24 Ocak 2020 Cuma günü saatler 20:55’i gösterdiğinde Elazığ Sivrice Merkez Üssü 6.8 büyüklüğünde yaklaşık 30 saniye süren ve yıkıcı gücü 9 şiddetinde olan 41 vatandaşımızı kaybettiğimiz büyük bir deprem afetiyle karşı karşıya kaldık.
24 Ocak Türkiye tarihinin karanlık, uğursuz günlerinin başında geliyor. Tarihler 24 Ocak’ı gösterdiğinde Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu ve dönemin Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, terör örgütlerinin saldırıları sonucunda şehit olmuşlardır. Yine bir 24 Ocak tarihinde Malatya ve Elazığ illerinde deprem afeti yaşandı, 41 vatandaşımız enkaz altında kalarak hayatlarını kaybetti, onlarca aile parçalandı, yüzlerce insanımız yaralandı, binlerce insanımız deprem sonrasında psikolojik olarak yıllarca etkisini taşıyacak bir süreç yaşadı. Şu anda en sevdiği insanları kaybeden, evlerini kaybeden binlerce insanımız bu soğukta çadır içerisinde hayata tutunmaya devam ediyorlar. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet milletimize ise başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Geride kalan insanların yaralarını sarmak ise bu yüce Türk milletine kalıyor. En kısa zamanda dışarıda kalan insanlarımız için sıcak evler inşa edip en azından yaralarının bir kısmını sarmak zorundayız.
Her acı olayın ardından elbette çıkarmamız gereken dersler olduğunu vurguluyoruz. Ülkemiz aktif fay hatları üzerinde olduğu bilinen bir gerçek, bilim insanları zaman zaman net ifadelerle adrese teslim tespitlerle deprem olacak yerleri işaret ediyorlar buna rağmen ilgili kurumların tedbir almaması ve sonrasında yaşanılan acı olayların son bulmasını temenni ediyorum.
Yerel yönetimler ve ilgili kamu kurumları depremin ardından sahada ev ev dolaşarak depreme dayanıksız binaları tespit etmeli , burada yaşayan insanlar asla mağdur edilmeden binalar için gerekli tedbirler alınmalı, Sivrice depremi sonrası yaşadığımız acı olaylar son bulmalı, Japon mucizesi ülkemizde de yaşanmalı.
Deprem sonrasında Büyükşehir, Yeşilyurt ve Battalgazi Belediyelerinin almış olduğu önlemler ise takdire şayandı. Kısa süre içerisinde tüm sosyal tesislerini vatandaşların kullanımına açtılar, -10 dereceleri bulan soğukta hiçbir vatandaşın soğukta kalmasına müsaade etmediler.
Sağlık kuruluşları o gece inanılmaz düzenli ve başarılı çalıştı. Depremin ardından ilk 2 saat içerisinde öğrenebildiğim kadarıyla 90 gebe kadınımız Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi acil servisine müracaat edip, doğum yapmış. Bu inanılmaz rakama rağmen hiçbir hasta mağdur olmadı, hastanelerimiz depremin ilk anından itibaren sağlık hizmetini aksatmadan sunmayı başardılar. Deprem sonrası bir taraftan ailelerini merak eden ama diğer taraftan hastaları mağdur etmeyen sağlık çalışanları yürekten kutluyorum.
Malatya Emniyet Müdürlüğü, deprem sonrasında anında reaksiyon göstererek özellikle trafiğin düzenli akması, kaza bela olmaması için canla başla çalıştılar ama maalesef insanlarımız polislerin üstün gayretlerine rağmen kural ihlali yapmakta ısrar ettiler.
Afetin siyasi görüşü olmaz, zaten depremin ardından tüm siyasi partilerin temsilcileri deprem bölgelerine akın ettiler ama deprem bölgesine ilk ulaşan MHP Malatya Milletvekili Mehmet Fendoğlu’yu ayrıca kutluyorum.
Son olarak büyük bir afetin yaralarını sarmaya devam ediyoruz, bu süreçte hepimiz elimizden geleni yapmalı, bir daha da böyle acılar yaşamama için bugünden gerekli tedbirleri almalıyız.
