Necati Güngör
[email protected]

ATINI, KURT ÇEMBERİNDEN KURTARAN ÇOCUK

13 Nisan 2024 13:03

ATINI, KURT ÇEMBERİNDEN KURTARAN ÇOCUK

ATINI, KURT ÇEMBERİNDEN KURTARAN ÇOCUK

Uzun kışlar, uzayıp giden kar örtüsü onun çocukluğunun doğal bir dekoruydu. Koyunlar, kuzular, atlar, kurtlar, tavuklar, kuşlar, çevresinden hiç eksik olamayan canlılardı.

Bir gün babası yeni bir at alıp getirmişti eve. Gösterişli bir attı, ama kendini pek kurallarla bağlı görmüyordu hayvan. Köyün öteki atlarının dışında dolaşıyor, atlara yasak bölgelerde otluyor, canı istediği zaman eve dönüyordu. Kısacası kendi kurallarına göre yaşama alışkanlığındaydı hayvan.

Bahar geldiğinde, ince, uzun bacaklı, gözleri iri iri açılan bir tay doğurdu.

Anne olmak onun gemlenemez duygularını daha bir azdırmış, büsbütün başıboş davranmaya başlamıştı. Kimi geceler eve dönmüyor, tüm ev halkı dere tepe dolaşıp atla tayını aramak zorunda kalıyordu.

Böyle böyle yaz geçti, güz geldi. Güz soğukları başladı. Kış kapıya dayandı. Bir gece ansızın kar bastırdı...

At ve tayı dışarıdaydı yine!

Geceleyin bir yere kadar gidip sonra eve döndüler; o gece uyudular.

Ev halkı sabah erkenden yine dere tepe demeden yollara düştü, ana atla yavrusunu aramaya başladı.

Çocuk bir başına, karlara bata çıka, dağ bayır hayvan aramaya alışkındı.

Birden, dere kıyısında deliler gibi dönüp duran bir at gördü uzaktan...

Biraz daha yaklaşınca, atın, kurt çemberinde yaşam savaşı verdiğini gördü! Yavrusunu korumak için dört dönüyor, arka ayaklarıyla sürekli çifte atıyor, yorulmak nedir bilmiyordu! Canını dişine takmıştı hayvan. Tayı göğsünün altındaydı.

Aç kurtlar da atılım üstüne atılımda bulunuyordu. Yavruyu ya da ana atın bir yerlerini kapmaya çabalıyorlardı. Ama şimşek hızıyla inip kalkan bacakların şiddetinden korkup hemen uzaklaşıyorlardı.

At fırsat vermeksizin kurtlara çifte sallıyodu. Arada bir başını uzaklara doğru uzatıp acı acı kişniyor, yardım istiyordu.

Bu savaşın geceden beri sürdüğü anlaşılıyordu. Kurtlar bir an geriye çekilip oturuyor, kısa bir dinlenmeden sonra yeniden saldırıyorlardı!

Çocuk daha fazla duramadı yerinde.

Yerden toplayıp kucağında taşıdığı taşları kurtlara doğru fırlatmaya başladı. Çeşitli yönlerden fırlatarak taşları, çok sayıda kişi varmış gibi göstermeye çalışıyor; ayrıca köpek gibi havlayarak korku salmaya uğraşıyordu.

Bu beklenmedik taş yağmuru üzerlerine rastlayan kurtlar iki ateş arasında kaldıklarını sanıyordu. Saldırı planlarından cayıp karşı yamaca doğru geri çekilmeye başladılar.

O zaman anaç at ve tayı rahat bir soluk aldı. Geceden beri süren savaşın sonuna gelmişlerdi.

Çocuk yanlarına yaklaştı, önce, korku içindeki tayın boynunu okşayarak rahatlatmaya çalıştı.

Ana at, sevinç içinde kişniyordu.

O hırçın, yavrusunun yanına kimseleri yaklaştırmayan ana at, bu kez çocuğa sevgiyle başını uzattı, dudaklarını ona değdirdi. Bu hareketiyle, çocuğun, üzerine binmesini istediğini gösteriyordu.

Onu sırtına alır almaz evin yolunu tuttular.

At ile tayını kurtların pençesinden kurtaran çocuk köyde bir kahraman olarak karşılandı!

Yetişkin insanlar ona ve atına övgü sözleriyle sesleniyordu... Çocuksa, yaşadığı olayı ballandıra ballandıra anlatıyor; özellikle ana atın yiğitliğini yere göğe sığdıramıyordu!

Atın kahramanca savaştığını dinledikçe ona hayranlık duyuyor; sahip olmak istiyorlardı. Ama çocuğun babası atını satmaya yanaşmıyordu.

Bunun üzerine atın daha sonra doğrucağı taylara müşteri oldular. Parası olan ön ödeme yaptı; parası olmayan koyun ve inek vermeyi önerdi.

Çocuğun babası bu alışverişten memnun, eline geçen parayla oğluna bir takım giysi alma sözü verdi. Çünkü bu kazançlı alışveriş onun eseriydi.

O çocuğun adı Garip Tatar'dı.

Gün gelecek, yazdığı kitaplarla Türkiye onu Ümit Kaftancıoğlu olarak tanıyacaktı.

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

MALATYA BİR ZAMANLAR NEDEN GÜZELDİ?
24 Mart 2024 13:03

AHMET MEKİN KAYGILIYDI
12 Ocak 2024 13:03

Gazetecilik Aşkı Yüzünden öğrenimi yarıda kaldı
24 Kasım 2023 13:03

BİR ZAMANLAR MALATYA EVLERİNDE SÜT, YOĞURT, PEYNİR ÜRETİLİRDİ...
05 Ekim 2023 13:03

ŞU BİZİM KASAPLAR ÇARŞISI
21 Ağustos 2023 13:03

MEHMET ALİ KELLECİ'Yİ YİTİRDİK!
27 Haziran 2023 13:03

HIDIRELLEZDE DİLEK TUTARDI MALATYALILAR
06 Mayıs 2023 13:03

MALATYA'NIN YETİŞTİRDİKLERİ... TAHİR ABACI
05 Kasım 2022 13:03

GÜRÜNLÜ ÇOCUK
18 Temmuz 2022 13:03

HIDIRELLEZDE DİLEK TUTARDI MALATYALILAR
07 Mayıs 2022 13:03

HEKİMHAN'DA BİR GAZETECİ...
03 Nisan 2022 13:03

MALATYA’DAN İSTANBUL SARAYLARINA: UDÎ NEVRES BEY
27 Şubat 2022 13:03

“HİKÂYE YAZIYORSUN YA...”
27 Şubat 2022 13:03

MALATYA'DA ANLATILAN TARAKLIKUŞ SÖYLENCESİ
05 Ekim 2021 13:03

ATATÜRK MALATYA'DAN DÖNDÜKTEN SONRA
17 Ağustos 2021 13:03

ESKİ YAZLARDA MALATYA
10 Ağustos 2021 13:03

9 YIL SONRA ASLANTEPE, UNESCO’YA GİRDİ
27 Temmuz 2021 13:03

MALATYA'NIN UNUTULMAZ İNSANLARI: ÇİLİNGİR YAKUP USTA
07 Mart 2021 13:03

MALATYA'DA ESKİ YILBAŞILAR
31 Aralık 2020 13:03

İSTANBUL'DA ÖĞRETMENLERİMLE
29 Aralık 2020 13:03

Güle Güle Renkli Sinema
17 Aralık 2020 13:03

Bir Zamanlar Malatya'nın Gezgin Satıcıları
14 Kasım 2020 13:03

HEMŞERİLİK ÜZERİNE
05 Kasım 2020 13:03

ESKİDEN MALATYA'DA REKLAM NASIL YAPILIRDI?
24 Ekim 2020 13:03

SİNEK ÖLDÜRENE SİNEMA BEDAVA
21 Ekim 2020 13:03

MALATYA'DA ANNELERİN ÇOCUKLARINA SESLENİŞİ:
17 Ekim 2020 13:03

HAMİYET YÜCESES MALATYA'YA GELMİŞTİ
10 Ekim 2020 13:03

GAZETECİLİK MESLEĞİNİN PÎRİ LASTİK SAİT
06 Ekim 2020 13:03

NAİF MALATYA'MIZ
28 Eylul 2020 13:03

EVLİYA ÇELEBİ'NİN GÖZÜYLE MALATYALILAR
24 Eylul 2020 13:03

HÜRRİYET KAHRAMANI BİR GEYİK
18 Eylul 2020 13:03

ŞU BİZİM KASAPLAR ÇARŞISI
20 Ağustos 2020 13:03

MALATYA, DELİLERİNİ NEDEN SEVİYOR?
11 Ağustos 2020 13:03

AYAĞININ ÇARIĞIYLA EDEBİYATA GİREN ÇOCUK
27 Temmuz 2020 13:03

PİNGEL
02 Temmuz 2020 13:03

MALATYA OKULLARINDA SÜT TOZU ZORLAMASI
07 Haziran 2020 13:03

'ARKADAŞIM VE KARDEŞİMSİN'
03 Haziran 2020 13:03

NASILSA DANANIN KUYRUĞU KOPACAK...
13 Mayıs 2020 13:03

UYKUCULUĞU YÜZÜNDEN TİTANIC VAPURUNU KAÇIRMIŞTI
11 Mayıs 2020 13:03

HIDIRELLEZDE DİLEK TUTARDI MALATYALILAR
07 Mayıs 2020 13:03

MALATYA'DA ANLATILAN TARAKLIKUŞ SÖYLENCESİ
04 Mayıs 2020 13:03

BURADA BÜLBÜL AĞLAMIŞ...
02 Mayıs 2020 13:03

İSTANBUL'UN YÜKÜNÜ TAŞIYAN, ŞU BİZİM PÜTÜRGELİ HAMALLAR...
21 Nisan 2020 13:03

'MERSEDES KADİR' YA AKILLI OLSAYDI?
20 Nisan 2020 13:03

MALATYA’DA ÇAĞALAR NEYLE OYNARDI?
11 Mart 2020 13:03

Malatya da Söylenegelen beddualar
10 Mart 2020 13:03

BİZ O KATERİNA'NIN CEMAZİYELEVVEL'İNİ BİLİRİZ!
09 Mart 2020 13:03

Malatya Bir Zamanlar Neden Güzeldi?
04 Mart 2020 13:03

ESKİDEN MALATYA’DA HASTALIKLAR NASIL TEDAVİ EDİLİRDİ?
02 Mart 2020 13:03

MALATYA SANCAĞINDA BULUNAN HANLAR VE HAMAMLAR
21 Şubat 2020 13:03

ATATÜRK'ÜN YANINDAKİ ÜÇ MALATYALIDAN BİRİ: RUŞEN EŞREF ÜNAYDIN
16 Şubat 2020 13:03

YİRMİNCİ YÜZYIL BAŞINDA MALATYA DEĞİRMENLERİ
15 Şubat 2020 13:03

MALATYALILARIN KUMKAPI ÇIKARMASI
11 Şubat 2020 13:03

ADLARIN DA BİR HİKÂYESİ VAR
04 Şubat 2020 13:03

BABIALİ'NİN EVSİZLERİ
03 Şubat 2020 13:03

ELLİ YIL ÖNCE MALATYA DÜĞÜNLERİ
27 Ocak 2020 13:03

Tüm Yazılar