ALTIN
 2.468,19
DOLAR
 32,4306
STERLİN
40,3674
EURO
 34,5013

Bir yandan Sivas Caddesine diğer yandan Sancaktar (Cingenlik) mahallesine bağlanan Azizler sokağı İstanbulluoğlu ve Azizler ailesinin çoğunluğunu teşkil ettiği Malatya’nın kadim sokaklarından biriydi…

Şimdilerde Cezmi Kartay caddesinin ikiye böldüğü sokak o yıllarda kesintisiz devam etmekteydi.

Adını çarşı ağalığının ardından 1908 yılında Malatya Belediye Başkanlığı yapan ve oğlu Cücük Ekrem tarafından namaz kılarken feci şekilde öldürülen “Azizlerin Mustafa Ağa” dan alan dar ama bir o kadar da şirin bir sokaktı.

Kimler vardı kimler bu sokakta;

Hacı Hamdi, Mahmut, Ali, Rüştü, Cemil İstanbulluoğlu, Pilocu Hüseyin, İstidacıTahir, Aseflerin Dursun,( Dursun Özerol), Nüvit Özerol, Nail Özerol, Şazi Tezgören, Hamit Fendoğlu, İbrahim Fendoğlu , Ahmedo, Kirpilerin Cahit, İlhan Asılsoy Kardeşler, Adil Özçırpıcı, Azizlerin Bayram, Azizlerin İhsan, Azizlerin Kör Nihat, Azizlerin Nevzat, Mustafa Namı diğer Kurbağa, Kazan Halis, Celal Kalaycıoğlu, Adil Bulun, Şahin Karacabey, Azmi Fenercioğlu, Sabahat Fenercioğlu Sami Fenercioğlu, Oğuzhan Asiltürk, Tarzan Necati, Kemal, Ulviye Kardeşler, Vahap Karakaya, Müberra Kendirci, Orhan Aziz Onuk, Tuluk Nedim, Kasap Avni, Kör Ali, Sandıkçı Hasan, Mehmet Kaya, Turan Akdemir, Azizlerin İhsan, Sarıcılardan Kasap Hüseyin, Çırpıcıların Ahmet, Barutçuların Abdullah Efendi…

Aseflerin Dursun 1960-1975 yılları arasında uzun yıllar Belediyen nikâh memurluğu yapmış, şık giyinen, yakışıklı biriydi ve toplumda özel bir yeri vardı.

Kocasıyla kavga eden kadınlar kocalarına;

“Beni ne doğhtorlar ne müyendisler istedi. Aseflerin Dursun bile bana görücü gönderdi de evlenmedim baba çığhasıca seninle evlendim” … Diyerek sitem ederlerdi.

Sivas Caddesi tarafından girişte Aseflerin Ahmet ve Abit Karakaş’tan Hacı Başaran’a geçen muhteşem konakların arasından girerdiniz Azizler Sokağına. Daha sonra sol tarafta 1915 tarihli İstanbulluoğlu Konağı karşılardı sizi. Hacı Hamdi İstanbulluoğlu’na ait bu konakta çocukları Ali, Rüştü ve Cemil İstanbulluoğlu ve kızları Semra yaşamaktaydı. İstanbulluoğlu Konağının önünden Derme Suyu akar, bu su evlerin içinden geçerek devam ederdi. (O yıllardan elimizde kalan tek Konak İstanbulluoğlu Konağıdır ve tüm haşmetiyle Malatya Kültürüne hizmet etmektedir.)

İstanbulluoğlu Konağının yanında Sandıkçıların Hasan’ın evi vardı. O yıllarda “Nafia” denilen Bayındırlık Müdürlüğünde çalışan Sandıkçıların Hasan’ın abisi çok ilginç bir kişilik olan Kör Ali lakaplı bitirimdi. Sandıkçıların Hasan ne kadar saygı duyulan biriyse abisi de tam tersi bir kişilikti. O yıllarda “bul karayı al parayı” ve buna benzer üç kağıt oyunlarını yaptıran ve hayatının çok büyük kısmı gurbette geçen ilginç bir kişilikti Kör Ali…

Kör Ali’de envai çeşit numara vardı. Üç kağıdın kitabını yazan adam desem mübalağa etmiş olmam inanın. Sol gözü kör olan Kör Ali köylülerin ve askerlerin çok olduğu günlerde elindeki enli bir lastiği rulo haline getirir, elindeki bir kalemi tezgâha düşen saf vatandaşın eline verip ‘’ortasını bul, 1 lirana 2 lira, 5 lirana 10 lira veriyorum” der, önce 1-2 lira bilerek kaybedip daha büyük para ile oynaması için Kör Ali’nin adamları saf vatandaşı teşvik eder, hatta ortak parayla oynamayı teklif ederek vatandaşın cebindeki paraları söğüşlerlerdi.

Hayatının büyük kısmı gurbette geçen Kör Ali, Malatya’da yüklü bir voli vurup il dışına kaçar. Tüm Türkiye’de aranmaktadır. Denizli’de gezerken Malatyalı bir trafik polisi aranan sabıkalılar listesinin başındaki Kör Ali’yi tanıyınca Ali’yi yakalar. O yıllarda yakalanan suçlular suç durumuna göre mahkemeye çıkarılıncaya kadar bir kaç gün nezarette bekletilip eşek sudan gelinceye kadar dövülürdü. Kör Ali, ifadesi alınırken pabucun pahalı olduğununu görür ve dayaktan kurtulmak için başlar yağ çekmeye.

“Polesin gralı Denizli Polesi… Halal olsun Denizli polesine. Bi Türkiye’yi gezdim bi Allah’ın gulu yağhalayamadı amma Denizli polesi beni dakkada buldu. Yine de halal olsun Denizli poleslerine”.

Bu cümle, Malatyalılar arasında, basit bir işi beceren arkadaşlarına dalga geçerek iltifat olsun diye ‘’Halal olsun Denizli polesine‘’ diye uzun yıllar kullanılır oldu.

Daha sonraki ev Kasap Tevfik’in eviydi. Tevfik Şalva ismi size bir şey ifade etmeyebilir ama çocuklarını söylediğim an bir çoğunuz tanıyacaktır zannediyorum. Malatya Gençlik takımının ve Malatya futbolunun iki önemli ismi;

Tuluk Nedim ve Kasap Avni…

Her ikisi de hem mesleklerinde hem de futbolda çok başarılılardı.

Zafer, Sıtkı ve Rıfkı Şalva da babaları gibi futbolda isimlerinden bahsettiren Azizler sokağı sakinlerindendi…

Kasap Tevfik’in yan tarafında İstanbulluoğlu ailesine ait geniş bir müştemilat vardı. O yıllarda Palu’dan gelen vatandaşlarımızın bir çoğu ve İstanbulluoğlu Hacı Hamdi’nin bazı yakınları burada kalmaktaydı.

Yanında Hüsnü Bey ve Sakine Hanımın evi vardı.

Kimdi Hüsnü Bey ve Sakine Hanım?…

Kemal Özalper adını mutlaka bilirsiniz. Kıbrıs’ta yeni bir havan mermisinin denemesini yaparken merminin, havan namlusunun içerisinde patlaması sonucu, 18 Ağustos 1964 tarihinde şehit olan ve Cenazesi Kıbrıs’tan Malatya’ya getirilerek Kuyuönü Mezarlığındaki Askeri Şehitlikte toprağa verilen hemşehrimizin anne ve babası…

Bitişiğinde İstanbulluoğlu Hacı Hamdi Efendinin kız kardeşine verdiği ev bulunmaktaydı…

Daha sonraki büyük ev ev Hacı Hamdi İstanbulluoğlu’nun yeğeni (Kız kardeşinin oğlu) Vahap Karakaya’nın eviydi…

Buradan sonrasında o yıllarda olmayan Cezmi Kartay Caddesi ihdas edildi ve sokak ikiye bölündü,

Şimdi de Azizler Sokağının Sivas Caddesi girişinden sağ tarafta oturan sakinlerden bahsetmek istiyorum;

Sağ tarafta Ebe Kadriye’nin oturduğu Aseflerin evi bulunmaktaydı. Daha sonra meşhur Pilocu Hüseyin ve İstidacı Tahir’in evi gelirdi. Bunlardan sonra yine İstanbulluoğlu ailesinden Mahmut İstanbulluoğlu’nun evi gelirdi. Yanında Kunduracı Hasan Usta, eşi Ayşe (mahalleli Atça diye çağırırdı), oğlu Turan, gelini Müzeyyen ve torunları Demir ve Deniz’in oturduğu ev gelirdi. Ardında Azizler’in Emin Efendi ve Diyarbakırlıoğlu Emin Efendi’nin (Çocukları, Yalçın, Fahri) evi gelirdi. Devamında Halıcı Hasan, Refika Hoca, Azizlerin Kör Nihat’ın evi bulunmaktaydı.

Elimden geldiğince, dilim döndüğünce bu kadim sokağımızın kadim insanlarını anlatmaya çalıştım.

Muhakkak ki hatırlayamadıklarım olmuştur…

Affola…

Selam olsun Azizler Sokağı’nın güzel insanlarına…

2023 yılının güzellikler getirmesi dileğiyle…

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.