ALTIN
 2.468,19
DOLAR
 32,4306
STERLİN
40,3674
EURO
 34,5013

Yıl 1931 Büyük Önder Atatürk Malatya'da

Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Malatya’mıza gelişinin 93. Yıl Dönümü münasebetiyle Atatürk Anıtına Çelenk Sunma Töreni ve anma toplantısı düzenlendi. 

13 Şubat 2024 07:43
Yıl 1931 Büyük Önder Atatürk Malatya'da

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Fevzipaşa-Malatya demiryolu hattının hizmete açılışı nedeniyle 13 Şubat 1931’de şehrimizi şereflendirmesinin 93. Yıldönümü Atatürk Anıtı önünde törenle anıldı.

Atatürk’ün Malatya’ya gelişinin 93.yıldönümü anma törenine Vali Ersin Yazıcı, 2.Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümg. Tuncay Altuğ, 7. Anajet Üs Komutanı Hv. Plt. Alb. Zeki Koltukoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Mete, Vali Yardımcısı Reşit Özer Özdemir, Vali Yardımcısı Bilal Basrı, Vali Yardımcısı Talat Tabur, Battalgazi Kaymakamı Erkan Savar, Yeşilyurt Kaymakamı Kutsal Baytak, İl Emniyet Müdürü Arif Çankal, İl Jandarma Komutanı J. Kd. Alb. Ercan Altın ve İnönü Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdulkadir Baharçiçek, Stk temsilcileri ve öğrenciler katıldı.

Atatürk’ün Malatya’ya gelişinin 93.yıldönümü anma töreni; Vali Ersin Yazıcı tarafından çelenk sunulması ile başladı. Çelenklerin sunulmasının, saygı duruşuna müteakip askeri bando eşliğinde öğrenciler ve törende hazır bulunanlar tarafından İstiklâl Marşı’nın okunmasının ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, şeref defterini yazarak imzaladı.

Vali Yazıcı ve protokol üyeleri, Malatya 100. Yıl İl Halk Kütüphanesinde "Malatya ve Atatürk"  konulu resim sergisi ve anma programına katıldılar.

Vali Ersin Yazıcı anma töreninde yaptığı konuşmada, “Kıymetli hazirûn, saygıdeğer Malatyalılar, Atatürk'ün 93 yıl önce Malatya'ya yaptığı ziyarete vesile olan durum, demiryolu ağının Malatya’ya ulaştırılması olmuştur. 13 Şubat 1931 tarihinde Malatya'nın kadirşinas insanı hem Atatürk'ü ağırlamış hem de demiryoluyla ilk kez tanışmıştır.

“Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kazanmış olduğu zaferlerin önemini, nice cansiperane mücadeleler neticesinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin inkişafı adına yapılan inkılâpları, vatan ve millete vakfedilmiş bir ömrün en zarif tezahürlerini, aziz Atatürk'ün Anadolu’nun çok büyük bir bölümünü kapsayan yurt gezileri çerçevesinde değerlendirmek gerekir.

Demiryolu ağına son derece kıymet veren Atatürk, demiryollarının memleket için toptan ve tüfekten daha mühim bir unsur olduğunu vurgulamış, "Türk Milleti'nin servet, refah, medeniyet yollarında yürümesi ve Türkiye’de iktisat hayatının yüksek inkişafları bu demir yollarda olacaktır" ifadesinde bulunmuştur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu ziyareti kapsamında, bugün Atatürk Evi Müzesi olarak varlığını idame ettiren dönemin Türk Ocağı binasında halk temsilcilerini kabul etmiş, onlarla Malatya’nın üretim, ihracat ve genel iktisadi faaliyetleri hakkında istişarede bulunmuş, ilin eğitimine ve Millet Mekteplerine dair Vali ve Milli Eğitim Müdüründen bilgiler almıştır. 13 Şubat akşamını Malatya’da geçiren Gazi, ertesi gün yine trenle Malatya’dan ayrılmıştır. 13 Şubat tarihi bu sebeple Malatya için bu kadar anlamlı ve önemli bir gündür.

6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerde; 11 ilimizle birlikte Malatya’mızda büyük bir yıkıma uğramış, Atamızın “önemli ve feyizli şehir’’ diye tanımladığı Malatya’mızı tekrar ayağa kaldırmak, depremin yaralarını sarmak için devletimizin tüm kurumlarıyla birlikte Türkiye yüzyılına yakışır bir şekilde imar ve ihya etmek için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Bizde Atatürk’ün “Millete efendilik etmek yoktur, hizmet etmek vardır, bu millete hizmet eden onun efendisi olur” düsturu ile hızla çalışıyoruz. İnsanımızı yüceltmek, adaleti sağlamak, mutlu ve huzurlu kılmak için var gücümüzle gayret ediyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı, minnet ve şükran duygularımla yâd ediyor, O'na ve kahraman silah arkadaşlarına, geçmişten günümüze bedenini ve ruhunu bu kutlu topraklara ve aziz milletimize adayan aziz şehitlerimize ve ebediyete intikal eden şanlı gazilerimize, Yüce Allah'tan rahmet diliyor, Malatyalı vatandaşlarımıza en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum.” dedi.

Malatya Lisesi öğrencilerinden Belinay İrem Özdemir’in ve Mustafa Avcı’nın şiirini okuması ve Battalgazi Mehmet Ali Aydınlar Fen Lisesi Tarih Öğretmeni Eren Baydur’ un Atatürk’ün Malatya’ya gelişini konu edinen “Malatya ve Atatürk” konulu sunumunu yapmasıyla program sona erdi.   

 

Atatürk Malatya'ya Geliş Nedeni:

Büyük Önder Atatürk'ün 13 Şubat 1931 Yılında Mersin'den Malatya'ya gelirken tren kazası atlattığı ve hatta görevlilerin Paşa'ya trenden atlamasını dahi önerdikleri öğrenildi. Ancak görevlileri dinleyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, tren makinislerinin bayılmasına yol açan olayı da üstün zekasıyla çözdükten sonra Malatya'ya sağ salim ulaştığı ortaya çıktı. 

"Geçmişten Günümüze Malatya" adlı internet sitesinde yer alan araştırmaya göre 13 Şubat 1931 Yılında Malatya'ya ilk defa gelen Gazi Mustafa Atatürk'ün gelişi ve sonrasında yayınlanan haberlerde gezi şöyle anlatılıyor:

26 Ocak 1931 – 2 Mart 1931 tarihleri arasında gerçekleştirilen gezi programında Atatürk ve beraberindekilerin Malatya’ya gelişi, takip edilen ulaşım politikası ve dolayısıyla Fevzipaşa-Malatya demiryolu hattının hizmete açılışı ile ilgilidir.

Atatürk’ün Malatya seyahati üzerine yazılanlardan çıkartılan bilgiler ışığında, programa sonradan dahil edildiği iddia edilen bu gezi, aynı zamanda tecrübesi ilk defa yapılacak olan bir güzergâhtan gerçekleştirilecekti. Nitekim, Atatürk’ü karşılamak üzere Mersin’e gelen Adana heyetinde yer alan İsmail Habib (SEVÜK) Bey, Atatürk’ün maiyyetinde bulunanlardan biriyle yaptığı konuşma ve kendisine söylenen sözler dolayısıyla, Malatya seyahatinin aniden gündeme geldiği iddialarını ortaya koymaktadır. İsmail Habib, Atatürk’ün Adana’da kalmadan program dışı Malatya’ya gideceğinin kendisine şu sözlerle aktarıldığını ifade etmektedir:

“Hiç heyecanlanma, Adana’ya şimdi gitmeyecek, programda olmadığı hâlde aniden Malatya’ya gitmeye karar verdi,sebebini anlayamadık.” İsmail Habib, “sebebinin ne olduğunu tahmin ettiğini, demiryolu hattını açılışı münasebetiyle böyle bir gezinin gerçekleştirileceğini düşündüğünü” ifade etmektedir.

Gezinin, bu denli birdenbire gündeme geldiğini ifade edenlerden biri de A. Afetinan’dır (16). O da Malatya seyahati ile ilgili olarak şu ifadeleri kullanmaktadır: “Yıl 1931 Adana’dayız. Mevsim kış (Şubat). Atatürk’e, Malatya Demiryolunun bittiğini ve işletmeye açılacağını haber verdiler. Etrafı kalabalıktı. Atatürk bana dönerek: ‘kâğıt üzerindeki çizgiler, arazide yer alıyor. İşittin mi?’ dedi ve yaverlere şu emri verdi:

‘Malatya’ya trenle gideceğiz.’ Yola çıktık.” Her ne kadar Malatya gezisi önceden plânlanan bir gezi olarak ifade edilmese de Atatürk’ün plânsız-programsız herhangi br iş yapmayacağı da bilinen bir gerçektir. Zira; O’nun, etrafındakilere gerektiğinde, zamanı geldiğinde bilgi ve direktifler vermesinden dolayı böyle bir anlayışın ve belirsizliğin ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Kaldı ki, Malatya gezisi, plânlanan bir gezidir. A. Afetinan’ın ifade ettiği gibi tren seyahati, Adana’da kararlaştırılan bir düşünce değil, bilakis Atatürk Mersin’e gelmeden önce oraya getirtilerek hazırlatılan Beyaz trenle yapılması kararlaştırılan bir seyahattir.

Atatürk, 12 Şubat 1931 Perşembe günü Taşucu-Silifke üzerinden Mersin’e gelmiş ve gerekli incelemeleri yapıp, vatandaşlarının sıkıntılarını dinledikten sonra, daha önceden hazırlanıp Mersin’e getirtilen BEYAZ TREN ile saat 18:00 sularında, Malatya’ya hareket etmişlerdir. Adana’da kısa bir müddet mola verildikten sonra Gölbaşı üzerinden Malatya’ya ulaşılmıştı. Yaklaşık üç günden beri sabırsızlıkla bekleşen Malatyalılar, istasyonu hınca hınç doldurmuş ve parlak bir karşılama töreni düzenlemişlerdi. O tarihlerde müşavir olarak Atatürk’le beraber bu gezide yer alan Ahmet Hamdi Başar, Malatya seyahati sırasında duygularını şu şekilde ifade etmiştir:

“Mersin’de akşama kadar kaldıktan sonra trenimize bindik ve bu suretle Mersin’in yazından ertesi akşam Malatya’nın kışına ulaşmış olduk. Vagonumuzun pencerelerini sıcaktan bunalmamak üzere açık yatmıştık. Gece yarısına doğru dehşetli bir soğuğun ayazı içinde titreyerek pencereleri kapadık ve battaniyelerimize büründük. Sabahı, bir yokuşu tırmanmaya çalışan trende buğulu pencerelerimizi sildiğimiz zaman her tarafı bembeyaz kar içinde gördük. Gece yararken yaz, sabah kış. Vardığımız akşamın gece yarısı Malatya’dan ayrıldık.” Fakat, Ahmet H. Başar’ın hatıralarında da düzeltilmesi gereken bazı bilgiler mevcuttur. Özellikle, “Vardığımız akşamın gece yarısı Malatya’dan ayrıldık” ibaresi, yazarın bu geziyi tam manasıyla hatırlayamadığını göstermektedir ki, Atatürk ve beraberindekilerin Malatya’dan ayrılışları ve Dörtyol (Adana)’a hareketleri aynı günün gece yarısı değil ertesi gün 14 Şubat günü olmuştur.

Atatürk’ün Malatya’ya yaptığı bu seyahat sırasında maiyyetinde bulunanlar; ordu müfettişi Fahrettin (ALTAY), Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Tevfik (BIYIKLIO¼LU), İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Recep Peker, A. Afetinan, Vasıf (ÇINAR), Dr. Reşit Galip ve Cumhurbaşkanlığı erkânından Hasan Rıza (SOYAK), İsmail Hakkı (TEKÇE) ve baş yaver Rusuhî Bey ile değişik bakanlıkların kalabalık müşavir, müfettiş ve teknisyen kadrosu vardı. Bunlar arasında sayabileceğimiz en renkli simâlar ise Memduh Şevket (ESENDAL) ile İstanbul Liman Şirketi Genel Müdürü Ahmet Hamdi (BAŞAR), Hasan Ali (YÜCEL), İktisatçı Şefik Bey, Sağlık Bakanlığından Hüsameddin Bey, Adliyeden Ferid Bey, Dahiliyeden Necati Bey, Maliyeden Nedim Bey idi.

PAŞA'YA TRENDEN ATLAMASINI ÖNERDİLER AMA...

Seyahat, demiryolu hattının ilk tecrübesi anlamına da gelmekteydi. Bu yüzden önemli bir kaza da savuşturulmuş idi. A. Afetinan bu hadiseyi ve yolculuğu şu şekilde nakletmektedir. “… Adeta ilk tecrübe katarı idik. Çünkü, henüz tünellerden geçme tecrübesi bile yapılmamıştı. Hatta bu seyahatte bir büyük kazanın önü, Atatürk’ün soğuk kanlılığı ve tedbiri ile önlenebilmişti.

Olay şu idi: Fezipaşa İstasyonundan sonra bir rampadan çıkarken, iki lokomotifin çektiği tren birden bire geri geri gitmeye başlamış ve en son vagonda bulunan Atatürk’e trenden atlaması tavsiye edilmişti. O hiç telâş göstermeden, sebebini ilgililerden öğrendi ve sükûneti ile paniğin önüne geçmiş oldu. Çünkü, O trenden atlasa, herkes atlayacaktı. Mesele sonradan anlaşıldı. İki lokomotif önlerinde tünel olduğunu hesaplamadan kömür atıyorlar. Birden bire de tünele girince dumandan makinistler bayılıyor ve tren idaresiz kalıyor. Bu arada Atatürk’ün ikazı ve emri üzerine el frenleri çekiliyor. Bu zaman zarfında geri geri tünelden çıkınca ilk ayılan makinist lokomotife hâkim olabiliyor…”

Bu badireli yolculuktan sonra, 13 Şubat 1931 Cuma günü 17:30 civarında Malatya’ya ulaşan Atatürk, Malatyalılarla beraber olmak dışında, bu şehri ilk defa demiryolu ile güneyden Anadolu demiryolları ağına bağlamanın sevincini de yaşamış oluyordu. Bu sevinç şu anda teknolojinin en son imkânlarından istifade eden biz yeni nesiller için belki, pek bir şey ifade etmeyecektir. Ama 1930’lu yılları idrâk edenler için tarifi imkânsız bir duygu olduğunu anlamak da zor olmasa gerektir. Mustafa Kemal Atatürk, trenden iner inmez Başvekil İsmet Paşa’ya çekilmek üzere Vali Mehmet Tevfik Beye verdiği telgraf metninde, yapılan faaliyetlerin önemine şöyle değinmiştir:

“… Yeni yapılan yol ile Malatya’ya vardığımız bu günde, sizi takip ettiğiniz pek isabetli imar faaliyetlerinden dolayı bir daha tebrik ederek ve takdirlerimi arz ederim…” Atatürk, bir müddet yeni açılan yolda Malatyalılarla yürümüş ve Türkocağı binasına gelmiştir. Mustafa Kemal Malatya’daki zamanın büyük bir kısmını bugün “Atatürk Evi” adını taşıyan Türkocağı binasında geçirmiştir. Türkocaklı gençlerin çılgınca alkışlarıyla karşılanan büyük önder, gençleri selâmlamış, yapılan heyecanlı konuşmaları müteakip umumî isteğe uygun olarak büyük bir alkış tufanı içerisinde konuşmasına başlamıştır. Mustafa Kemal’in daha çok demiryollarını ilgilendiren konuşması ise şöyledir:

 “… Malatya’yı görmek, Malatyalılarla daha çok görüşmek için bu kadar zaman kafî değildir. İleride daha uygun bir mevsimde belki Başvekil İsmet Paşa ile gelip görmek, sizlerle görüşmek fırsatını bulurum.” demesi üzerine Malatya Belediye Başkanı Mustafa Naim KARAKÖYLÜ Atatürk’e hiç olmazsa birkaç gün kalmalarını arz edince Atatürk sözlerine şöyle devam etmiştir: “…

Arkadaşlar önemli bir ilimizin merkezine bizi getiren demiryolu olmuştur. Bugüne kadar bu önemli ve çok feyizli Malatya’ya gelmek isteyenler bu medenî vasıtanın bulunmamasından dolayı isteklerine kolaylıkla muvaffak olamamışlardır. Bu istekler bu memlekete çok feyiz getirecek ve memleketin tabiî değerlerinden dünyayı faydalandıracak mahiyettedir. Yeni eser, bu genel isteği tatmin edecektir ümidindeyim. Türkiye Hükûmetinin tespit ettiği projeler dahilinde belirli zamanlar içinde vatanın bütün bölgeleri çelik raylarla birbirine bağlanacaktır. Bütün vatan bir demir kitle hâline gelecektir. Demiryolları memleketin tüfenkten toptan daha önemli bir korunma silâhıdır. Demiryollarını kullanacak olan Türk milletinin refah ve medeniyet yollarıdır…”

13 Şubat akşamını Malatya’da muhtemelen, Türkocağı binasında hazırlanan odada geçiren büyük önder 14 Şubat Cumartesi günü Belediyeyi ziyaret ederek, Belediye Başkanından şehrin ihtiyaçlarını öğrenip not ettirdikten sonra halk ile esnaf kuruluşlarının temsilcileriyle görüşmüştür. Bu sırada Kooperatifçilik üzerinde ısrarla duran ve halkı bu yönde teşvik ederek destek vaad eden Atatürk, Millî Eğitim Müdüründen de “Millet Mektepleri” ve eğitim hakkında gerekli bilgileri alıp bazı direktifler vermiştir. Daha sonra çarşıyı gezen Atatürk, geç vakitlerde Dörtyol’a gitmek üzere yine özel trenle Malatya’dan ayrılmıştır.

ATATÜRK’ÜN GELİŞİ GAZETELERDE

Atatürk’ün Malatya’ya ilk gelişleriyle ilgili olarak mahallî basında yer alan bilgilere maalesef tesadüf edemedik. O tarihlerde Malatya’da “Yeni Malatya” isimli tek haftalık bir gazete çıkmaktaydı. Neşriyatın tek olması ve bu Malatya Gezisi’nin başka bir kaynağa dayandırılamaması gerçekten üzücü bir olaydır. Yeni Malatya Gazetesinin haftalık olması dolayısıyla 12 Şubat Perşembe günü nüshasında yani Atatürk’ün Malatya’yı teşriflerinden birgün önceki nüshası ile bir hafta sonraki 19 Şubat Perşembe günkü nüshasında genişçe bilgi bulmak mümkün olurdu. Ne yazık ki bu gazeteye ait olan koleksiyona ne de o günlere ait olan nüshalarına tesadüf edemedik. Büyük tirajlı ulusal bir gazetenin 14 Şubat 1931 tarihli nüshasında yer alan haberde: “Malatyalılar üç günden beri sabırsızlıkla bekledikleri Atatürk’ü görebilmek için istasyonu hınca hınç doldurmuşlardır…” şeklinde verilen bilgiler,

Malatya’daki mahallî basının görevini yerine getirdiğine işaret etmektedir (23). Haftalık yayınlanan Fırat Gazetesi ise (27):

“BÜYÜK ÖNDER ATATÜRK GEÇEN PAZAR GÜNÜ ŞEHRİMİZİ ŞEREFLENDİRDİLER” baş manşetini müteâkib “Malatyalılar Geniş Tezahürâtla Atatürk’lerini Karşıladılar” başlığı altında haberi ilk sayfasında vermiştir. Fırat Gazetesi, Atatürk’ün Malatya’yı ikinci defa ziyaret edeceği haberi alınır alınmaz, yapılan hazırlıklardan bahsetmiş ve Atatürk’le beraber Malatya’ya geleceklerin isimlerini liste hâlinde vermiştir. Bundan başka gazetede, Atatürk’ün Malatya’ya gelişleri dakika, dakika haber olarak geçilmiş ve teferruatıyla bilgi verilmiştir.

Fırat Gazetesi, Atatürk’ün Malatya’ya ikinci gelişlerini şu sözlerle dile getirmiştir:

“… Pazar günü, erkenden halkın İstasyon ve yolları akın ettiklerini görüyoruz. Havanın bozuk ve yağmurlu olmasına rağmen İstasyon ve civarı kadın ve erkek binlerce halkla hınca hınç dolu…”

“… Öğleden evvel merasim kıt’ası gelerek İstasyon meydanında, lise ve ilkokullarda kıt’anın yanında yol boyunca yerlerini aldılar. Herkes neşe ve heyecan ile dakika Atatürk’üne muntazır…”

“… Saat 13:15; Atatürk’ümüz geliyor, haberiyle ihtiram vaziyeti alınırken, hususî tren de yavaş yavaş İstasyona giriyordu. Büyük bir alkış tufanı koptu. Tren durdu. Toplar atılırken Büyük Şef’de yanlarında, Başvekil Celal Bayar, Dahiliye Vekili ve C.H.Partisi Genel Sekreteri Şükrü Kaya, Nafia Vekili Ali Çetinkaya Atatürk’ün manevî kızı Sabiha Gökçen, Ali Kılıç ile bazı mebuslar olduğu hâlde trenden indiler.

Sevgi ve muhabbet yaşları arasında tazimleri sunuldu. Ulu önder yaya olarak istasyon dışında ihtiram durumundaki kıt’ayı gökleri çınlatan yaşa Atatürk sesleri ve sürekli alkışlar arasında sırasıyla lise ve ilk mektep okurlarını teftiş ettikten sonra otomobillerine binerek şehre doğru hareket buyurdular…

“… Saat 14.00; büyük şefimiz teşriflerinde olduğu gibi sonsuz sevgi ve yaşasın Atatürk’ümüz sadaları arasında uğurlandılar…” Ayrıca, aynı tarihli gazetede “… Diyarbakır hattının temel atma töreni halkın Ulu Şef Atatürk’e sonsuz bağlılığının izharına güzel bir vesile olmuştur…” şeklindeki haberi ile birlikte onun Diyarbakır, Elazığ ve Tunceli gezileri hakkında önemli bilgiler de verilmiştir.



 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.