Dost meclislerinde sık sık dile getiriliyor:

- Malatya’nın Bakanı Neden Yok?

-Bakan Yardımcısı dahi Malatya’ya çok görüldü…

-Malatyalı bir Genel Müdür dahi yok…

-Malatyalı bürokratlar neden üst görevlere getirilmez…

Her siyasi görüşten olan Malatyalılar olarak, Kabinede olmayışımızdan, bürokraside yeterince yer almayışımızdan yakınır dururuz.

Geçen günlerde uzun süre Malatya’da siyasetle birlikte Derneklerde görev alan ve gücü ölçüsünde Malatya’ya hizmet noktasında görüşlerini ortaya koyan, daha sonra da Ankara’ya taşınarak burada Malatyalı Dernekler içerisinde aktif görev alan bayan Dernek Başkanımızla telefonda sohbet ediyoruz, iş döndü dolaştı olmayan Malatyalı bürokratlarına geldi:

-Ankara’da çok güzel ve güçlü bir dayanışmamız var. Malatya söz konusu olduğunda bir araya geliyoruz, projeler üretiyoruz, Bakanlıklara gidiyoruz, bürokratları ziyaret ediyoruz tek bir Malatyalı üst düzey bürokratımız yok. Bakanınız yoksa, Bakan Yardımcılığı da bulunmuyorsa, hele hele bir Genel Müdürünüz yoksa Malatyalıların işlerinin görülmesi çok zor. Malatyalı bir Genel Müdürümüz neden yok…

Hemen aklımıza 1980 Öncesi geldi. Hükümetlerde mutlaka Malatyalı Bakan olurdu, Genel Müdürleri kimse görmezdi bile.

1980 Sonrasında rahmetli Turgut Özal’ın 12 Eylül Hükümetlerinde Başbakan Yardımcısı olarak ekonomiden sorumla Bakan olarak Malatya için nasıl çırpındığına şahit olanlardanız.

Anavatan’ı kurup iktidar olduğunda da kurduğu her Hükümete Malatyalılar Kabinesi denirdi. Metin Emiroğlu, Hüsnü Doğan başta olmak üzere Malatyalı Bakanlar iz bırakmışlardır. Gazi Barut’un Genel Müdür olduğu Köyhizmetleri Genel Müdürlüğünde harikalar yaratarak Meclise gittiğini, Mehmet Gültekin’in Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünde Malatyalı istihdamını bilmeyen yoktur.

TEK Genel Müdürlüğü ve diğer kurumlarda Malatyalı rüzgarı eserdi.

Turgut Özal’ın rahmetli olduğu dönem sonrasında kurulan DYP-SHP İktidarında dahi Malatyalı Bakanlar vardı. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kenan Kolukısa’nın Malatya eğitimi için verdiği destekleri iyi bilenlerdeniz. Adalet Bakanı Seyfi Oktay’ın ve Müsteşarı Yusuf Kenan Doğan’ın çalışmalarını da iyi hatırlıyoruz.

Sivil Toplum Kuruluşu Yöneticisi Bayan Başkanımız devam etti:

-Malatya bir deprem yaşamış, şehir nerede ise yok olmuş, 300 bin insan göçmüş bizler bir şeyler yapmak istiyoruz. Bakanlıklara, Genel Müdürlüklere gidiyoruz, bizi dinliyorlar ama bir şey de yapmıyorlar. Malatyalı bir Genel Müdürümüz olsa işler o kadar kolaylaşacak ki. Ama Genel Müdürümüzde yok. Şinasi Kazancı TCDD Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyor çok hizmetlerini gördük, ancak bir türlü de Genel Müdürlük görevi layık görülmüyor.

Gerçekten de Şinasi Kazancı yıllardır TCDD Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyor, gücü ölçüsünde Malatya’ya hizmet veriyor. Artık Kazancıoğlu’nun onca deneyimine rağmen Genel Müdür olmaması düşündürücüdür. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin bu konudaki girişimlerini de biliyoruz ama Genel Müdürlük koltuğuna sürekli dışarıdan birileri oturmaya devam ediyor.

Şinasi Kazancıoğlu’nun TCDD Genel Müdürü olması Malatyalıların beklentisidir.

Ankara’da faaliyet gösteren Derneklerimiz ne yazık ki Hükümet Kanadından ve bürokrasiden yeterince destek görmediklerini AK Partili siyasetçilerimize de anlatmaktadır.

Malatyalı bürokratların üst görevlere atanması için AK Partili siyasetçilerin girişimde bulunmasını istemektedir.

Ancak Malatya’da bulunan kurumlara bile Müdür atamakta kararlılık gösteremeyen siyasetçilerin Ankara’da bürokrat atamaları da oldukça zor görünmektedir.

Aslında Malatyalıların bu taleplerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bizzat anlatmaları ve destek istemeleri yararlı olacaktır.

Bakanı, Bakan Yardımcısı, Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcıları olmayan illerinin siyasetçilerinin hizmet noktasında başarılı olmaları mümkün değildir.

Bu nedenle Malatyalı siyasetçilerimizin bürokrasi atamalarında ortak hareket etmelerinden yarar vardır. Her bir siyasetçi birer isimle girişimde bulunursa hiçbir atama da gerçekleşmez.

İşte bu nedenle Malatya Dayanışması gerekli ve hatta zorunludur…