Malatya Valisi Ahmet Kınık 1949 Yılında "Zümrüt Malatya" başlıklı yazısında, Cumhuriyetin kalkınma hamlesiyle Malatya'nın modern bir kent olduğunu yazarak şunları ifade ediyor. 

Yurdumuzun her köşesi bir başka güzellik, bir başka zenginlik yuvasıdır.

Fakat Malatya nefsinde bütün bu güzellikleri toplamış bir buket gibidir.

Onun için Malatya’ya sade yeşil Malatya değil, zümrüt Malatya demek daha yerinde olur.

Sırtını Toros silsilelerinden olan Beydağına vermiş, Fırat nehri ile bu nehre dökülen Tohma, Derme ve daha birçok küçük kaynakların suladığı, deniz seviyesinden 950 metre yüksek mutedil iklimli, verimli toprağa sahip ve üzerinde mamureler kurmağa elverişli olan bu ova tarihin ilk devirlerinden beri kesif bir medeniyete beşik olmuştur.

Malatya maden ve ziraat bakımmdan önemli bir vilayet olup, zengin yeraltı servetlerine malik olduğu gibi her çeşit zirai istihsal için en müsait iklim şartlarına da  haiz bulunmaktadır.

700 senelik Türk adet ve an'anelerini muhafaza ettiği için folklor bakımından da zengindir.

Malatya, 700 seneden beri düşman istilasına uğramamış bahtlı vilayetlerimizdendir. Düne kadar imparatorluğun 18 -20 bin nüfuslu metruk bir ortaçağ kasabası olan Malatya, cumhuriyetin feyizli kalkınma hamlesi ve halkın gösterdiği üstün gayretlerle bugün belediye hudutları içinde 50.000, merkez ilçesinde 120.000 ve vilayet hudutların içinde yarım milyon nüfusa malik, sanayi müesseseleri, okulları, yolları ve mamurelerile modern bir vilayet haline gelmiştir.

Bununla beraber cumhuriyet hükümetinin feyizli nimetlerinden daha büyük nasipler almak amacında bulunan Malatya'nın yarın için mühim bir endüstri merkezi olacağına inanmış bulunuyoruz.

Bu eserle vilayetin eski ve yeni durumlarını ve karakterini belirten müteşebbis arkadaşlara teşekkür etmeği borç bilirim.