Ali Ekber Pekşen

MÜESSES NİZAMIN KORUYUCUSU EĞİTİM SİSTEMİ

23 Mart 2024 02:01

Her baskıcı rejimin ya da sistemin imtiyazlıları vardır. İmtiyazlılar üzerinden, ötekiler yaratılır. Kitleler ayrıştırılır, baskı altına alınacaklar daha bir ötekileştirilir.

Devlet otoritesi olarak tanımlanan karar merkezi; geleceğe yönelik hedeflerine ulaşmak ve sistemin devamlılığını sağlayacak insanları biçimlendirmek üzere eğitim politikaları belirler. Bu doğrultuda eğitim kurumları oluşturur. Müesses nizamı koruma amacı öncelikli olan insanlar yetiştirmek üzere yapılandırılan eğitim sistemi ve kurumları; karar merkezinin hedefleri doğrultusunda işlevsellik kazanır, baskıcı rejimin imtiyazlılarını yetiştirmek üzere işe koşulur.

Eğitim sistemine yön veren politikalar; devletin kuruluş felsefesine uygun vatandaş ya da yurttaş yetiştirme anlayışının somut halidir. Bu politikaların lafzi ifadeleri; başta anayasa olmak üzere, mevzuat külliyatı ve okullarda yapılacak faaliyetlerin içeriğini oluşturan müfredatlardır. 

Bu politikaların oluşturulmasındaki temel belirleyiciler; devlet denilen örgütsel yapının, varlığını borçlu olduğunu düşündüğü arkaik döneme saplanıp kalma anlayışı ve kuruluş felsefesi olarak anlatılan normatif değerlerdir. Normatif değerler de genellikle; vatan, millet, bayrak, dil, inanç birliği gibi sembolleştirilmiş ve tartışmaya açık olmayan anlamlar yüklenen kavramlarla ifade edilirler. Sistem; geçmişin tarihi vazgeçilmezleri olarak sunduğu ve kurucu iradenin varlık nedeni olarak gördüğü, olmazsa olmaz olarak algıladığı değerler üzerine yapılandırılır.

Olayları bu çerçeveden değerlendirdiğimizde; Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim sistemini ve sistemin ürünü eğitim politikalarını, devletin kuruluşuna esas olan ideolojik, politik tercihte aramak daha doğru olur. 

Cumhuriyet yönetiminin kuruluşunun esaslarını bulacağımız anayasal metinlerden; 1921 Teşkilatı Esasiye Kanunu ve 1924 Anayasası önemli ipuçları vermektedir. 

1921 Teşkilatı Esasiye Kanunu Madde 2. (özgün hali) İcra kudreti ve teşri salahiyatı milletin yegâne ve hakiki mümessili olan Büyük Millet Meclisinde tecelli ve temerküz eder. şeklindedir. 

Bilahare Madde 2.- (değişik: 29.10.1339 (1923) – 364 S. Kanun) Türkiye Devletinin dini, Dini İslâmdır. Resmi lisanı Türkçedir. şeklinde değiştirilmiştir.

1924 Anayasası Madde 2.( özgün hali)  Türkiye devletinin dini, Dini İslâmdır; resmi dili Türkçedir; makkarı Ankara şehridir. şeklindedir. 

1928’de; Madde 2.- (İlk Değişiklik: 10/4/1928 – 1222 s. Kanun/md. 1) Türkiye Devletinin resmi dili Türkçedir; makkarı Ankara şehridir. şeklinde, 

1937’de Madde 2.- (sonraki değişiklik: 5/2/1937 – 3114 Sayılı Kanun/md.1) Türkiye Devleti, Cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve inkılapçıdır. Resmi dili Türkçedir. Makkarı Ankara şehridir. şeklinde değiştirilmiştir.                      

31 Mart 1926 tarih ve 336 numaralı Resmi Gazetede yayınlanan 788 sayılı Memurin Kanunu, Madde 4- Memur olabilmek için aşağıdaki şartları haiz olmak lazımdır: 
A. Türk olmak, şeklinde düzenlenmiştir. 

Kurucu irade; devlet işlerinin yürütüleceği kadrolara atanacaklarda ve memur olacaklarda aranacak birinci özelliği, “Türk olmak” şeklinde belirlemiştir. Kuruluşa esas kanuni düzenlemelerde; din, dil, milliyet, devlet vurgusu ön plandadır. Türk kimliğiyle özdeşleşen bir anlayışla vücut bulmak üzere yola koyulmuştur. 

Akademisyen, siyasetçi ve gazeteci kimliğiyle tanınan Türkiye sosyolojisinin önemli isimlerinden, Necmettin Sadık Sadak, 1925 yılında yayınlanan bir yazısında, bu düşünceleri veciz bir biçimde; “Türkiye’de yaşamak ve hayatlarını kazanmak isteyenler, dinleri ve ırkları ne olursa olsun, Türk gibi düşünmek, konuşmak ve yaşamak zorundadırlar.” şeklinde ifade etmiştir. Necmettin Sadık Sadak, Ziya Gökalp ekolüne bağlı,  Durkheim Sosyolojisinin en önde gelen savunucularındandır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim sistemi Durkheim’in eğitim anlayışından etkilenmiştir. Bu anlayışa göre; “Eğitim, ikili bir yapıya sahiptir. Okullarda bir yandan kişinin toplumsal sınıfına uygun mesleki eğitim, diğer yandan da, tüm toplumu bir ulus yapmak amaçlı ortak eğitim verilir. Bireyler toplumsallaşma sürecinde toplumsal normları öğrenir ve düzene dahil olur. Bu düzen ve normlar, bireyler üzerinde zorlayıcı bir etkiye sahiptir.” Bu anlayışla düzenlenen eğitim sistemi; belirli düşünce ve duyguların bilinçlerde sabitlenmesi, zihinlere derinden tesir etme ve bellekte kalıcı kodların oluşturulması amacıyla yola koyulmuştur.

1924 yılında Tevhid-i Tedrisat Kanunu yürürlüğe girer. Eğitim öğretim Maarif Vekaleti bünyesinde birleştirilir ve “milletin duygu ve düşünce bakımından birliğinin sağlanmasına” esas düzenlemelerle işe başlanır. 

1924 yılında Diyanet İşleri Reisliği kurulur. Ülke coğrafyasındaki dinler arasında Müslümanlığı, mezhepler arasında Sünniliği koruyup kollayan bir anlayış benimsenir. Böylece, kamusal alanda Sünni Müslümanlığın görünürlüğü ve gücü garanti altına alınır. Türk kimliği, Sünni İslam anlayışıyla tahkim edilir. O günden bu yana camiler, eğitim kurumu işlevlerini kesintisiz sürdürmektedir. 

Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim sistemini bu anlayışa göre ele almalıyız. Farklı dönemlerde, spesifik olarak kısmen doğru işler başarmış eğitim kurumlarını ya da okulları, bu temel anlayışın çerçevesi dahilinde değerlendirmek gerek. Zira, çerçeveyi taşmaya başlayan çalışmalar tespit edilir edilmez, kesin önlemlerin alındığı ve o kurumların (Köy Enstitüleri) tümden ortadan kaldırıldığını biliyoruz.

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

EĞİTİM YÖNETİMİ ve BAŞARIDA ÖĞRETMEN ROLÜ
27 Nisan 2024 02:01

EĞİTİM SİSTEMİNDEN BEKLENTİLER
15 Nisan 2024 02:01

EĞİTİM SİSTEMİNİN TARİHİ AÇMAZLARI ve MÜFREDATLAR
20 Mart 2024 02:01

EĞİTİM SİSTEMİNİN TARİHİ AÇMAZLARI ve MÜFREDATLAR
08 Mart 2024 02:01

KADIN HAKLARI
03 Mart 2024 02:01

ALIŞKANLIK, UNUTMA, HATIRLAMA
12 Şubat 2024 02:01

TÜRKİYE ZOR GÜNLER YAŞAMAKTA
01 Şubat 2024 02:01

POPÜLİZM ve OTORİTER YÖNETİMLER
08 Ocak 2024 02:01

EĞİTİM SİSTEMİ SORUNSALI
25 Aralık 2023 02:01

EĞİTİM AYKIRI RENKLERİ GÖREBİLMEKTİR
04 Aralık 2023 02:01

EĞİTİM AYKIRI İNSANLAR YETİŞTİRMELİ
09 Kasım 2023 02:01

OKULLAR ve NİTELİKLİ EĞİTİM
12 Eylul 2023 02:01

BİR ÖLÜM VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
25 Temmuz 2023 02:01

HERKESLEŞME
03 Temmuz 2023 02:01

RUHUMA DOKUNAN FİLMLER
02 Haziran 2023 02:01

SIRADANLAŞMA
02 Haziran 2023 02:01

BİREYİN EĞİTİMİ VE 'KENDİSİ' OLMASI
27 Şubat 2023 02:01

Tüm Yazılar