Avrupa şampiyonu milli voleybol takımının Küba kökenli yıldızı Melissa Vargas “Ben Malatyalıyım” demiş, hatta başta kayısı olmak üzere ilin özelliklerini bile saymış.

Şaşırmadım. Latin Amerika bize hep aşina gelmiştir. Ülkemizde, Brezilya’dan ilk futbolcu ithalatını da zamanında Malatyaspor yapmamış mıydı? Yakışır.

Belki de Melissa’nın ataları Malatya’dan gitmeydi. Melis zaten bizde kullanılan bir bayan adı. Malatya’nın eski adlarından birinin “Melitta” olduğunu da hatırlatayım.

Hemşeriler “ünlü Malatyalı” keşfetmek sevdasına kapıldıklarında, Malatyaspor’da oynayan Brezilyalı topçuları da aslen Malatya kökenli yapmanın yolunu bulmuştuk. 6 - 0 biten Fenerbahçe yenilgisinden sonra “Hayatımda ilk kez bir maçta bu kadar gol yedim” diyen Brezilya milli takım kalecisi Carlos, Malatyalı ve “Cart Osman” olamaz mıydı, mesela? Gençlere “Hagi mi, o bizim Malatyalı Hacı yahu, biz Kayalık’ta top oynarken oturup bizi izlerdi. Sonra Romanya’ya gitmişti, orada Hagi olmuş. Revivo mu, o bizim Malatyalı Refik yahu, çocukken adını tam söyleyemez “Revi” diye gevelerdi, İsrail’e gittiğinde onların da dili dönmediği için adı Revivo kalmış. Maradona mı, ona biz Malatya’da “Karadana” derdik, deli dana gibi dalardı topa, adı oradan kalma” dedik mi, biraz güler, biraz inanır gibi olurlardı.

Aslında buna gerek de yoktu, gazeteci Nuray Şirin, haftalık “Nokta” dergisinin 7 Şubat 1988 tarihli sayısında yayımlanan röportajında zaten Malatya’nın “ünlüleriyle ünlü” olduğunu sergilemişti. Cumhurbaşkanları malum, örneğin, yakın yılların sinemasına taze kan olan komedi filmlerinin büyük sanatçılarından üçü (Kemal Sunal, İlyas Salman, Yasemin Yalçın) Malatya kökenliydi. (Bu arada ben Şener Şen’in de Malatya kökenli olabileceğini düşünüyorum, çünkü babası Ali Şen de, kendisi de bizim Akçadağlılara çok benziyorlar!)

Derken, internet ile birlikte, orada burada başka ünlü Malatyalılar keşfedilmeye başlandı. Son olarak, Merkez Bankası'na atanan hanımefendinin Malatyalılığı, Özal ailesi ile yakınlığı öne sürüldü.

Paşalar, sinema oyuncuları, müzik sanatçıları, hatta bazı suikastçılar büyük kabul gördü. Sadece listeye bazı çokbilmişlerce eklenen edebiyatçılar, felsefeciler, bilim insanları yadırgandı, “ötekileri anladık da, yahu bunlar kim?” diye.

Ufak tefek karışıklıklar da olmadı değil, örneğin Malatyalı siyasetçi ile ad benzerliğinden ötürü bir zamanların Siirtli ünlü eşkıyası Hamido’yu Malatya’ya taşıyanlar oldu.

Bir ara Apple kurucusu Steve Jobs’un Malatyalı olduğu haberi dergi ve gazetelerde yazıldı, çizildi. Onunki biraz dolaylıydı, Malatya’dan gitme Ermeni bir ailenin evlatlığı olduğu ortaya çıkmıştı.

Sonra iş tepeye doğru tırmanmaya başladı. İki cumhurbaşkanı Malatyalıydı, üçüncüsü, hem de büyük kurucu neden Malatyalı olmasındı? Bazı hemşeriler, televizyonlara çıktılar, Atatürk’ün kökeninin Akçadağ’dan Selanik’e göç etmiş bir aileye dayandığını ciddi ciddi ispata çalıştılar.

Nokta dergisindeki röportajın sayfalarını paylaşıyorum, listedeki adlara şaşıracaksınız.

Aramıza hoş geldin, şeref verdin, Melissa Bacım.