devleti aldığı emaneti paylaşmaya devam ediyor.

Caminin  karşısın da İskender Baba Hazretleri ve Tekkesi  içinde  yeşil örtülü upuzun sandukaların içinde ölülerin mezar taşlarının kocaman kavukları vardı. 

Üsküdar’ın kendine has özellikleri arasında bulunan ve Boğaz'ın diğer yakası Beşiktaş'tan bile duyulan, her camiden ayrı ayrı makamıyla okunan ezan semaya yayılıyordu...

Malatyalı ismail ağa caminin alt sokağında.

birde hamamı var. O da çalışır durumda Sokak dar yokuş ve eğri . Kaynaklarda  Tarihi ipek yolu buradan geçermiş.  

İsmail ağa çeşmesi var. Fotoğraftan da anlaşılacağı gibi sarnıcı olduğunu söyledikleri bölüm muhafaza edilebilmiş.Kervanlar gelip geçerken Çeşmenin biraz altındaki Yalaktan su içerlermiş.  

*****

Malatyalı İsmail Ağa Camii ya da Ağa Camii Tarihçesi 

İstanbul'un Üsküdar ilçesinin Ahmediye Mahallesi'nde yer alan, Osmanlı Dönemi'nden kalma tarihi bir cami. Ağa hamamı mevkiinde, Şair Nailî Sokak ile Dönmedolap Sokağı'nın birleştiği yerdedir.Cami, apartmanların arasında kalmıştır.  

Dönemin Bâbüssaâde Ağası olan Malatyalı İsmail Ağa tarafından 1619 yılında yaptırılmıştır. Bânisinin adıyla da " Malatyalı İsmail Ağa Camii"  diye anılır. 

İsmail Ağa'nın kabri Malatya'da değil, Rodos Adası'nda Kumburnu tarafındaki Murat Reis Camii haziresindedir. Ailenin devamı Malatya'da yaşamaktadır.

Malatyalı İsmail Ağa'nın Rodos adasındaki mezarı

Malatyalı İsmail Ağanın Rodos adasında bulunan mezarı ( alıntı )

Sabıkâ Babüssüada Ağası olan Malatiyalı İsmail Ağa ruhu içün el- fatiha

   Minaresi 1926 yılında bir yıldırım düşmesi sonucu hasara uğramışsa da tâmir görmüştür. Zamanla harap duruma gelen caminin 1902 yılında. Yıldız sarayı muhafızları dan Şevket Paşa tarafından ciddi bir şekilde onarılmıştır. Caminin kapısı üzerinde  kitabede yazılmıştır. 

Malatyalı İsmail Ağa Camii giriş kapısı üzerinde Tamir Kitabesi 

 

Csminin giriş kapısı üzerindeki kitabe

 

-Beş vakitte cemâ'atle salât oldukça eda

-İde Gufran bâni-yi evvell'ü sâniye Hudâ

-Esasen bin on sekizde  yaptı' İsmail Ağa'

- Ba' dehy ihyâ câmi'in Şevket Paşa 

                      1320

 

Çeşme hakkında bilgi

Yapılış Tarihi: H.1118 / M.1706 – 1707

 

Çeşme

Üsküdar’da Gündoğumu caddesi ile Dönme Dolap sokağının kesiştiği köşedeki Malatyalı İsmail Ağa Camii’nin duvarına bitişik olarak yapılan bu çeşme mermerle kaplıdır. Biri kemerinin üstünde diğeri altında olmak üzere iki kitabesi vardır. Kemerinin üstündeki kitabe şöyledir:

İnşa Kitabesi;

“ Bu çeşmeyi ve bu cemiiye-haneyi rıza-ullah için ve sevâbını hazret-i Resûl-ullahın rûhi şerîfleri içün cemi-i ehl-i iman ervahiyçün hazret-i Kur’an tilavetine bina itdiren merhum Sultan Ahmed Han’ın iç kilerinin Kethüdası olan Malatyalı Derviş İsmail Mehmed rahmet-ullah-ı alyehim acma’in”

Kemerinin altında ayna taşı baştan başa dolduran kitabe de şöyledir:

Kemerinin altında kalan tamir kitabesi:

“ Çeşme ta’mir oldu geldi bu kavme izzet”

 

“ Hazretin yüzü sûyiyçün diledi âb-ı sıhhat”

“ Bin yirmi altı oldu târihi bu çeşmenin”

“ Mü’mininden kim içerse ola cânına rahmet”

“ Gülnüş oldu bu hayrâta dûş”

“ Teşne-dil târih-i ta’mirin didi”

“ Âb-ı safı lebi çeşmede nûş”

      (1118)

Bu kitabelerden anlaşıldığına göre çeşme 1026 yılında Ahmed I’in iç kiler kethüdası Malatyalı İsmail Ağa tarafından yaptırılmış. 1118 yılında kethüdalarından Gülnuş Hatun tarafından tamir ettirilmiştir. (alıntı Su Vakfı)

İsmail Ağa camiisinin Hazire kapısının üzerinde bulunan kitabe Hicri:1285 Miladi 1869

 

Caminin Hazire kapısı üstündeki kitabe

El-fâtiha

Şâm-ı şerîfte Kıymeriyye'de kâin el-imâm el-ârif er-rabbânî ve'l-gavsü'l-kebîr es-Semadânî ebû'l-mevâhib ve'l-fütûh Hazreti Sa'adeddîn el-Cabâvî el-Hüseynî eş-Şeybânî evlâdlarından ve hankâh-ı feyz-i iktinâhî  süphânîde nişînî el-merhûm es-seyyidü'ş-şeyh Muhammed ibn-i es-seyyidü'ş-şerîf eş-şeyh Emîn Sa'adeddîn.

Teveffî leyletü'l-cum'a fî 25 Zî'l-hicce Sene 1285

[8/1 11:29] Mustafa Cansız(TRT'de Prodüksiyon Antalya): 

hankâh-ı feyz-iktinâhî süphânîde nişînî: Tanrısal gerçekliği anlama tekkesinde oturan.

Ağa Hamamı, Üsküdar

 

Ağa Hamamı çalışıyor.

 Ağa Hamamı, 1609 yılında akağalardan Dârü’ssaâde Ağası olan Malatyalı İsmail Ağa tarafından yaptırılmıştır.

Üç tarafında soyunma odaları olan hamam iki katlıdır. Tavanı, içten oval görünen ahşap bir kubbe ile örtülüdür. Çatısı kiremit döşeli olup, çatıdan yükselen sekizgen bir çatı fenerinden bol ışık alır.

Hamam, 23 Ekim 1798 tarihinde büyük bir sel felaketine maruz kalmış ve az yukarısındaki kabristandan mevtalar ihrac olmuş ve taşlar ile kemikler hamamı doldurmuştur. Birçok yıkımlar ve tamirler geçirerek, günümüzde de hizmetine devam eden hamam, cuma günleri semte pazar kurulmasından dolayı Cuma Hamamı olarak da bilinmektedir.

***

Kapı Ağası (Babussaade ağası, Ak Ağalar başı), Osmanlı sarayında, padişahın çalışma mekanı da olan Enderun bölümü ile tüm Osmanlı saraylarının başı olan beyaz ırka mensup hadım yönetici.

*Kızlar ağası ya da Darüssaade ağası, Osmanlı Devleti'nde haremden sorumlu olan yüksek düzeydeki görevliye verilen isimdi. Kızlar ağası padişah ve sadrazamdan sonra Osmanlı Devleti'nin 3. en yüksek görevlisiydi.

Caminin sokaktan görünüşü

Caminin iç kapı kilidi

 

Caminin Haziresinde iki mezar

 

Caminin içi

Fotoğraf, yazı: Fikri Demirtaş

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.