ALTIN
 2.468,19
DOLAR
 32,4306
STERLİN
40,3674
EURO
 34,5013

Yıl kaç? 1976 olabilir mi? Büyük olasılıkla...

"Politika" gazetesini Vedat Dalokay satın almış, gazetenin genel yayın yönetmenliğine de mimar arkadaşı Demirtaş Ceyhun'u getirmişti o yıl.

Bendeniz, o günlerde Malatya'da yaz tatilindeyim. Sonbahar yaklaşınca İstanbul'a dönüp fakülteye devam edeceğim...

Demirtaş Ceyhun'dan baba evine bir mektup geldi. Gazetenin başına geçtiğini, kendisiyle birlikte çalışmak üzere hemen İstanbul'a dönmemi istiyordu mektubunda. Malatya'dan haberler de getirirsem iyi olacağını vurguluyordu üstat Ceyhun.

O günlerde Hekimhan'da sendikal çalışmalar içinde olan arkadaşlarım vardı: Süleyman Kırteke, Nedim Şahhüseyinoğlu... Onlardan, Hekimhan'da maden işçilerini köle gibi çalıştırıp dağları delik deşik eden Bilfer Maden Şirketiyle ilgili haberler işitiyordum.

Orada bir sendika kurarlarsa, işçilerin haklarını savunmaları kolaylaşacaktı.

Bundan iyi haber mi olurdu?

Fotoğraf makinesi de değme kişide yoktu o yıllarda. Ancak öğretmen dostumuz, ağabeyimiz Hasan Basri'nin makinesi vardı. Ondan rica ettim. Hekimhan'da yapacağım röportajlarda fotoğraf çekmek amacıyla... Hasan Basri Hoca hiç tereddüt etmeden makinesini verdi.

Sendikal çalışmalar yapan arkadaşlarıma katılıp Hekimhan'a gittim. Onlarla maden ocaklarını gezdim. İşçilerle konuştum. Resimler çektim.

Birkaç gün sonra İstanbul'a dönerken yanımda birkaç sayfalık bir röportaj metni, birçok da fotoğraf vardı.

Yazıyı da, resimleri de Genel Yayın Müdürümüze teslim ettim.

Edebiyat çevrelerinde hikâyelerimle tanınıyordum ama, röportaj yazarı olarak ilk kez ortaya çıkacaktım.

Yazı yayımlandığında, Malatyalı, Hekimhanlı arkadaşlar kadar, Babıali yazarları da ilgiyle karşılamıştı. Bir şair arkadaşım, gazetenin o sayfasını kesip gömlek cebine koymuş, gazeteye ziyaretime gelmişti. İlk söylediği söz şu oldu:

- Sen bu dili unutursun! İstanbul'a geldin, bu şiirli dili artık koruyamazsın. Yazık olacak sana...

İnsan, kent değiştirdi diye anadilini unutur mu hiç?

Aradan birkaç yıl geçti, başka gazetelerde röpotajlar yazıp yayımladım.

Rastlaştığımız eski ustalar hep şunu söylüyordu: "Röportaja edebil bir tat getirdin..."

Bilmem doğru, bilmem yalan... Hep olumlu tepkiler aldım yazdıklarımdan. Şair arkadaşım yanılmıştı bana göre. Hekimhan röportajından sonra dilimi hiç yitirmedim...

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.